CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 28/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2007/3511) sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak çeklerin düzenleme tarihinin 16/02/2007 ve 30/03/2007 olduğunu, icra dosyasının 20/02/2019 tarihinde yenilerek 2019/7787 Esas nosunu aldığını, zaman aşımı süresinin çeklerde 6 ay iken 03/02/2012 tarihinde yapılan düzenleme ile 3 yıla çıkartıldığını, zaman aşımı süresinin sürenin başladığı tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, ibraz süresini sona erdiği tarihten geçerli olan zaman aşımı süresi nazara alındığında ibraz tarihi 03/02/2012 tarihinde önce dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde 3 yıllık süreye tabii olduğu, takibin dayanağı çekler yönünden hem eski hemde yeni yasaya göre zaman aşımı süresini geçtiğini belirterek icranın geri bırakılmasına, haciz mevcut ise haczin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, TTK'nun sebepsiz zenginleşme başlıklı 732 maddesinden anlaşılacağı üzere, zaman aşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa bunların poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalacakları, bu istemin poliçenin zaman aşımına uğradığı tarihi takip eden bir yıl içerisinde ileri sürebileceği ve bu durumda ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olacağının belirtildiğini, ancak davalı tarafın zaman aşımı süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yapılan icra takibine karşı haksız ve hukuka aykırı olarak itirazda bulunduğunu ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini iddia ederek; davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takip...
İhbar olunan BUGSAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı ve zaman aşımı def'inde bulunarak, davacının kendi isteği ile SGK'ya başvurarak emeklilik işlemlerini yaptığını, davacı işçi ile Bugsaş arasında yapılan sözleşmede davacıya ne kadar ücret ödeneceğinin açıkça düzenlendiğini, davacının sendikaya üye olmadığı gibi dayanışma aidatı ödemek suretiyle TİS'ten yararlanma talebinde de bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararda belirtilen gerekçelerle “Davanın KABULÜNE” karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur....
T4 DAVA KONU : Tazminat DAVA TARİHİ : 21/12/2020 KARAR TARİHİ : 21/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022 DAVA CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Sigorta Tahkim Komisyonundaki davaya konu kaza ile dava dosyasındaki kazanın aynı olay olduğunu, kaza tarihinin 12/01/2017 olup 2 yıllık zaman aşımı söz konusu ve dolduğunu belirterek, davanın zaman aşımından reddini istemiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 5, 33, 39, 48, 124 ada 18, 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan 122 ada 33, 124 ada 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 39 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 48 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 124 ada 18 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ... adına ve 122 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydı nedeni ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak taşınmazların muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/7532 takip başlattığını, davalıların borcun ödendiği iddiasıyla bu takibe itiraz ettiklerini, davalıların zaman aşımı itirazlarının yerinde olmadığını, dava dışı ... Tekstil' e yapıldığı iddia edilen ödemelerin bağlamadığını, davalı ...' nun çekte ciranta olması nedeniyle kendisinden sonraki cirantalara karşı borçlu olduğunu bu nedenle davalıların itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zaman aşımı itirazında bulunmuş ayrıca çek bedelini ödediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Dosya kapsamından, Mahkemece verilen 26/03/2013 tarihli, davanın kısmen kabulüne dair ilk kararın, Dairemizin 22/09/2016 gün, 2016/7016 esas, 2016/8907 karar sayılı ilamıyla davanın zaman aşımından reddi gerektiği belirtilerek temyiz eden davalı ... yararına bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve tüm davalılar yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak 26/03/2013 tarihli ilk hüküm, davalı ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmediğinden, onun yönünden kesinleşmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra, adı geçen davalıyı karar başlığında göstermek suretiyle onu da kapsar şekilde davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti. yönünden BOZULMASINA, davacının, davalı ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.12.2014 tarih ve 2014/467-2014/575 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların birlikte keşideci oldukları senetlere dayanarak bu senetlerde kefil olarak bulunan ... hakkında icra takibinin başladığını, davalı borçluların zaman aşımı definde bulunduklarını, senetlerin zaman aşımına uğradığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini, davalıların icra dosyasına konu borcu ödemediklerini, her ne kadar yenileme emri dikkate alınarak zaman aşımı iddiaları kabul edilmiş ise de, bunun kabulünün doğru olmadığını, zaman aşımı dolduktan sonra bir yıl içerisinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine...
Her ne kadar mahkemece ıslahla artırılan kısmın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; 2918 sayılı Kanunun 109. maddesinin 2. fıkrasındaki 10 yıllık zaman aşımı süresi dikkate alınmamıştır. Şu halde; mahkemece davacının ıslahla artırdığı maddi tazminat istemi yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle ret kararı verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....