Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Öte yandan, şikayet konusu yapılan taşınmazın alacaklı banka lehine ipotek tesis edildiği ve takip konusu yapıldığı da görülmüştür. O halde, mahkemece şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu kredi olmayıp, ticari kredilerden kaynaklı olması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

    Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Somut olayda, borçlunun, şikayet dilekçesinde, haciz konulan hesaplara ilişkin ekstrelerin bankalardan getirtilmesini talep ettiği ve bilirkişi deliline dayandığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK.nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması için işlem yapılması, avans yükümlülüğünün yerine getirilmesi durumunda hesaplar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, haczedilmezlik şikayetinin yanında ihalenin feshi istemine ilişkindir. İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2016/17437 esas sayılı dosyası üzerinden yazılan talimat sonucunda, Bayramiç İcra Müdürlüğü'nün 2017/3 tal. sayılı dosyasında taşınmazın kıymetinin icra müdürlüğünce 36.179,30- TL olarak belirlendiği, 29/01/2019 tarihinde yapılan ihalede 20.600,00 TL bedelle davalı ihale alcısına ihale edildiği görülmüştür. Davacı-borçlu tarafından şikayet dilekçesinde, hem ihalenin feshi hem de meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, her bir başvurunun incelenme yöntemleri ve sonuçları da farklıdır. Bu durumda mahkemece, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar.Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır.Somut olayda; alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine 27.12.2019 tarih, 77563 yevmiye numaralı haciz şerhinin işlendiği, bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 27.12.2019 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmaktadır.O halde mahkemenin gerekçesine esas aldığı 08.05.2018 tarih ve 2018/85Esas 2018/351K sayılı kararın kesin hüküm oluşturmayacağı, borçlunun ... bu dosyadaki haczedilmezlik şikayetinin 27.12.2019 tarihli haciz şerhine ilişkin olduğu kabul...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şikayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2007...

          GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihi itibariyle yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için İcra Müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir....

          Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra söz konusu şikayet incelenip karara bağlanmadan 07.04.2015 tarihinde vefat ettiği ibraz edilen veraset belgesinden anlaşılmıştır. Bu durumda, ölümle vekaleti son bulan vekilin mirasçılardan vekalet alarak ibraz etmek suretiyle henüz kendilerine takip yöneltilmemiş mirasçılar adına ve onların ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi de olanaklı değildir. O halde, şikayetçi borçlunun vefatı nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

            Meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması isteminin yasal dayanağı İİK. nun 82/1- 12.maddesi olup, anılan maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK.nun 16/1.maddesi gereğince, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılması gereklidir. Bu süre şikayet konusu haciz işleminin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu haciz işlemi şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

            İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK'nın 82/4 maddesine dayalı haczin kaldırılması talepli şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetçi borçlu ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, şikayetçi borçlu ... yönünden davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlular vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlular vekili şikayet dilekçesinde, 130 ada 10 parsel sayılı taşınmazda borçlu ...'...

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Akhisar İcra Müdürlüğünün 2017/5878 Esas sayılı dosyasından davacıya davaya konu taşınmaz haczi için 103 tebligatı yapılmadığı, başka bir öğrenme olduğu da ispatlanmadığından, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Ayrıca, takip dosyasının infazen kapatılması halinde de geçerli bir haczin varlığından söz edilemez....

              UYAP Entegrasyonu