İcra Müdürlüğü'nün 2005/2291 sayılı icra dosyasında haczin kesinleşmesinden sonra süresi içinde satış istenmediği gibi satış talebinin reddine ilişkin icra Müdürlüğü işlemine karşı şikayet yoluna gidilmediğinden haczin düştüğü, diğer 2005/2488 sayılı icra dosyasında haczin fekkinden sonra konulan haczin yeni bir haciz olacağı ve süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü ayrıca eksik hesaplandığı belirtilen alacağın satış masrafı olduğu, satışın bu dosyadan yapılmaması nedeniyle tüm alacaklıları ilgilendiren masraflardan olmadığı ve pay ayrılmaması gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Karar, şikâyet olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/1132 E. sayılı takip dosyasında taraf olmadığı görülmekle taraf sıfatının bulunmadığı takip dosyasından borçlunun maaşına ve taşınmazına konulan haczin geçersiz olduğunu ileri süremez. Kendisinin ancak derece kararı yapılması halinde şikayet veya dava hakkı doğar. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçi/3. kişinin şikayet hakkı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin alacaklı olduğu ve şikayet konusu edilmeyen icra dosyasından bahisle, geçerli bir icra takibinin ve haczin varlığından söz edilemeyeceği gerekçesi ile aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
Ltd Şti'nin borçları sebebiyle taşınmazların tapu kaydına haciz konulduğunu, bu haczin hatalı olduğunu ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, mahkemece; icra dosyasına bağlı bir şikayet olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 4. maddesi gereğince icra mahkemesi, icra müdürlüğü işlemine karşı yapılan şikayetlerle itirazları incelemeye görevlidir. İcra mahkemeleri, önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında kabul ya da ret kararı vermek zorunda olup, bu talepler hakkında görevsizlik kararı veremezler....
Şayet, geçerli bir haczin bulunmadığı kabul edilecek olursa, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekecektir. Bu durumda, haczin kaldırılması kararı, istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için Mahkemece, dava konusu iş makinesi üzerindeki haczin kaldırılmasına ilişkin İcra Müdürlüğü işlemi hakkında şikayet başvurusu yapılıp yapılmadığı, iş makinesi üzerindeki haczin, geçerli olup olmadığı hususları değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....
Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas 2001/516 Karar sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu hususlara ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygun olup mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı verildiğinden bahisle müdürlük kararının kaldırılması gerektiğine ilişkin tespit ve gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....
ile kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür....
Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır '' düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda; borçlunun adına kayıtlı taşınmazlardan sadece biri üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. (Dairemizin 2016/17731 Esas, 2017/9947 Karar nolu, 2016/22006 Esas, 2017/13731 Karar nolu, 2019/8322 Esas, 2020/5001 Karar nolu kararı)” denilmiştir. Bu durumda emsal içtihat gereğince bir kısım mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebi alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunludur....
Haczin 103 davet kağıdı tebliğ edilmeden de öğrenilmesi mümkündür. Şikayete konu taşınmaza takip dosyasından 29/09/2017 tarihinde haciz şerhi işlendiği, davacının da dilekçesinde 29/09/2017 tarihli hacze yönelik meskeniyet iddiasında bulunduğu, taşınmaza bu takip dosyasından şikayet tarihine kadar başka bir haciz konulmadığı, davacı/borçlu vekili Av. Nebi Karaca tarafından da 06/11/2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname ve taşınmazın şikayete konu haczinde işlenmiş olduğu tapu kaydı vekaletname ile birlikte sunularak haczin kaldırılması talep edildiği anlaşıldığından, davacının hacizden en geç 06/11/2018 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden ve eldeki şikayet yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığından, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi vekil tarafından 5.000.000,00 TL bedelli bono alacağından bahisle 10/06/2019 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip alacaklısı vekilinin 07/09/2020 tarihinde talep açarak borçlu şirketin adına kayıtlı bir kısım taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra müdürlüğünce 08/09/2020 tarihinde haczin kaldırılması talebinin dosya borcunun haricen ödendiğine karine teşkil ettiğinden bahisle talebin reddedildiği görülmüş olup, şikayetçi tarafın takip konusu alacak miktarı dikkate alındığında ayrıca haczin kaldırılması talebinden önce kıymet takdiri yapılmasına ilişkin talebinden vazgeçmesi nedeniyle haczin kaldırılması talebi dosya borcunun haricen tahsil edildiği anlamına geldiğinden şikayetin reddine ilişkin mahkeme kararı yerinde olmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetvelindeki sıraya şikayet sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.07.2012 gün ve 2012/2078 Esas, 2012/4656 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu ... dosyasında haciz tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde, avansı da yatırılmak suretiyle satış talebinde bulunulduğunu, bu nedenle ........2004 tarihli haczin düşmediğini fakat borçlulara ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde bu haczin dikkate alınmadığını, bunun yerine sonraki tarihli haczin dikkate alındığını, öyle olsa bile ilk sıradaki alacaklının haczinin düşmüş olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir....