Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacının üç adet üretici kredi kartından kullandığı tarım kredilerini ve bir adet doğrudan tarım kredisi olarak kullandığı krediyi aksatması üzerine, beş ayrı hesap kat ihtarı gönderildiğini, davacının borcunu ödememesi üzerine başlatılan icra takiplerine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, Erzurum ... İcra Müdürlüğü'nün 2020/...E, 2020/...E., 2020/.. E., 2020/......
E sayılı dosyası ile ödenmeyen fatura bedelleri toplamı 53.070 TL için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe kısmen itiraz ettiğini, borcun 10.370 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, 42.700 TL'sine haksız itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının en az % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....
Şikayet edilen SGK(SSK) vekili kararı temyiz etmiştir. 1-İİK’ nun 142, III hükmüne göre, “ İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunur.” Dairemizin bozma ilamında da belirtildiği üzere, somut olayda şikayet edenler vekili hem şikayet edilenlerin alacağının esas ve miktarına hem de sıra cetvelindeki sıraya itiraz ettiği için görevli mahkeme genel mahkemedir. İş mahkemesinin görevi ise 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunuun 1.maddesinde belirtilmiş olup, sıra cetveline itiraz davalarının anılan kanun hükmü kapsamına girmediği açıktır....
Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK'nın 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür. Şikayetçi sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumeti iflas idaresine yönelterek İİK'nın 235/son maddeleri uyarınca şikayet olarak icra mahkemesinde ileri sürmelidir. İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nın 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede (Ticaret Mahkemesinde) ileri sürülmelidir. Öte yandan, kayıt kabul davalarında tahsile değil alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmelidir....
CEVAP : Davalı vekili, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itiraz ile birlikte ödeme emri takip dayanağı belgelerin kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle şikayette bulunduğunu, şikaye ilişkin yapılan yargılama neticesinde ödeme emrinin tebliğ tarihin 11.08.2020 olarak düzeltilmesine ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, takip dosyasından usulüne uygun tebliğ edilen ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceğini, davanın ön şartı gerçekleşmediğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddeleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, " şeklinde hüküm kurulmuştur. ... vekili iş bu karara itiraz etmiş, mahkemesince duruşmalı olarak yapılan itiraz dava yargılaması ve incelemesi sonunda gerekçeli 22/09/2019 tarihli ek kararıyla itirazın reddine karar verilmiş, muteriz vekili işbu ek kararı yasal süresi içerisinde istinaf etmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Muteriz ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince tamamen haksız ve hukuka aykırı olacak şekilde verilmiş olan ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkil ...'ın tüm mal varlığına haciz konulmuş olması müvekkili maddi ve manevi olarak çok zor bir duruma düşürmüş olup, haksız ve hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu tüm zararlara ilişkin şikayet, dava ve itiraz haklarını saklı tuttuklarını, istinaf taleplerinin kabulü ile Kayseri 2....
İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. Az yukarıda bahsi geçtiği üzere; itiraz eden borçlu tarafça ileri sürülen itiraz nedenleri ve iddiaları menfi tespit davası yoluyla ileri sürülebilecek nitelikte olup, İİK'nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olan ihtiyati hacze itiraz kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1.ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, ... 2.İcra Müdürlüğü’nün 2014/3287 E. sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin rehinli alacağının dikkate alınmadığını, şikayet olunana gönderilen muhtıraya rağmen dosyaya herhangi bir bilgi belge ibraz edilmediğini, alacağı olup olmadığı dahi belli olmayan şikayet olunana pay ayrıldığını, ihale ile sıra cetvelinin düzenlendiği tarih arasında uzun bir zaman olduğundan müvekkilinin faiz alacağının da hesaplanarak dikkate alınması gerekirken, bunun gözardı edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin müvekkilinin alacağı öncelikli kabul edilerek yeniden düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan, şikayete cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; şikayetçi vekilinin kendi müvekkilinin alacak miktarına itiraz ettiği gibi şikayet olunanın alacağının miktarına da itiraz ettiği, bu durumda itirazın sıraya değil alacakların varlığına yönelik olduğu, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi...
İhtiyati hacze itiraz koşullarının düzenlendiği aynı Kanun'un 265. maddesindeki hükme göre; kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlu, ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebilir. Bu itiraz sebepleri sınırlı ve şekli niteliktedir. Borçlu, alacağın esasına ilişkin bir itirazda bulunamaz. Somut olayda, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlunun ileri sürdükleri itiraz sebeplerinin, İİK'nın 265. maddesinde sayılan sebeplerden olmadığından istinaf istemi yerinde görülmemiştir....
Tedbir ve tespit isteyen tarafı talebi üzerine mahkemece 07/09/2021 tarihinde, tecavüz eder nitelikteki kullanımların tedbiren durdurulmasına, engellenmesine, tespit edilen ürünlerin yedd-i emine teslimine karar verilmiş olup yapılan itiraz üzerine mahkemece ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmiş olduğu ancak ayrıca gerekçeli karar yazılmadığı tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nın 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının ihtiva etmesi gereken hususlar belirtilmiş olup, her ne kadar itiraz üzerine verilecek kararın niteliği konusunda yasada açık bir düzenleme mevcut değil ise de ihtyiyati tedbire itiraz üzerine verilen karar, değişik iş dosyası üzerinden verilen karar niteliğinde olduğundan ve HMK 394/5. maddesi gereğince istinaf yasa yolu açık olduğundan, yasada hüküm bulunmayan hallerde benzer nitelikteki hükümler kıyas yolu ile uygulanacağından, HMK 391. maddesinin kıyas yolu ile uygulanarak mahkemece HMK 391. maddede belirtilen hususları ihtiva eder nitelikte karar...