İş Bankası Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşına haciz konulduğunu, daha sonra icra mahkemesine açtığı dava sonunda maaşı üzerindeki haczin kaldırıldığını, bu kez aynı icra müdürlüğünün 2017/927 E. sayılı dosyası ile yeniden takip başlattıklarını ve yine emekli maaşına haciz konulduğunu, söz konusu haciz işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle maaş haczinin kaldırılmasını ve daha önce yapılan kesintilerin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; emekli sandığı vakfından alınan maaşların emekli maaşı sayılmadığını bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/927 sayılı icra dosyası....
Somut olayda, davacıya ödeme emrinin 03/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 13/12/2018 tarihli dilekçesi ile emekli maaşında 1.650- TL'nin kesilmesine muvafakat ettiği tartışmasızdır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 29/06/2020 tarihli 2019/12736 Esas 2020/5762 Karar sayılı kararı ile de belirtildiği gibi, davacının ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra İİK'nın 168. maddesinde öngörülen 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra hacze muvafakat etmesi, takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleştiğinden geçerli olup, davacının emekli maaşının bu şekilde haczedilmesi mümkün olmakla, mahkemece emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik talebin reddi yerine, kabulüne karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....
Bu durumda; somut olayda; 25.11.2011 tarihli “Anlaşma ve Protokoldur” başlıklı belge incelendiğinde;”2. taraf maaş kesintisi olduğu sürece 1. taraftan hiçbir borçluya haciz işlemi yapılamayacaktır. “ ibarelerine yer verildiği, bu durumda borçlu ile asıl alacaklı arasında emekli maaşından kesinti yapıldığı sürece diğer malvarlığı haczinin yapılamayacağının kararlaştırıldığı, ancak 01.11.2017 tarihli dosya hesabı raporu ve tahsilat makbuzları incelendiğinde , 27.04.2017 tarihinden menkul haczi talebinin UYAP’a tarandığı 08.09.2017 tarihine , hatta şikayet tarihi olan 15.09.2017 tarihine kadar dosyaya maaş kesintisi gelmediği, her halükarda şikayet tarihi itibarıyla bakiye borç bulunduğu anlaşıldığından alacaklının alacaklısının talebi üzerine talimat icra müdürlüğünce menkul haczi yapılmasında bir sakınca yoktur. Diğer taraftan yerel mahkeme kararında borç miktarının tespiti istemine ilişkin bir hüküm bulunmadığı ve bu husus istinafa konu edilmediği için incelenmemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin davalı bankadan kredi kartı ve tüketici kredisi kullandığını, 2010 yılında maddi zorluklar nedeniyle kredi taksitlerini ve kredi kartı borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, maaş hesabının bulunduğu davalı banka şubesinin hiç bir muvafakat almaksızın emekli maaşın bir kısmına bloke koyarak kredi borçlarına ve kredi kartı borçlarına mahsuben tahsil ettiğini, müvekkilinin emekli maaşına kesinti yapılmasına muvafakatının bulunmadığını, 5510 sayılı Yasanın 93. maddesine göre emekli maaşlarının haczinin mümkün olmadığını ileri sürerek davacının 446/6688764 numaralı hesaba yatan emekli maaşı üzerine konulan bloke ve kesintilerin kaldırılmasını ve haksız kesintiler nedeniyle el konulan toplam 18.078,37 TL emekli maaşının davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankadan davacının 14/11/2008 tarihinde 50.000,00 TL tutarında tüketici kredisi kullandığını, ödeme yapılmaması üzerine ... 5....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçlunun üzerine maaş haczi konulduğu ve bu durum nedeniyle borçlunun maaşından 2005 yılından 2017 yılına kadar kesinti yapıldığını, 2017 yılında emekli olmasının akabinde emekli ikramiyesinin haczedilerek icra dosyasına gönderildiğini, devamlılık arz eden maaş haczinin bulunması ve buradan tahsilatların yapılıyor olması, emekli ikramiyesinin de 2017 yılında haczedilerek gönderilmiş olması bir arada değerlendirildiğinde davacı borçlunun haksız olduğunu, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Aydın 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine, tedbiren durdurulan takibin devamına karar verilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2012/8761 Esas sayılı dosyasında, 03.7.2012 tarihli haciz müzekkeresi ile borçlunun Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'ndeki maaş alacağının 1/4'üne, 16.8.2012 tarihli haciz müzekkeresi ile de döner sermaye alacağının tamamına haciz konulduğu ve dosyaya kesintilerin yapıldığı, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında ise, borçlunun emekli maaşının tamamına 25.7.2003 tarihinde haciz konulduğu ve dosyaya emekli maaş kesintileri yapılmaya devam edildiği, ancak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 04.9.2012 tarihli cevabi yazısından anlaşıldığı üzere, borçlunun 18.6.2012 tarihinde göreve girmesi (yeni göreve başlaması) nedeniyle bundan sonra takip dosyasına kesinti yapılmayacağının bildirilmesi üzerine şikayetçinin talebi ile borçlunun çalışmaya başladığı.... Yüksek İhtisas Hastanesi'nden aldığı döner sermaye alacağının tamamına ve maaşının 1/4'üne 11.01.2013'te haciz konulduğu, adı geçen hastanenin cevabi yazısına göre ise;......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3401 KARAR NO : 2023/623 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/07/2022 NUMARASI : 2022/22 ESAS, 2022/506 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/22 Esas, 2022/506 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle, aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2020/9934 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve icra takibi kesinleşmeden önce emekli maaşının haczedilmesine dair muvafakatin imzalatıldığını, emekli maaşı haczinin yasal olmadığını beyanla, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir....
Bolu İcra Müdürlüğü'nün 2019/71860 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, borçlunun açmış olduğu takibin iptali davasında mahkemece (Bolu İcra Hukuk Mahkemesi 2016/510 esas, 2017/2 karar) takibin iptaline karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinde (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2017/884 esas, 2017/1348 karar) kaldırılması üzerine takibin kaldığı yerden devam ettiği, bu sefer borçlunun takibin iptaline dair kararın Yargıtay incelemesinde olduğundan bahisle maaş haczinin kaldırılması için icra müdürlüğüne bulunduğu talebin reddine dair icra müdürlüğü işlemini şikayet için açtığı davada mahkemece (Bolu İcra Hukuk Mahkemesi 2017/291 esas, 2018/86 karar) borçlunun maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinde (Ankara BAM 19....
26/04/2022 tarihli cevapta ise, borçlu T1 Akbank Sultanbeyli/İstanbul şubesinde 0044743 nolu hesabının olduğu, hesapta 19.027,53 TL bulunduğu, bunun 9.375,78 TL sinin maaş bakiyesi olduğu, ancak 9.651,75 TL yönü ile haciz konulduğu ifade edilmiş, İcra dairesi tarafından bu para icra dosyasına celbedilmiş ve bu şekilde 9.651,75 TL İcra dosyasına yatırıldığını, haczedilen 9.651,75 TL, borçlu CELAL SARAÇ’ın maaş hesabında bulunan ve maaş bakiyesi konumunda olan parası olduğunu, borçlunun emekli maaşına haciz konulması mümkün olmayıp haczedilemezlik şikayetinde bulunduklarını, haczedilmelik şikayetinin kabulü ile, Sivas icra müdürlüğü 2022/9702 icra dosyası kapsamında, davacı / şikayetçi müvekkil T1 Akbank bankasında bulunan emekli maaş hesabına konulan haczin kaldırılması ile, haczedilen 9.651,75 TL'nin davacı/şikayet edene ödenmek üzere banka hesabına iadesine , yargılama giderlerinin davalı alacaklıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu icra takibinin yasal süresi içinde kesinleştiğini, oysa şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini ve itirazın iptali davasının açıldığı tarih itibariyle şikayetçinin ihtiyati haczinin düştüğünü savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Verilen önceki hükmün Yüksek 19. Hukuk Dairesi’nce bozulması üzerine İcra Mahkemesi'nce, şikayetçinin ihtiyati haczinin 14.03.2008 günü konulduğu ve itirazın iptali davası sonunda verilen kararın kesinleştiği 04.11.2009 günü itibariyle kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın ihtiyati haczinin 01.04.2008 günü konulduğu ve beş günlük itiraz süresinin geçirilmesi ile 06.04.2008 günü kesinleştiği ve bu itibarla İİK’nun 268. maddesi uyarınca her iki alacağa garameten pay ayrılması gerektiği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....