vasfına yönelik şikayetinin ve borca itirazının reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili, bonoya dayalı kambiyo takibinde müvekkili şirketin takip borçlusu şirket olmadığını, unvan benzerliği nedeniyle müvekkili şirkette yapılan haczin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şikayet yoluyla hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu iddiaları ileri sürerken senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürdüğü gibi -kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya itirazın dışındaki tüm itirazlar borca itiraza ilişkin olduğundan- borca itirazda da bulunmuş, bu hususta ayrıca dava açtığını dava dilekçesinde de bildirmemiştir. Haliyle ilk derece mahkemesi davayı imzaya ve borca itiraz olarak görmek suretiyle sonuca gitmiştir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davacı vekili tarafından alacaklı ile borçlu sıfatının birleşmesinden dolayı bononun kambiyo vasfını yitirmesinden ötürü takibin iptalinin talep edildiği anlaşılmış olup, şikayetin kambiyo vasfına yönelik şikayet olduğu, İİK'nun 168/3. maddesine göre kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetinin 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği, davacı borçlu şirkete elektronik tebligat yoluyla ödeme emrinin 18/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmediği, buna göre şikayetin bu tarihten itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği halde, bu süre geçtikten sonra 17/12/2021 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken esastan incelenerek şikayetin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Bu itibarla, davacı borçlular, borca yönelik itirazlarını da İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların kambiyo vasfına yönelik şikayetleri ile borca itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; davacıların kambiyo vasfına yönelik şikayetleri ile borca itirazlarının ayrı ayrı reddine, yasal şartları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tahkikatı gerektiren bir konu bulunmadığından duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, HMK 'nun 320/1 ve İİK' nun 18. maddesi uyarınca evrak üzerinden inceleme yapılarak, şikayetin süresinde olduğu, süresi içinde borçlu tarafından şikâyet konusu edilmeyen hukuka aykırılıkların, sıra cetveline itiraz yoluyla diğer alacaklılar tarafından da ileri sürülebilir hale geldiği, kambiyo senetlerine özgü takip yolunda icra müdürünün, senedin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığını ve vadesinin gelip gelmediğini re’sen incelemek zorunda olduğu, şikayet olunanın alacaklısı olduğu 2....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
edilmesine, itirazı süresinde yaptıklarına, bonodaki imzanın tarafına ait olmaması nedeniyle imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...
İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' şeklinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun süresi içerisinde itiraz veya şikayette bulunması halinde alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarının resen nazara alınacağı ve takibin iptal edilebileceği düzenlenmiştir. Alacaklı tarafından açılan icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet davasında borçlu tarafından yapılmış bir şikayet olmadığı halde takibin resen iptaline karar verilmesi yerinde değildir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyanın bilirkişi incelemesine hazır hale getirilmeden adli tıp kurumuna sevk edilerek rapor alındığını, senedin vade tarihinin tanzim tarihinden önceki bir tarih olmasının bono niteliğini kaybettireceğini, senet altındaki imzaya itiraz edilmemesinin de buna etki etmeyeceğini, senet metninde malen kaydının bulunmasının kambiyo vasfını kaybetmiş bir senedin geçerliliğine etki edecek faktör olamayacağını, mahkemece senedin kambiyo vasfını kaybetmiş olması karşısında senede asıl hukuki ilişkinin kanıtı olabilecek deliller ile geçerlilik kazandırılmasının usule ve kambiyo hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayetin yanında borca itiraza ilişkindir....