Somut olayda, borçlu vekili, itiraz üzerine duran takipte haciz yapılamayacağından ve İİK'nun 264.maddesi gereğince ihtiyati haczin düştüğünden bahisle hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuş ise de, şikayet tarihinden sonra alacaklı vekilinin dosya alacağını haricen tahsil ettiklerini takip dosyasına bildirerek tahsil harcını yatırdığı, hacizlerin kaldırıldığı anlaşıldığından mahkemece, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. HMK'nun 331/1 maddesinde, "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. " hükmü yer almaktadır....
İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında, İİK.nın 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, 165 ada 8 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin incelenmesinde; haciz şerhinin 21/08/2017 tarihinde işlendiği, İİK'nun 106....
İhtiyati hacze ilişkin İİK'nun 261/ son maddesinde "İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır." 266. maddesinde ise borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını genel mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer." düzenlemeleri mevcuttur. Somut olayda davacının talebi haciz kararına itiraz niteliğinde olmayıp aradan geçen süre nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir. Davacının hacizlerin düştüğü iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi İİK.nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, anılan madde uyarınca inceleyecek mercii icra mahkemesidir....
Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet niteliğinde olup şikayeti reddedilen şikayetçi aleyhine, mahkemece, avukatlık asgari ücret tarifesinin 11/3.maddesi gereğince, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. HGK'nun 24.06.2006 tarih ve 2006/21-198 E. - 2006/249 K. sayılı ilamında; "Mahkeme kararına karşı yapılan davacı temyizi, kısa kararın tefhiminden itibaren süresi içinde yapılmamış ise de, kısa kararın, HUMK'nun 388. maddesinde belirtilen hususların hepsini kapsamadığı görülmektedir. Bu nedenle mahkemece tesis edilen temyiz dilekçesinin reddine dair kararın kaldırılması gerekmiştir" şeklinde karar verildiği görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece İş Kanunu'nun 35 ve 32. maddeleri ile 6772 sayılı kanunun 4. maddesi gereğince davacı borçlunun fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri üzerinde bulunan haczin tamamen kaldırılması gerektiği, çalıştığı dönemde ödenen ikramiye, taplu sözleşme farkı ve döner sermaye ücretinin ise 1/4'ünden fazlasına konulan haczin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne ve müdürlük işleminin iptaline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın yerinde olmadığını, müdürlük işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, ayrıca şikayetin kısmen reddine karar verildiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon icra Müdürlüğünün 2019/36907 Esas sayılı dosyası ile davacı şirket adına ihtiyati haciz konulduğunu, İİK'nun 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması için banka teminatının icra dosyasına sunulduğunu belirterek İİK'nun 266. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. CEVAP: Davalılarca davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; talebin ve Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/36907 Esas sayılı dosyasına 19/01/2023 tarihinde sunulan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş....
Somut olayda şikayet eden tarafından, şikayet tarihi ve haciz tarihi itibariyle adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması talep edildiği, bu bakımdan hukuki yararın şikayet tarihi ve şikayetin incelenmesi sırasında devam etmesi gerektiği ancak şikayetin incelenmesi sırasında taşınmazın üçüncü kişiye 04.02.2022 tarihinde satışının yapıldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece şikayetçinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının üçüncü kişiye devredilerek sona erdiği dikkate alınarak hukuki yarar yokluğundan şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5....
Somut olayda şikayet eden tarafından, şikayet tarihi ve haciz tarihi itibariyle adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması talep edildiği, bu bakımdan hukuki yararın şikayet tarihi ve şikayetin incelenmesi sırasında devam etmesi gerektiği ancak şikayetin incelenmesi sırasında taşınmazın üçüncü kişiye 25.10.2022 tarihinde satışının yapıldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece şikayetçinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının üçüncü kişiye devredilerek sona erdiği dikkate alınarak hukuki yarar yokluğundan şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin olup bu yönüyle uyuşmazlık şikayet niteliğindedir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin olup bu yönüyle uyuşmazlık şikayet niteliğindedir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....