WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir....

Kabule göre de; borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayet niteliğindedir. İİK'nun 18/3. maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da göz öününde bulundurularak, icra mahkemesince mevcut delil durumuna göre araştırma yapılarak sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

    Bu maddeye göre, belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayet konusu taşınmaza 29.07.2020 tarihinde haciz konulduğu, borçlu vekili Av. T2 dosyaya 19.10.2020 tarihinde vekalet sunduğu, yine borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğünden diğer talepleri ile birlikte "mevcut tüm hacizlerin kaldırılması" talebinde bulunduğu, talebin 23.10.2020 tarihli icra müdürlüğü kararı ile reddedildiği, davacı borçlu vekili tarafından 19.03.2020 tarihinde meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine yönelik dava açıldığı, bu hali ile davacı borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğüne yapmış olduğu müracaat ile şikayet konusu taşınmaza konulan haczi öğrenmiş olduğunun kabulünün gerektiği ve şikayet davasını 7 günlük şikayet süresinden sonra açtığı, davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğundan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

      Yine borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak haczedilmezlik iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilir. Dosya kapsamı itibariyle şikayet konusu edilen taşınmazlardan 1712 ve 2000 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde 3.kişi lehine ipotek tesis edildiği ancak bu hususun mahkemece araştırılmadığı görülmektedir....

        İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında, İİK.nın 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, 165 ada 8 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin incelenmesinde; haciz şerhinin 21/08/2017 tarihinde işlendiği, İİK'nun 106....

          UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçlu adına kayıtlı taşınmaza ilişkin haczedilmezlik iddiası ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, şikayetin İİK'nin 16. Maddesinde düzenlenen 7 günlük şikayet süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....

          YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının şikayete konu traktörü dava dışı İsmet Ünal'a fiilen satıp fiziken teslim etmesinin tarım faaliyetini sürdürmek için traktöre ihtiyacı olmadığını, traktörü sermaye amacıyla kullanarak elden çıkardığını gösterdiğini, davacının adına kayıtlı tarım arazisi bulunmadığını, traktör üzerinde haczedilmezlik şikayetine engel rehin kaydı bulunduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davayı haczedilmezlik şikayet süresi olan 7 günlük sürede açtıklarını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

          İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir(Dairemizin 30/09/2013 tarih ve 2013/22091 E.-30456 K. sayılı kararı). Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir....

            Hibe edildiği gerekçesiyle mahkemece haczedilmezlik şikayeti reddedilen ..., ... ve ... plakalı araçları üzerindeki haczin 17.07.2019 tarihinde kaldırıldığı dosya kapsamından anlaşılmış olup, şikayet tarihinden (13.07.2018) sonra haciz kalkmış olduğundan yargılama sırasında haczin kalktığı, bu durumda şikayetçinin haczedilmezlik şikayetinde bulunmakta başlangıçta var olan hukuki yararının yargılama sırasında ortadan kalktığı anlaşılmakla konusu kalmayan bu araçlar yönünden şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde yukarıda ..., ..., ... ve ... plakalı araçlar bakımından mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ve nedenlere göre karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de sonuçta istem reddedilmiş olduğundan sonucu doğru onama yoluna gidilmiştir. VI....

              UYAP Entegrasyonu