Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise, borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır. Her ne kadar, mahkeme gerekçesinde borçlu tarafından 30.06.2015 tarihinde dosyaya ödeme yapıldığından ve dosya borcu kalmadığından bahsedilmiş ise de, anılan tarihte borçlunun icra dosyasına ihtirazi kayıtsız yaptığı bir ödeme görülmemektedir. Dosya borcu konulan haciz ve gönderilen haciz ihbarnameleri üzerine dosyaya 3. şahıslar tarafından yapılan ödemeler ile kapatılmış olup, anılan ödemeler haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. Bu nedenle, şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından bahisle ret kararı verilmesi doğru değildir....

    O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 22.10.2007 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ... Gaz Dağıtım Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin bu konuda şikayet hakkı bulunmamakta ise de; şikayet konusu haciz müzekkeresinde “ileride hisse senedi veya ilmühaber çıkarılması halinde borçlunun çıplak payına düşen hisse senetlerinin ya da ilmühaberlerin borçluya verilmeyip, icra dairesine teslim edilmesine, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatların bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınmasına” denilmekte olup bu kısım bakımından icra müdürünün şirket ortağı yerine geçtiği ve 3. kişinin hukuki yararı olduğu görülmekle bu kısım yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

        Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ... Gaz Dağıtım Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin bu konuda şikayet hakkı bulunmamakta ise de; şikayet konusu haciz müzekkeresinde “ileride hisse senedi veya ilmühaber çıkarılması halinde borçlunun çıplak payına düşen hisse senetlerinin ya da ilmühaberlerin borçluya verilmeyip, icra dairesine teslim edilmesine, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatların bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınmasına” denilmekte olup bu kısım bakımından icra müdürünün şirket ortağı yerine geçtiği ve 3. kişinin hukuki yararı olduğu görülmekle bu kısım yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

          Buna göre davacının mezkur icra dosyasında hazırlanan ilk bilirkişi raporu ile tespit edilen değerin taşınmazların objektif özellikleri ve emsallerine göre ''düşük'' olduğu iddiası mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporu ile ortaya konulmuş olmakla kıymet takdiri şikayetinin kabulüne dair hüküm kurmak gerekmiştir. Haczedilmezlik şikayeti bakımından; İİK.nın 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. (Yargıtay 12....

          İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

            DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Dairesi'nin 2019/143391 Esas sayılı dosyasıyla karşı ilgili alacaklının müvekkili olan borçlu Teoman (Ali) SARI aleyhine nafaka borcu alacağına ilişkin olarak genel haciz yolu ile icra takibi yaptığını, borçluya ait taşınmaza haciz şerhi konulduğunu, 2004 sayılı İ.İ.K.'nın 82.maddesine göre borçlunun haline münasip evine haciz konulamayacağını belirterek talebin kabulüne ve borçluya ait taşınmaza konulan haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, ... İcra Müdürülüğü'nün 2003/361 Talimat sayılı dosyası üzerinden taşınmaz kaydı üzerine 22.03.2006 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 15.06.2006 tarihli keşif sonrası düzenlenen kıymet takdir raporunun borçluya 16.08.2006 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise, bu tarihten önce 12.06.2006 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

              Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi İstanbul Ulaşım Hizmetleri Ve Araç Kiralama Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin bu konuda şikayet hakkı bulunmamakta ise de; şikayet konusu haciz müzekkeresinde “ileride hisse senedi veya ilmühaber çıkarılması halinde borçlunun çıplak payına düşen hisse senetlerinin ya da ilmühaberlerin borçluya verilmeyip, icra dairesine teslim edilmesine, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatların bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınmasına” denilmekte olup bu kısım bakımından icra müdürünün şirket ortağı yerine geçtiği ve 3. kişinin hukuki yararı olduğu görülmekle bu husus yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

                ya temlik edildiği, şikayet tarihinin 04.11.2014 olduğu ve şikayet dilekçesinde, aleyhine şikayet olunanın temlik edenin gösterildiği anlaşılmaktadır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım, davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir.O halde mahkemece de icra dosyasından tespit edildiği üzere, temlik alacaklısı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu