İcra Mahkemesinin 2019/985 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde şikayetçi tarafça işbu davaya konu icra takip dosyasına ilişkin borca itiraz istemli dava açıldığı, dava tarihinin 15/08/2019 olduğu görülmüştür. Mevcut haliyle şikayetçi tarafın takipten 15/08/2019 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Mahkememizde şikayet 24/08/2020 tarihinde açılmış olup yasal 5 günlük itiraz süresi aşıldıktan sonra açıldığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle şikayetin süre aşımı nedeniyle usulden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
olmadığını, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DİRENME KARARIİTİRAZ VE ŞİKAYET 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 167 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 168 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “İtiraz ve “ “şikayet” ” kanun yolundan dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesince itiraz ve şikayet taleplerinin feragat nedeniyle reddine dair verilen 22.10.2008 gün ve 2007/847 Esas ve 2008/1214 Karar sayılı kararın temyizen incelenmesi itiraz eden/şikayetçi/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 27.04.2009 gün ve 2009/1502-9186 Esas ve Karar sayılı ilamı ile onanmış; itiraz eden/şikayetçi/borçlu vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, Yargıtay 12....
İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir" hükmünü içermektedir. Somut olayda mahkemece alınan 13/01/2021 tarhli bilirkişi raporunda dosyaya sunulan banka kayıtları üzerinde İİK’nun 68/b maddesine göre yapılan incelemede takip tarihi (30/12/2013) itibariyle talep edilebilecek alacak miktarının 4.640.674,78 TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, talep edilebilecek alacak miktarının icra emrinde istenilen 4.783.002,75 TL’den daha az olduğu 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre mahkemece İİK'nun 17. maddesi dikkate alınarak bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, borca itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu haliyle davacı vekilinin dava dilekçesinde yer verdiği icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine ilişkin itirazları fuzuli olup mahkemece bu husus ve takibin şekli gözetilmeksizin yetki itirazı uyarınca değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davacı vekilinin takip talebine ve takibin şekline göre borçluya ödeme emri gönderilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, buna rağmen ödeme emrinin yanı sıra borçluya takip talebine aykırı şekilde icra emri gönderildiğine ilişkin iddiaları ise şikayet mahiyetinde olup icra mahkemesi nezdinde değerlendirilmesi gereken hususlardandır. Zira takibin şekline göre borçluya icra emri gönderilmesine imkan bulunmayan durumlarda borçluya gönderilen icra emrinin süresiz şikayet yoluyla iptali istenebilir. Esasen davanın konusu da bu yöne ilişkin şikayet olup mahkemece davanın mahiyetinin kavranamadığı görülmektedir....
İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; komşuya haber verilmeden, kapıya bildirim asılmadan doğrudan muhtara yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğden 14.01.2021 tarihinde haberdar olduğunu, alacaklıya borcu olmadığını, senetteki imzaya, borca, faize, faiz oranına, tüm ferilerine, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek süresinde açılmayan davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini ve borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. III....
ilk derece mahkeme hükmünün kaldırılması ve yapılacak istinaf incelemesi neticesinde istinaf nedenleri de dikkate alınarak borca itiraz kararının kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde senedin kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle takibin iptali istemine ve borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 170/a maddesi "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir." hükmünü içerir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/f maddesi gereğince, bonoda tanzim yerinin yazılı olması gereklidir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Alacaklıyı zarara uğratmak sokmak maksadıyla mevcudu eksiltmek suçunda şikayet hakkının, borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşen suçtan zarar gören alacaklıya ait olduğu, İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2314 esas sayılı takip dosyasında 13/02/2012 tarihinde borca itiraz edildiği, şikayetçi tarafından İstanbul Anadolu 17....
faiz oranına da itiraz ettiklerini, ödeme emrinde belirtilen yıllık %19,5 reeskont-avans faizi hukuka aykırı olduğunu, takibe, yetkiye ve ödeme emrine itiraz ettiklerini bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....