Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyası içinde borca dayanak belgenin bulunmaması ve takibe dayanak belgenin ödeme emri ekinde zarfla takip borçlusuna gönderilmemesi sebeplerine dayalı olarak huzurdaki davanın açıldığını, istinafa konu davanın tebligat usulsüzlüğüne dayalı bir borca itiraz davası olmayıp, belgeye dayanmayan takipten kaynaklı borca itiraz davası olduğunu, Tebligatın usulsüz olması veya olmaması borcun varlığı veya yokluğuna etkili olmadığını, şikayetin konusunun bir hakkın yerine getirilmemesi sebebine dayandığından İİK 16/2 uyarınca süresiz şikayet hakkı doğduğunu, İcra müdürünün kanunda yer alan unsurları taşımayan işbu takip talebini kabul edilerek ödeme emri düzenlenmesi halinde bu husus bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğunda süresiz şikayet yolu ile takibin iptalinin talep edilebileceğini, Borcun miktarının oldukça yüksek olması ve müvekkilin kendisine yöneltilen talebin içeriğini (borcun sebebi, tarihi, belgesi gibi) açıkça anlamadığı...

Sayılı dosyasıyla itiraz davası açıldığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın bir suretinin takip dosyası içerisine alındığı, bundan sonra alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda şikayete konu taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı, raporun davacı borçlu vekili Av. Ömer Ayyüpoğlu'na 05/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Av. Ömer Eyyüpoğlu tarafından takip dosyasına sunulmuş bir istifa veya vekillikten çekilme dilekçesinin yer almadığı, borca itiraz davasına dair ilamın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık şikayetçinin satış dosyasında vekille temsil edildikleri gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, bu hali ile istifa veya vekillikten çekilme dilekçesi bulunmayan Av....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2018/671 ESAS, 2020/271 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul 25....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 21/01/2016 tarih, 2015/25000 Esas - 2016/1776 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedildiğine göre murise yapılan ödeme tebliğ tarihine göre hakkındaki takip kesinleşmiştir. Murisin itiraz hakkının bulunmadığı hususlarda mirasçıların da itirazda bulunmaları mümkün değildir. Bu nedenle borca ve imzaya itiraz hakları yoktur....

    İcra Müdürlüğünce davalı borçlu vekili tarafından sunulan borca itiraz dilekçesi üzerine tebligatın usulsüzlüğü hakkında icra mahkemesinin yerine geçerek karar vermek suretiyle itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, oysaki tebligat usulsüzlüğünün ancak borçlu tarafından icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi gerektiğini, buna rağmen borçlu tarafından açılmış bir dava bulunmadığını, takibe 15/09/2021 tarihinde itiraz edilmekle yetinildiğini, 7 günlük hak düşürücü sürede şikayet davası da açılmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayete konu memur işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava İİK'nun 16, 21 vd. maddeleri uyarınca açılmış memur işleminin iptali istemine yöneliktir. Somut olayda davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu hakkında İzmir 21....

    Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak yapıldığını, borçlunun icra dairesine 30/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğunu, itiraz dilekçesinden yaklaşık 3,5 ay geçtikten sonra iş bu şikayeti yaparak tebligat işlemine itiraz ettiğini, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığını, ayrıca şikayet edenin borca ve kefalet ilişkisine yönelik beyanlarını da kabul etmediklerini, usulsüz tebligata ilişkin şikayette bu hususların dilekçeye yazılmasına anlam veremediklerini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

    İcra mahkemeleri, önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında kabul ya da ret kararı vermek zorunda olup, bu talepler hakkında görevsizlik kararı veremezler. Ancak dava niteliği taşıyan ve apaçık genel mahkemelerin görevine girdiği belli olan, örneğin; boşanma, tapu iptal ve tescil, nüfus, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi...vb. davalar hakkında ise görevsizlik kararı vermeleri gerekir. Borçlu vekilinin, borçlu olmadığına ve bononun zamanaşımına uğradığına yönelik icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması zorunludur. O halde, mahkemece, borçlunun başvurusunun İİK’nun 168/5. maddesine göre süresinde olduğunun anlaşılması halinde, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, muteriz borçluya ait tebligat mazbatası icra müdürlüğü dosyasına dönmediğinden alınan ... müdürlüğü cevabına göre örnek 10 no'lu ödeme emrinin borçluya 21/01/2014 günü tebliğ edildiği; borçlunun İİK'nun 168. maddesi gereğince yasal 5 günlük itiraz süresi içerisinde 23/01/2014 günü yaptığı itirazının süresinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

        İcra mahkemeleri, önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında kabul ya da ret kararı vermek zorunda olup, bu talepler hakkında görevsizlik kararı veremezler. Ancak dava niteliği taşıyan ve apaçık genel mahkemelerin görevine girdiği belli olan, örneğin; boşanma, tapu iptal ve tescil, nüfus, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi...vb. davalar hakkında ise görevsizlik kararı vermeleri gerekmektedir. Borçlu vekilinin, borçlu olunmadığına ve bononun zamanaşımına uğradığına yönelik icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması zorunludur....

          İcra mahkemeleri, önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında kabul ya da ret kararı vermek zorunda olup, bu talepler hakkında görevsizlik kararı veremezler. Ancak dava niteliği taşıyan ve apaçık genel mahkemelerin görevine girdiği belli olan, örneğin; boşanma, tapu iptal ve tescil, nüfus, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi...vb. davalar hakkında ise görevsizlik kararı vermeleri gerekmektedir. Borçlu vekilinin, borçlu olunmadığına ve bononun zamanaşımına uğradığına yönelik icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu