Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve .... ile Bulgari S.P.A. şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 05.11.2019 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firmalar vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, suç tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, sanık hakkında usulüne uygun ve geçerli bir şikayet bulunmadığı gözetilmeden davanın...
Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve ..., ..., ..., ... ve Bvlgari S.P.A. şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 10.10.2019 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firmalar vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, sanık hakkında usulüne uygun ve geçerli bir şikayet bulunmadığı gözetilmeden davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm...
Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Samsung Elektronics Co Ltd. şirketinin yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamenin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması bulunması ve Dairemizin 14.11.2019 tarihli tevdii kararına rağmen katılan firma vekilinin, sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, suç tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, sanık hakkında usulüne uygun ve geçerli bir şikayet bulunmadığı gözetilmeden davanın düşürülmesine...
Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Samsung Elektronics Co Ltd. yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletname içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 24.10.2019 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, suç tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, sanık hakkında usulüne uygun ve geçerli bir şikayet bulunmadığı gözetilmeden davanın düşürülmesine...
Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Samsung Elektronics Co Ltd. yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletname içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 05.11.2019 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, suç tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamelerin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, sanık hakkında usulüne uygun ve geçerli bir şikayet bulunmadığı gözetilmeden davanın düşürülmesine karar verilmesi...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, ..., ..., Bulgari Spa., Gianni Versace Spa. şirketlerinin ortak vekilinin şikayeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada toplam 337 adet üzerlerinde şikayetçi firmalar adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikayet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir....
ŞİKAYET Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; İİK'nın 150/f maddesi uyarınca geçici rehin açığı belgesi verilmesi talebinin icra müdürlüğünce satış talebinden sonra kıymet takdiri yapılmadığı gerekçesiyle 25.01.2021 tarihli kararla reddedildiğini verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hapis hakkı için defteri tutulan menkullerin kıymet taktiri yapıldığını ve kesinleştiğini ileri sürerek icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Dava, haksız şikayet sebebi ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine göre, taraflar aynı sitede oturmaktadırlar. Site yöneticisi seçilen davacı ile davalı arasında birtakım tartışmalar yaşanmış ve yaşanan olaylarla ilgili olarak ceza yargılaması başlatılmıştır. Davalının il sağlık müdürlüğüne yaptığı şikayette 'insanları hukuka aykırı bir biçimde darp eden kişinin doktorluk yapamayacağını' söylediği anlaşılmaktadır. Davacı şikayet dilekçesindeki ağır ithamların mesleki ve sosyal yaşantıda büyük sıkıntılar yaşamasına sebep olduğunu söyleyerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....
Mahkemce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; BK'nın 580. maddesi gereği yediemin otopark ücretinin otopark işletmesine hapis hakkı tanıdığı, İİK'nın 138. maddesine göre mahcuz malın muhafazası sırasında yapılan masrafların öncelikle satşı bedelinden alınması gerektiği, ... Bakanlığı'na ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mahcuz malllar için alınacak ücret tarifesi hakkında tebliğ hükümleri doğrultusunda günlük ücretin belirlenmesi ve araç satış bedelinin % 30'unu aşmayacak şekilde otopark ücretinin tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir....
Huzurevi Müdürlüğünün doğrudan bir mülkiyet iddiasının olmadığı, haczedilmezlik iddiasının takip borçlusuna ait bir hak olduğu ve ayrı bir şikayet başvurusunun konusu olabileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. İİK'nin 96/1. maddesinde, üçüncü kişinin haczedilen mal ve hak üzerinde mülkiyet veya rehin hakkına dayanarak istihkak iddiasında bulunabileceği öngörülmüştür.Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında “Mülkiyet ve rehin hakları” sözcüklerinin sınırlandırıcı anlam taşımadığı, ayrıca sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, hapis hakkına, mülkiyeti muhafaza sözleşmesine, intifa hakkına dayanarak da istihkak iddiasında bulunulabileceği kabul edilmektedir. Somut olayda, davalı üçüncü kişi vekili mahcuzların dava dışı ... Temizlik......