Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaza ilişkin haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme’nin .. sayılı dosyası ile ileri sürülen meskeniyet şikayetiyle ilgili verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de, eldeki haczedilmezlik şikayeti 16/02/2016 tarihli başka bir haciz işlemine ilişkin olduğundan, derdestlikten söz edilemez. Kaldı ki, 09/05/2013 tarihli haczin düştüğü, alacaklı vekilinin yeniden haciz konulması için 16/02/2016 tarihinde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Alacaklı tarafından İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4652 sayılı dosyasında İzoflok Kimya San.ve Tic. Ltd. Şti T5 T5 senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine 12/04/2019 tarihinde yaptığı başvurusunda İİK'nun 82/12 maddesine dayanan meskeniyet iddiasına dayanan haczedilmezlik şikayeti ile birlikte taşınmaz üzerindeki haczin İİK.'nun 106- 110. maddeleri gereğince düştüğünü, icra dosyalarında aşkın haciz yapıldığını ileri sürererek yasaya aykırı hacizlerin kaldırılmasını istemiş mahkemece İK'nun 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayanılarak haczedilmezlik şikayeti incelenerek reddine karar verilmiş, sair şikayetlerine ilişkin yargılama faaliyetine girilmemiş hiçbir değerlendirmede bulunulmamış hüküm kurulmamış, davacı tarafından her iki şikayet konusu istinafa getirilmiştir....

    O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....

      No.12 D.1 Bahçelievler/İstanbul adresinde bulunan taşınmazına ilamsız takip nedeni ile haciz konulduğunu, alacaklının senetten kaynaklanan borç nedeni ile icralık olduğunu, alacaklıdan para alırken kendisine bankadan kredi çektiğini, pandemi nedeniyle ödemelerini yapamadığını, hacizli taşınmazın kendisinin ve ailesinin kullanımında olan meskeni olduğunu, açıklanan nedenlerle haczedilemezlik şikayetinin kabulü ile taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "İK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

      Bunlar maddi hukuka göre başkalarına devredilemeyen mal ve haklarla (mesela münhasıran şahsa bağlı haklar, TMK.m.23) İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK.) 82 nci maddesinde sayılan mal ve haklardır. Borçlunun bazı mallarının ise kısmen haczi kabildir (İİK.m.83, İş K.m.35, vb.). Haczedilmezlik ilkesinin doğal sonucu haczi (tamamen veya kısmen) kabil olmayan bir mal veya hakkın icra müdürünce haczedilmesi halinde borçluya tanınan haczedilmezlik şikayetidir. Bu şikayet İcra ve İflas Kanunu'nun şikayete ilişkin genel hükümlerine (m.16-18) tâbidir ve şikayetin kabulü halinde icra müdürünce haczedilen mal veya hak üzerindeki haciz kalkar. Alacaklının ancak borçluya ait mal ve hakların haczi ve satışı sonucunda elde edilecek tutardan tatmin edilebileceğine ilişkin ilkeye rağmen kimi zaman üçüncü kişilere ait olduğu ileri sürülen mal ve haklar üzerine de haciz konulduğu görülebilmektedir....

        tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, borca itiraz yönünden İİK'nın 364/1 maddesi, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        O halde davacının taşkın haciz ve satışın durdurulmasına yönelik istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle usulden, fiili haciz ve İİK'nın 82.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin ise esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

        İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 26.11.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin bulunmadığı, borçlunun 15.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, haczedilen taşınmazın haline münasip ev olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece istemin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. İİK.nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takibin kesinleşmesi üzerine borçluya ait meskene 10/11/2011 tarihinde haciz konulduğu, borçlu ...'...

            Şikayete konu icra dosyasına 3. kişi tarafından şikayet tarihinden önce para gönderildiği anlaşılmaktadır. Haczedilen hesaptan gelen para ile alacaklıya borcunun ödenmesi, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti incelenerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu