Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendileri tarafından davacı hakkında (örnek 11) iflas yoluyla icra takibine başlandığını, icra memurunun sehven yapmış olduğu hata sebebiyle (örnek 7) ilamsız takip olarak girildiğini ve bu hatanın fark edilmesi üzerine 16.03.2022 tarihinde iş emri ile beyan dilekçesi gönderilerek takibin iflas yoluyla talep edildiğinin beyan edilerek talepte bulunulduğunu, takip yolunun sonradan değiştirilmediğini, davanın ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayet değil gecikmiş itiraz niteliğinde olduğunu ve bunun detaylarının İİK'nun 65. maddesinde düzenlendiğini, gecikmiş itiraz koşullarının da mevcut olmadığını ve bu maddeye gereğince 3 günlük itiraz süresinin de geçtiğini belirtip, davanın reddine, davacının para cezası ve tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2406 KARAR NO : 2022/1201 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2021/87 ESAS, 2021/400 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ - GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/87 Esas, 2021/400 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Manisa 3....
konu borcun ödendiğini, ödenmemiş kira borcunun bulunmadığını, takibe konu borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir....
Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; dava dilekçesinde ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna dair bir şikayet yoktur. Diğer taraftan dava dilekçesinde gecikmiş itirazda bulunulduğuna dair bir ibare de yoktur. Ödeme emri davacıya 01.09.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda borca itirazların İİK.nun 168/5. Maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde, kambiyo vasfına ilişkin şikayetin İİK.nun 170/a maddesi ve İİK.nun 168/3. Maddesi gereğince aynı süre içerisinde, ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin gönderilmediği şikayetinin ise İİK.nun 16/1. Maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiğinden 24.09.2020 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru süresinde değildir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava Türü : İcra takibine gecikmiş itiraz YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, .......2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının davacının eşi Zeliha Dayı’ya 18/07/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının Bingöl ili Kiğı ilçesinde yol yapım inşaatında proje müdürü olarak yatılı çalıştığını, davacının bulunduğu yerin kırsal kesim olması nedeni ile iletişim imkanının kısıtlı olup, terör riski de bulunduğundan günü birlik Elazığ’a gidiş dönüş yapmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin eşi ile de irtibat kuramadığından takipten 21/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu, çekteki imzanın müvekkiline ait olmayıp borcunun bulunmadığını ileri sürerek, gecikmiş itirazın ve imzaya itirazın kabulüne, tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının gecikmiş itirazını yasal üç günlük süreden sonra yaptığını, 17/09/2018 tarihinde borcu kabul eden davacının gecikmiş itirazda bulunmasına imkan bulunmadığını, senetteki imzaya itiraz olmadığından takibin iptal edilemeyeceğini, ödeme emri ekinde senet suretinin tebliğ edildiğini, taraflar arasındaki alacak miktarıyla ilgili uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanına girdiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, süresinde olmayan davanın reddine karar verilmiştir....
ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihleri olan 29/01/2021 olarak düzeltilmesi ve takibin durdurulması talebinde bulunulduğu, mahkemenin dava dilekçesi ve ileri sürülen maddi vakalar kapsamında tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden inceleme yapılılarak karar vermesi gerekirken, usulüne uygun yapılmış bir ödeme emri tebliği bulunmamasına rağmen ve şikayetin tebligatın usulsüzlüğüne yönelik olmasına rağmen mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak her ne kadar İİK'nun 65. madde gereğince gecikmiş itiraz açısından yargılama yapılarak davacının öğrenme tarihi olan 29/01/2021 tarihinden itibaren yasal 3 günlük süre geçtikten sonra davanın 09/02/2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de, tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden yasal 7 günlük şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddi gerektiğinden ve sonuçta istemin süre aşımı nedeniyle reddedildiği görüldüğünden dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin...
Somut olayda, takibin dayanağının 6 adet bono olduğu görülmekle birlikte, alacaklı tarafından ödeme emrinde alacak kalemlerinin “gecikmiş kira alacağı-vadesi gelecek kira alacağı-gecikmiş sigorta alacağı ve faizleri" şeklinde gösterildiği; senetlerin 03.09.2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesi kapsamında verildiği hususunun da tarafların ve mahkemenin kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından da kabul edilen finansal kiralamaya dair sözleşmelerdeki ibarelerden taraflara karşılıklı edim yüklendiği tartışmasız olup, bu durumda alacağın varlığı, miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmektedir. O halde mahkemece borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....