Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun başvurusu bu hali ile icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK.nun 169/a maddesine dayalıdır. Anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Somut olayda, icra takip dosyasında 07.12.1998 tarihinden, temlik tarihi olan 28.12.2001 tarihin kadar, takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.nun 661. maddesi uyarınca bonolar için öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Es.) başvurarak, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinde bulunduğunu, İlgili icra mahkemesinin davacının savunmasını almadan, dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucu, 29.01.2016 tarih ve ... Esas, ... karar sayılı kararı ile, 14.04.2008 – 13.07.2009 tarihleri arasında zamanaşımını kesen bir icrai işlem yapılmadığı gerekçesiyle, icranın geri bırakılmasına karar verdiğini, .... İcra Hukuk Mahkemesinin bu kararı temyiz edilmiş, temyiz talebinin reddi üzerine Karar Düzeltme yoluna başvurulmuş bu talebinde karar düzeltme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, Karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararın 19.07.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, .... İcra Hukuk Mahkemesi kararı nedeniyle alacağıın zamanaşımına uğramadığının tespiti için, 7 günlük yasal süre içerisinde İİK madde 33a/2 hükmü gereği iş bu davanın açıldığını, takibe konu alacağın zamanaşımına uğramadığını, bu nedenle kesin hüküm niteliğinde olmayan .......

      Es.) başvurarak, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinde bulunduğunu, İlgili icra mahkemesinin davacının savunmasını almadan, dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucu, 29.01.2016 tarih ve ... Esas, ... karar sayılı kararı ile, 14.04.2008 – 13.07.2009 tarihleri arasında zamanaşımını kesen bir icrai işlem yapılmadığı gerekçesiyle, icranın geri bırakılmasına karar verdiğini, .... İcra Hukuk Mahkemesinin bu kararı temyiz edilmiş, temyiz talebinin reddi üzerine Karar Düzeltme yoluna başvurulmuş bu talebinde karar düzeltme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, Karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararın 19.07.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, .... İcra Hukuk Mahkemesi kararı nedeniyle alacağıın zamanaşımına uğramadığının tespiti için, 7 günlük yasal süre içerisinde İİK madde 33a/2 hükmü gereği iş bu davanın açıldığını, takibe konu alacağın zamanaşımına uğramadığını, bu nedenle kesin hüküm niteliğinde olmayan .......

        İcra aşamasında zamanaşımı def'i takibin kesinleşmesinden önceki veya takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşmektedir. Takipten sonraki zamanaşımı def’i yani icranın geri bırakılması isteğinin, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 170/b. maddesi yollaması ile aynı kanunun 71. ve 33/a. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 33/a. maddesinin ilk fıkrasında ''İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.'' düzenlemesini içermektedir....

          İcra Müdürlüğünün 2009/6559 Esas sayılı dosyasında zamanaşımı nedeniyle takibin iptali/icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Alacaklı vekili tarafından 14/12/2008 keşide tarihli çeke dayalı olarak 15/04/2009 tarihinde davacı borçlu ile dava dışı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, davacı borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edilmediği, adı geçenin 20/05/2022 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icra takibinin iptalini/icranın geri bırakılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK. nun 169/a maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde çekin zamanaşımına uğradığı nedenine dayalıdır. İİK.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi gerekir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/05/2007 tarihli ve 2002/568 E., 2007/283 K. sayılı ilamı ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibe konu ilamın 19/07/2010 tarihinde kesinleştiği, icra takibinin 19/12/2017 tarihinde başlatıldığı, ilamın hükmün verildiği tarihden 10 yıl geçtikten sonra takibe konulduğu, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, ilama dayalı takipte ilama aykırılık şikayeti ile birlikte dayanak ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nın 156. maddesinde “Zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre başlar....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava dilekçesinin tebliğ edilmeden karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından savunma haklarının kısıtlanarak karar verildiğini, yerel mahkemenin yazdığı gerekçe ve dayandığı yasal düzenlemelerin icra dosyası ile ilgisinin olmadığını, yerel mahkemenin gerekçesinde İİK m.149/a maddesine göre teminat yatırılmazsa icranın geri bırakılamayacağına ve satışın devam edeceğine karar verdiğini, ancak yasanın 14/a-1 maddesinde icranın geri bırakılması hakkında İİK m.33/1, m.33/2 ve m.33/4 hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, İİK m.33 'te yer alan icranın geri bırakılması hükümlerinin itfa, imhal ve zamanaşımı şikayetlerinde söz konusu olduğunu, bu durumda icranın geri bırakılmasının ise icra işlemlerini komple durduracağını, oysa İİK m.363/son hükmüne göre icra mahkemesince şikayetin reddi halinde yerel mahkeme kararının istinaf edilmesinin satıştan başka hiçbir icra işlemini durdurmayacağını, dosyada satışın durması...

          nin iflasına karar verildiği, Bakırköy İflas Dairesi'nin 13.09.2011 tarih ve 2011/28 sayılı yazısı üzerine anılan şirket hakkında iflasın açıldığı hususunun 30.09.2011 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek 05.10.2011 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan olunduğu, bilahare, müflis borçlu şirket vekili tarafından 05.08.2005 tarihli vekaletnameye dayalı olarak icra takibinin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ile 24.11.2015 tarihinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513. maddesi hükmü uyarınca (mülga 818 sayılı BK'nun 397. maddesi) vekalet sözleşmesi, vekalet verenin iflası ile son bulur. İflas kararının verilmesi ile birlikte müflisin iflas idaresi kanalıyla temsili gerekmekte olup; iflas idaresinin seçilmesinden önceki dönemde, temsil yetkisi iflas dairesine aittir....

            Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, borca ve imzaya itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği halde esastan reddine ilişkin hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, "Davacının borca ve imzaya itirazının süre aşımı nedeniyle reddine, zaman aşımı sebebiyle icranın geri bırakılması talebinin reddine" dair karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi olarak nitelendirilmek suretiyle, davanın kabulüne ve icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davanın kabulü ile, icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına, davalı alacaklı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu