Somut olayda, Mahkemece, kısa kararda; ''1-Haczedilmezlik şikayeti yönünden taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine, 2-İstihkak davası yönünden davalı vekilinin yetkisizlik itirazının kabulü ile; kararın kesinleşmesine müteakiben iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Antalya İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, 3-İstihkak davasının niteliği gereği şikayet davasından farklı usul ve esasa tabi olduğundan bu dosyadan tefrikine'' biçiminde hüküm tesis edilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda, kısa karara aykırı ve eksik olarak sadece ''Haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine'' şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durum karşısında, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılmaması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, icra takip dosyası içerisindeki 27/11/2017 havale tarihli borçlu belediye vekili beyan dilekçesi ile dava konusu yapılan banka hesapları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebine dair dilekçeden borçlunun bu tarihte haciz işleminden haberdar olduğu ve 21/09/2018 tarihinde de haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, takip dosyasında da 27/11/2017 tarihinden şikayet tarihine kadar konulmuş başka bir banka hesap haciz işlemi de olmadığı gerekçesiyle haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmaması sebebiyle şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nce, somut olayda, yapılan haciz işleminin nokta haciz niteliğince olduğu, böylece yapılan haciz işlemi ile ilgili olarak yapılan şikayeti inceleme yetkisi, esas icra dairesinin bağlı olduğu Gebze Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Gebze 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/42287 E. Sayılı icra dosyasından İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün 2021/22 Talimat numaralı dosyasına 22.02.2021 tarihinde yazılan talimatta borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli bir haciz talimatı yazılmış olup; yetkisizlik kararı veren İstanbul Anadolu 24....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ GEREKÇESİ: Mahkemece, "...Tüm dosya kapsamı ve icra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacı borçlunun 34 XX 929 plaka sayılı traktörüne haciz konulduğu, davacı tarafın haczedilmezlik iddiasında bulunduğu görülmüştür....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddine hükmolunması isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2019/1559 Esas 2019/1613 Karar sayılı kararı) Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu şikayet konusu taşınmaza uygulanan haczin borçlu tarafından 24/11/2020 tarihinde öğrenildiği bu tarih itibariyle haczedilmezlik şikayetine ilişkin hak düşürücü sürenin başladığı ancak davanın 20/04/2022 tarihinde açılmakla haczedilmezlik şikayeti için kanunda belirtilen 7 günlük şikayet süresinin geçirildiği anlaşıldığından şikayetin süre yönünden reddine" şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline hacze ilişkin yapılmış bir tebligat bulunmadığını ve haczin daha öncesinde öğrenildiği hususunun ispatlanamadığı gözetilmeksizin, hatalı hukuki değerlendirmelerle şikayettin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nun 82/12. md. uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Taşınmazlar üzerindeki ilk haciz kaydının 05/07/2012 tarihli olduğu, alacaklı vekilinin 11/07/2014 tarihinde; "borçlunun adına kayıtlı ve tespit edilecek başkaca taşınmazlarına kayden haciz konulması" talebinde bulunduğu, bu talep doğrultusunda şikayet konusu taşınmazlar üzerine 14/07/2014 tarihinde yeniden haciz şerhi işlendiği, alacaklının talep içeriği nazara alındığında, geçerli bir haciz talebinin olduğu, bu talep doğrultusunda taşınmazlara yeniden haciz konulmasında usulsüzlük olmadığı görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 4 ve 12. bentlerinde yer alan haczedilmezlik şikayetleri, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
YANIT : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süreye tabi olduğunu, borçlunun 25/01/2021 tarihinde taşkın hacizlerin kaldırılması için İzmir 4....
Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 17.03.2015 tarihinde konduğu, ilk hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra taşınmaz üzerine 08.04.2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 18.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 20.05.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....
İcra Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, borçlunun 103 davetiyesinin kendisine tebliği üzerine icra dairesine giderek herhangi bir beyanda bulunması halinde bu tarihte haczi öğrenmiş sayılacağını ve şikayet süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağını, haciz tutanağı incelenmek üzere icra dairesine gidilmemesi halinde ise üç günlük sürenin bitiminde haciz tutanağının incelenmiş ve haczi öğrenmiş sayılacağını, bu son durumda şikayet süresinin üç günlük sürenin sona ermesinden itibaren başlayacağını, müvekkillerinin haciz tutanağını incelemek üzere icra dairesine gitmediklerini, bu hale göre davanın süresinde açıldığını, müvekkillerinden Ricardo'nun Türkçe bilmemesi ve Perihan'ın ise ameliyat olması nedeniyle haciz tutanağını inceleme olasılıklarının olmadığını, ancak 103 davetiyesinin tebliğinden 3 gün sonra öğrenmiş sayılacaklarını, müvekkili Perihan'ın 2019 yılı Aralık ayında Denizli Özel Odak Hastanesinde ameliyat olduğunu ve devamında 2020 Ocak ayında da Fethiye Özel Lokman...