İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle : Açtıkları davanın takibe konu senetlerin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin bir şikayet davası olmadığını, aynı borç ile ilgili olarak daha önceden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip açıldığını ve bu takibin devam ediyor olması sebebi ile mükerrer açılan takibin iptaline ilişkin bir şikayet davası olduğunu, bu nedenle mahkemece davanın yasal 5 günlük süre içinde açılmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine dair verilen kararın doğru olmadığını, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarının borcu ödemeye yetmemesi durumunda alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceğini, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olduğunu ve süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını ve takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı icra dosyasındaki dava konusu çekin eldeki dosyada ileri sürülen nedenlerle kambiyo vasfını yitirdiği ve kambiyo vasfına haiz olmayan çeke dayalı olarak yapılan takibin iptali için yapılan şikayet üzerine, İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesince 2014/67 E., 2015/465 K. sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda, dayanak çekin, kambiyo vasfına haiz olduğu, iptal edilmemiş ciroların geçerli olduğu, lehtar ile keşideci arasındaki şahsi defilerin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği gerekçeleriyle çekin kambiyo vasfına ve borca yapılan itirazın reddine, faiz yönünden yapılan itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, ayrıca davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, çek üzerindeki tarihin keşideci dava dışı Işık Grup End. Mamülleri Sanayi ve Dış Tic. Ltd....
Mahkemece, dosya kapsamına göre; dava konusu kıymetli evrakın temelindeki ilişkinin evlilik birliği içerisinde edinilen mallara yönelik olduğu, davanın aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili Manavgat Aile Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut uyuşmazlıkta dava; davacı tarafından, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe konu senedin, kambiyo senedi vasfına haiz olmamaması nedeniyle, iptal edilen takipten dolayı sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkin olup; davada mal rejiminden kaynaklanan bir talep söz konusu değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir....
Temyiz Sebepleri İtiraz/şikayet dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz ile kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanununun 169/a maddesi ve 170/a maddesi, Türk Ticaret Kanununun 776. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
nın 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde öncelikle takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir....
Takibin İptaline Yönelik Şikayet yönünden; Somut olayda şikayetçi borçlu alacaklı ile cari hesap ilişkisi bulunduğunu, takibe konu senedin bu kapsamda verildiğini, alacağın cari hesap incelemesi yapılarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş olup, mevcut haliyle anılan beyanlar değerlendirildiğinde, İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca şikayet konusu borç ve takip dayanağı senet altındaki imza, borçlu tarafça kabul edilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemeyeceğinden takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, takip durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "yetki itirazının reddine, borca itirazın reddine, takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, davalının tazminat talebinin...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir. Somut olayda; davacı borçluya örnek no:10 ödeme emrinin 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun itirazlarını ve şikayetini 16/07/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 24/09/2019 tarihinde ileri sürdüğü, anlaşıldığından mahkemenin itiraz ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetin süre aşımından reddine ilişkin kararı da isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nun 170/3 maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip takipte, kambiyo vasfına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Çorum İcra Müdürlüğünün 2019/45239 Esas sayılı dosyası incelenmesinde; Alacaklısının T3, borçlusunun T1 olduğu, toplam 122.316,13TL alacağın tahsili istemiyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 18/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir deyişle borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Borçlunun, kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ileri sürerek açtığı menfi tespit davası esasında maddi hukuk anlamında bir itiraz sebebine dayanılarak açılmaktadır. Bu kapsamda hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit davalarında, uyuşmazlık temel ilişkiden değil, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu davalarda, kural olarak, davacının iddiası çoğu kez tüm senet ilgililerine karşı öne sürülebilen mutlak def’îlere dayanmaktadır....