Takip şartı olan derdestlik itirazı kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülür. Zira şikayet icra ve iflası organlarının takip hukukuna aykırı işlemler sebebi ile icra mahkemesine başvurulan bir hukuki çaredir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin derdestliğinin takip şartı olduğuna ilişkin kararları da bulunmaktadır. (12 H.D. 11.01.2016 23282/10; 12 H.D. 27.10.2015,13155/25994; 12 H.D. 28.05.2015, 10345/14609; 12 H.D. 04.12.2014, 21481/29314; 12 H.D. 25.03.2014, 5146/8532). İcra İflas Kanunu’nda hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması nedeni ile ileri sürülecek şikayet, bir süreye tabi tutulmamıştır (İİK m. 16/2). Ancak İcra ve İflas Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmamasına rağmen kamu düzenine aykırı işlemlere karşı şikayetin bir süreye tabii olmadığı öğretide benimsenmiş olup Yargıtay kararlarında da kabul edilmektedir....
Takip şartı olan derdestlik itirazı kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülür. Zira şikayet icra ve iflası organlarının takip hukukuna aykırı işlemler sebebi ile icra mahkemesine başvurulan bir hukuki çaredir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin derdestliğinin takip şartı olduğuna ilişkin kararları da bulunmaktadır. (12 H.D. 11.01.2016 23282/10; 12 H.D. 27.10.2015,13155/25994; 12 H.D. 28.05.2015, 10345/14609; 12 H.D. 04.12.2014, 21481/29314; 12 H.D. 25.03.2014, 5146/8532). İcra İflas Kanunu’nda hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması nedeni ile ileri sürülecek şikayet, bir süreye tabi tutulmamıştır (İİK m. 16/2). Ancak İcra ve İflas Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmamasına rağmen kamu düzenine aykırı işlemlere karşı şikayetin bir süreye tabii olmadığı öğretide benimsenmiş olup Yargıtay kararlarında da kabul edilmektedir....
Bankasının davalıdan alacağını tahsil ettiği, davalının bu senetlere dayalı olarak asıl borçlu durumunda olan davacıya rücu hakkının bulunduğu, davalının davacı lehine ödediği bedele karşılık miktarda alacaklı olduğu, her iki tarafın beyanları ve dosyaya ibraz edilen belgelerle sabit görüldüğü, davacının açmış olduğu menfi tespit davasına hukuki dayanak olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip talebini gösterdiği, kambiyo senedine dayalı olarak davalıya borçlarının bulunmadığını iddia ettiği görülmüş ise de, menfi tespit davasının konusunun taraflar arasındaki ilişkiyi doğuran hukuki sebebin tespiti olmayıp alacak veya hakkın varlığı veya yokluğuna ilişkin olduğu, davacının borçlu bulunduğu alacak nedeniyle hakkında ... takibi başlatıldıktan sonra ... prosedürü içerisinde şikayet konusu yaparak takibin iptalini sağlama imkanı varken hakkında başlatılan takibin çeşidine bağlı olarak borçlu bulunmadığınının tespitini isteyemeyeceği, bu talebin menfi tespit...
Buna göre, davacı borçlular kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin iptalini talep etmiş olup, ilk başlatılan takip kambiyo takibi olmakla bu takibin mükerrer olmadığı gözetilerek, şikayetin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. B-DAVACI TARAFIN SENEDİN KAMBİYO VASFINA YÖNELİK ŞİKAYETLERİ VE BORCA İTİRAZLARI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Davacıların diğer başvuruları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/3- 5. maddesine dayalı, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre itiraz ve şikayetin beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ve şikayet edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet edilen alacaklı temyiz dilekçesinde; senedin kambiyo vasfına haiz olduğunu, senette yer alan Susurluk kaydının geçerli olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına dair şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 50., 168., 169., 170/a 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
in temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 170/a maddesi uyarınca borçlu, alacaklının takip hakkı olmadığını ve senedin kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığını, aynı Kanunun 168/3. maddesine göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede şikayet yolu ile ileri sürebilir. Sözkonusu yasal düzenlemeye göre, bu husustaki şikayet hakkı takip borçlusuna ait olup, şikayetçi 3. kişi ....'nin şikayetinin, aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek ret kararı verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur. 2-Borçlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, şirket çalışanı olduğu dönemde herhangi bir nedenle altına isim ve imzasını attığı bir A4 kağıdının isim ve imza kısmından itibaren kesildiğini, isim ve imza kısmının üstünde muhtemelen bir metin bulunması nedeniyle, A4 kağıdının isim ve imzanın altında kalan boşluk kısmından yararlanılarak, söz konusu kısma bilgisayar ortamında hazırlanan senet metninin yazıcı marifetiyle basıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece...
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.12.2011 gün ve 638-985 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo hukukuna dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlığın taraflar arasındaki kambiyo hukukuna dayalı olarak menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verilmiş olduğundan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 01/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; kambiyo hukukuna dayalı alacak (istirdat) istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....