Somut olayda şikayete konu taşınmazların, haciz tarihinde borçlu adına tapuya kayıtlı olup, daha sonra Tüketici Mahkemesince tapunun iptali ile taşınmazın üçüncü kişiler adına tesciline karar verildiği, ilamda açıkça haczin kaldırılması yönünde hüküm tesis edilmediği görülmüştür. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden, taşınmaz haciz şerhiyle birlikte üçüncü kişilere intikal edecektir. Bu aşamada, haczin kaldırılması, ancak, üçüncü kişilerin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümlenir. Öte yandan, üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.)....
Mahkemece, jeneratörlerin ergitme fırınının bütünleyici parçası olduğunun tespiti ile bahse konu haczin kaldırılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, Alacaklı Vekilince temyiz edilmiştir. Haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, 29.04.2013 tarihli haciz işleminde Borçlu Vekilinin hazır olduğu, 07.05.2013 günü haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu,7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşılmıştır. Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti süresinde yapılmadığından reddi gerekirken şikayetin kabulü ile hacizlerin yazılı gerekçe ile kaldırılması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İcra Hukuk Mahkemesi ve Eskişehir İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mahkeme kararının uygulanmaması nedeniyle icra memurunun muamelesini şikayet ile kararın icrası istemine ilişkindir. Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi, davacının talebinin haczin kaldırılmasına yönelik olduğu, ihtilafın ise 6183 sayılı yasadan kaynaklanması nedeniyle iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Eskişehir İş Mahkemesi ise, davanın memurun muamelesini şikayet mahiyetinde olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Müdürlüğünün 2013/319 Esas sayılı dosyasında yapılan sıra cetvelinde ilk sırada bulunan ... dosyasındaki haczin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline ve müvekkilinin ilk sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dosyada şikayet olunan şikayete cevap vermemiştir. Birleşen 2014/71 Esas sayılı dosyada şikayet olunan şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ... .... ......
A..’nin alacaklısı olduğu takip dosyasından 30.05.2012 tarihinde konulan haczin sıra olarak kendi hacizlerinin önünde yer aldığını, icra vekalet ücretinin paylaştırılma dışında tutulmasına itiraz ettiklerini, sıra cetvelinde ipotek alacaklısı olarak gösterilen Vakıfbank T.A.O'nun ipotek alacağının kapsamı dışında kalan borçlunun kefaletinden kaynaklanan borçlarının da ipotek kapsamında değerlendirilerek sıra cetveline konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 08.01.2014 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasından ihtiyati haczin kesin hacze dönüşme tarihinin 03.05.2012 günü olduğu, böylece şikayetçi alacağının şikayet olunan F.. A..'...
CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; sıra cetvelinde bedeli paylaşıma konu araç üzerine konulan haczin düşmediğini, süresi içerisinde satış talebinde bulunup satış avansını yatırdıklarını savunarak şikayetin reddini istemiştir. III....
İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir....
İcra müdürlüğünün 30/12/2019 tarih 2014/6369 esas sayılı müzekkeresine cevaben müzekkere yazılarak borçlu T1 adına konulan DSİ. nezdindeki haczin devam ettiği bildirilerek müdürlüğün istemiş olduğu İİK'nun 100. maddeye yarar bilgilerin bildirilmiş olduğu, iş bu şikayet davası ile İstanbul 2. İcra müdürlüğünün iş bu işleminin iptali talep edilmiştir. Dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ancak sıra cetveli düzenlendiğinde sıra cetveline karşı açılacak şikayet veya itiraz davasında tartışılabilecek hususlardır. Davacı borçlu, kendisine alacaklı sıfatıyla sıra cetveli tebliğ edildiğinde dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları sıra cetveline şikayet veya itiraz yoluyla ileri sürebilir. Bulunulan aşamada davacı borçlunun iş bu şikayeti ileri sürmesinde hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca 2004 sayılı İ.İ.K'nun 16. maddesine dayalı şikayetin REDDİNE" karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1994 Karar No : 1296 Esas Yılı : 1993 Esas No : 1302 Karar Tarihi : 02/03/994 YÜKÜMLÜNÜN VEKİLİ SIFATIYLA MALLARINA İHTİYATİ HACİZ KONULAN KİŞİNİN, İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI YOLUNDAKİ BAŞVURUSUNUN REDDİNDEN SONRA İDARİ DAVA AÇMA SÜRESİ İÇİNDE VERGİ MAHKEMESİNDE DAVA AÇABİLECEĞİ HK.< Tuz alım satımı işi yapan …'in vergi borçları nedeniyle, vekil sıfatıyla davacı adına uygulanan ihtiyati haczin kaldırılmasını ilişkin istemin reddi yolundaki işlem dava konusu edilmiştir....
İİK'nın 82/1- 4. ve 12. maddelerine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır....