İcra Müdürlüğü'nün 2021/1068 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Şikayet davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılması nedeniyle, şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve icra dosyasına şartlı olarak ihtiyati haciz miktarının depo edildiğini, bu sebeple mahkemece teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlunun İİK'nun 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine Konya 3....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/1068 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Şikayet davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılması nedeniyle, şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve icra dosyasına şartlı olarak ihtiyati haciz miktarının depo edildiğini, bu sebeple mahkemece teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlunun İİK'nun 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine Konya 3....
İcra Müdürlüğünün 2015/26 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 13.03.2018 tarihli sıra cetvelinde, şikayetçi haczinin 1. sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. II. CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde özetle, ilk kesin haczin şikayet olunanın takip dosyasından konulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi için İİK’nın 168/2 maddesine göre 10 günlük sürenin geçmesi gerektiği, şikayetçi dosyasında 05.06.2017, 06.03.2017 ve 09.03.2017 tarihlerinde ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, şikayetçinin ise İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2015/7911 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yaptığı ve bu dosyadan 25.01.2016 tarihinde kesin haciz konulduğu, ilk kesin haczin anılan dosyadan olduğu belirtilerek, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. IV....
Verilen bu karar 30/04/2019 tarihli hacze ilişkin olup 22/10/2021 tarihli hacze yönelik eldeki şikayet yönünden kesin hüküm oluşturmaz. Öte yandan İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, davanın devamı sırasında da haczin geçerliliği dava şartı olup, davanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda istinaf incelemesi sırasında icra müdürlüğünün 09/11/2022 tarihinde takip dosyasının infazen kapatılmasına, 11/11/2022 tarihinde ise hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....
İİK'nın 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 24/08/2010 gününde verilen dilekçe ile mülkiyet hakkına dayalı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; görevsizlik nedeniyle davanın reddine dair verilen 08/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ortaklığın ...... suretiyle giderilmesi sonucu ihale ile alınan taşınmaz üzerine ihale tarihinden sonra, tescil işleminden önce konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacılar, 551 parselde kayıtlı taşınmazı ...... Sulh Hukuk Mahkemesi .........
Şikayet dilekçesinde meskeniyet şikayetinden söz edilmesi, HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, İİK'nun 82/1-12. bendinde yer bulan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayetinin yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkının bulunmadığı da nazara alınarak, talebin haczin kaldırılması şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. Zira, şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 07/04/2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır....
-TL nin dosyaya ödenmesinin istendiği, 3. kişi tarafından, haczin kaldırılması yazısı üzerine alacak üzerindeki haczin kaldırılarak borçlu şirkete ödeme yapıldığı bildirilerek yazıya itiraz edildiği, icra müdürlüğünce haciz kaldırma yazısının 10/04/2013 tarihinden önce konan hacizleri kapsamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı 3. kişi tarafından şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun 3. kişi nezdinde bulunan alacağı üzerinde, bu takip dosyasından konulan şikayet konusu haciz dışında başkaca bir haciz bulunmadığı hususu da nazara alındığında, 3. kişiye tebliğ edilen 30/04/2013 tarihli haczin kaldırılmasına ilişkin müdürlük kararı doğrultusunda haciz kalkmış sayılır....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacının takibin tarafı olmadığını, bu nedenle haczin kaldırılmasını talep edemeyeceğini, nitekim icra dosyasından 3.kişilerin haczin kaldırılması taleplerinin kabulüne dair verilen icra müdürlüğü kararlarının, şikayet üzerine Mahkemece kaldırıldığını ve Mahkeme kararının onandığını, davacının tapu kaydındaki haczi görerek taşınmazı satın aldığını, dava dışı borçlu ile şikayet eden arasındaki icra takibi dışındaki sebeplerden doğan uyuşmazlıkların bu şikayette değerlendirilemeyeceğini beyanla şikayetin reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; borçlu Uğur İthalat İhracat İnş San. ve Tic....
a satıldığı, 3. kişi tarafından taşınmazı edinme tarihinden bu yana konulan tüm hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece kaldırılması istenen haczin, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu zamanda konulan haczin yenilemesi mahiyetinde olduğu, buna göre süresinde yenilenen haczin devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Şikayetçi 3. kişinin taşınmazı borçludan devralmasından sonra yenileme niteliğinde tapu kaydına haciz konulmuş ise de İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz niteliğindedir. Diğer yandan icra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler....