Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

    Kabule göre de; borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nun .../.... maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da göz önünde bulundurularak, İcra Mahkemesi'nce mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ......

      İcra Müdürlüğü'nün 2005/5038 Esas sayılı dosyasından yazılan talimat üzerine ...İcra Müdürülüğü'nün 2003/361 Talimat sayılı dosyasında haczedilen evin haline münasip ev olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, Dairemizin 09.03.2009 tarih ve 2007/1270 Esas 2007/4335 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda istemin süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, ......

        O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 22.10.2007 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının şikayete konu traktörü dava dışı İsmet Ünal'a fiilen satıp fiziken teslim etmesinin tarım faaliyetini sürdürmek için traktöre ihtiyacı olmadığını, traktörü sermaye amacıyla kullanarak elden çıkardığını gösterdiğini, davacının adına kayıtlı tarım arazisi bulunmadığını, traktör üzerinde haczedilmezlik şikayetine engel rehin kaydı bulunduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davayı haczedilmezlik şikayet süresi olan 7 günlük sürede açtıklarını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

          Hibe edildiği gerekçesiyle mahkemece haczedilmezlik şikayeti reddedilen ..., ... ve ... plakalı araçları üzerindeki haczin 17.07.2019 tarihinde kaldırıldığı dosya kapsamından anlaşılmış olup, şikayet tarihinden (13.07.2018) sonra haciz kalkmış olduğundan yargılama sırasında haczin kalktığı, bu durumda şikayetçinin haczedilmezlik şikayetinde bulunmakta başlangıçta var olan hukuki yararının yargılama sırasında ortadan kalktığı anlaşılmakla konusu kalmayan bu araçlar yönünden şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde yukarıda ..., ..., ... ve ... plakalı araçlar bakımından mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ve nedenlere göre karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de sonuçta istem reddedilmiş olduğundan sonucu doğru onama yoluna gidilmiştir. VI....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R - Dosya içeriğine göre dava, haczedilmezlik şikayet istemine ilişkin olup, karar 12.Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine verilmiştir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. (Dairemizin benzer nitelikte 30.09.2013 tarih ve 2013/22091 E. - 30456 K. sayılı kararı) Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir....

                Dava, haczedilmezlik şikayeti ile, 3. kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Haczedilmezlik şikayeti kabul edilen davacı üçüncü kişi davaya konu takip dosyasında taraf olmadığı gibi, ipotek alacaklısı sıfatına da sahip değildir. Takip dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemez. Bunun yanı sıra davacı üçüncü kişi vekili dava dilekçesi ile mahcuzların müvekkili şirkete ait olduğunu belirterek istihkak iddilarının kabulünü talep etmiş ve yargılama sırasında nispi harcı da tamamlamıştır. Bu durumda Mahkemece, davacı üçüncü kişinin istihkak talebi hakkında tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken sadece şikayete yönelik gerekçe ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

                  Haczedilmezlik şikayetine konu edilen emekli maaşı haczinin Belediye Başkanlığı Dairesinde kurulu icra servisi ile 6183 sayılı yasaya dayanarak başlatılan icra takibinde uygulandığı belirtilmiştir.Bu durumda bir icra takibi içinde uygulanmış bir haciz bulunmadığından icra mahkemesi haczedilmezlik şikayetini incelemekte görevli değildir. Anılan takip dosyası içeriğine göre alacak prim alacağından kaynaklı ise iş mahkemeleri görevli olup görevsizlik kararı, idari para cezasından kaynaklı ise idari yargı görevine gireceğinden yargı yolu nedeniyle şikayet dilekçesinin reddine karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                    UYAP Entegrasyonu