WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşına borçlunun muvafakatinden sonra haciz konulduğu dikkate alındığında 5510 sayılı kanunun 93. maddesi uyarınca yasanın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden sonra şikayet halinde hacizlerin kaldırılması gerekeceğinden mahkemece şikayet tarihi olan 03/11/2008 tarihi de nazara alınarak bu tarih itibariyle şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermek gerekirken borçlunun muvafakat ettiği gerekçe yapılarak istemin tümden reddi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; satış isteme süresinin dosyaya para yatmasıyla başlamadığını dosyaya haciz konulduğu tarihte başladığını, İcra İflas Kanununda haczin bir kere konulup sürekli devam etmesinin mümkün olmadığını, alacaklı tarafın taşınmaza koyduğu haczi 1 yıllık sürelerle yenilemediği gibi haczin düşmemesi için de satış avansını yatırmadığını, bu nedenle haciz düştüğünden kaldırılması gerektiğini, İİK'nın 106 ve 110 maddelerine göre haczin kaldırılması talep edilen taşınmazda başkaca haciz bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    /943 Esas sayılı dosyanın ise memur muamelesini şikayet olması nedeniyle birleştirme kararının yasal olmadığını belirterek tefrik edilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Haczin kaldırılması ve kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada ... 7. İcra Hukuk ile... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, haczin kaldırılması ve kıymet takdirine itiraza ilişkindir. ... 7....

        Aile Mahkemesi’nin 29.11.2017 tarih ve 2014/889 Esas sayılı ara kararı ile anılan yoksulluk nafakasının kaldırıldığı beyan olunmuş ise de, asıl şikayet konusunun maaş haczinin usule aykırı konulduğu gerekçesiyle kaldırılması talebinden ibaret olduğu, dosyada mevcut deliller ve temyiz tarihi itibari ile anılan maaş üzerinden haczin kalkıp kalmadığının net olarak belirlenmediği gibi mahkemece oluşturulan gerekçede de bu duruma açıklık getirilmediği görülmektedir....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirkete olan borçlarından ötürü anlaşma yapılmış ve anlaşmaya göre yaklaşık 500.000,00 TL borcun emekli maaşından yapılacak kesintilerle ödenmesi konusunda uzlaşıldığını, İcra Hukuk Mahkemesi de davadaki haczin başvuru tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verildiğini, İcra Hukuk Mahkemesi de davadaki haczin kaldırılması ile kesintilerin iade edilmesi şeklinde değil haczin kaldırılması şeklinde olduğunu, ayrıca Yargıtay kararlarında da şikayet tarihinden önceki kesintilere borçlunun itiraz etmemesinin zımni olarak kesintiye rıza gösterdiği şekilde anlaşılması gerektiği, şikayet tarihinden önceki kesintilerin talep edilmesinin Medeni Kanun'un 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Somut olayda, 05.01.2015 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; şikayetin, menkul hükümlerine göre yapılan haczin kaldırılmasına matuf olduğu, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise şikayetçinin taşınmaz hükümlerine göre haciz konulmasını talep ettiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi uyarınca hakim taleple bağlıdır. Talep edilmeyen bir konuda inceleme yapıp, karar vermesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak şikayet konusu hakkında karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak, talep olmadığı halde, taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              haczin düştüğü belirtilerek kabulüne karar verildiği görülmektedir....

                - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin başlattığı takipte borçlunun alacaklı olduğu takip dosyasına 02/07/2013 tarihinde haciz konulduğunu, dosyaya yapılan ödemeye istinaden icra müdürlüğü tarafından ilk haczin davalının alacaklı olduğu takip dosyasından konulduğunu dayanak göstererek sıra cetveli yapılmak üzere bedelin...22. İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, oysaki davalı tarafın alacaklı olduğu bu dosyadan 12/10/2010 tarihinde konulan haczin takibin işlemden kaldırılması sebebiyle düştüğünü, yenileme sonrası yeni bir haciz müzekkeresi gönderilmediğini ileri sürerek, düzenlenen sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı 3.kişi T1 zaten Ankara 12.Hukuk Mahkemesi'nin 2019/747 Esas sayılı dosyasında istihkak davası açtığından bu davayı açamayacağını, ayrıca davacının 3.kişi olması nedeniyle haczin kaldırılmasını talep edemeyeceğini, zira takip dosyasında taraf olmadığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''... şikayetçinin takip dosyasında taraf olmadığı anlaşılmakla, davacı 3.kişinin haciz işleminin uygulanma şeklini şikayet konusu yapamayacağından haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği..." gerekçesi ile "haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine" karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu