Taraflar arasındaki tebligat usulsüzlüğü şikayeti, borca kısmi itiraz, kambiyo vasfına itiraz, çek komisyon bedeline ve tazminatına itiraz ve faiz oranına itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine, çek tazminatı olan 14.859,00 TL yönünden takibin iptaline, çek komisyonuna ve borca ilişkin itirazının reddine, çekin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin itirazının reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin ıttıla tarihinin tespitine yönelik şikayet konusu kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz oranı türü ve miktarına yönelik itirazının kabulüne, faiz oranının 9,75 olduğunun, faiz türünün avans faiz olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takip dayanağı belgenin davalının eli ürünü olduğunu, imzanın davacıya ait olmayıp, davalıya da borcunun bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen bir başka bilirkişi raporunda ve uzman görüşünde imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini ve bu çelişkinin de giderilmediğini, Polis Kriminal, Jandarma Kriminal veya ATK'dan rapor aldırılmasının gerektiğini, dosyada alınmış olan raporun kendi içerisinde çelişkiler barındırdığını, hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olmadığını, ceza ve menfi tespit davalarının bekletici mesele yapılmamasının adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağını, takip dayanağı belgenin kambiyo vasfına haiz olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık bu hali ile, bonoya dayalı kambiyo takibinde, kambiyo vasfına yönelik şikayete, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2018/23642 sayılı dosyasında bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, 2022/668 esas sayılı asıl dosyada takip dayanağı senedin kambiyo vasfı taşımadığını, birleşen 2022/666 esas sayılı asıl dosyada borçlu ödeme emri ile birlikte tebliğinin yapılmadığını, birleşen 2022/667 sayılı dosyada senet aslının icra kasasına alınmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği görülmüştür. Asıl dosyada yapılan başvuru yönünden; İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Birleşen dosyalarda yapılan başvuru yönünden; Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK.'...
İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' şeklinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun süresi içerisinde itiraz veya şikayette bulunması halinde alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarının resen nazara alınacağı ve takibin iptal edilebileceği düzenlenmiştir. Alacaklı tarafından açılan icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet davasında borçlu tarafından yapılmış bir şikayet olmadığı halde takibin resen iptaline karar verilmesi yerinde değildir....
Örnek 10 ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin, borca ve imzaya itiraz süresi, takip dayanağı senedin vasfına yönelik şikayet süresi, ödeme süresinin başlaması ve takibin kesinleşmesi gibi nedenlerle borçlular yararına sonuçları doğmaktadır. O halde mahkemece borçluların usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesi, ödeme emrinin borçlulara usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir. Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....
İİK 168/3'e göre, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi gerekir. İİK 170/a-2'ye göre, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla kendisinde intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedini bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuki mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir. Süresi içinde yapılmış kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik bir şikayet bulunmadığından süresi geçen şikayette re'sen bu husus değerlendirilemeyeceğinden mahkemece süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacıya ödeme emrinin 04.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği davanın süresinde açıldığı ,takibe konu belgede tanzim yerinin yer almadığı gibi borçlunun adının yanında da adres yer almadığından zorunlu unsur olan tanzim yerinin yer almaması nedeni ile kambiyo vasfına haiz olmadığından, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İİK 168/3. maddesine göre; takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu ödeme emrine yazılır. Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.(İİK m.170/a) Bu itibarla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı nedeniyle şikayet süresi 5 gündür....
Davacı borçlu (T3) tarafça, imzaya itirazın yanında, ayrıca senetlerin kambiyo vasfına yönelik şikayette ve borca itirazda da bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca imzaya itiraza yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı T3 vekilinin istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....