Yerleşmiş içtihatlarda da belirtildiği üzere borçlunun imzasının üstünün başka türlü doldurulduğu iddiası ile senedin sahteliğini ileri sürmesi borca itiraz olup bu durumda HMK m.209 madde uygulama olanağı bulunmamaktadır. Bu anlamda borçlunun borca itiraz mahiyetindeki sahtelik iddiasında genel mahkemeden verilecek kararın bekletici mesele sayılmasına gerek yoktur. Somut olayda bu nedenle müdürlüğün genel mahkemenin dosyasını bekletici mesele saymasına gerek olmadığı gibi süresi içinde borca itirazlarını bildirmeyen borçlu yönünden de takibin durması yönünde karar vermemesinde usul ve esasa aykırı bir durum bulunmamakta olup davacının şikayetinin belirtilen nedenlerle reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine örnek no 13 ödeme emrine dayalı olarak kira alacaklarının tahsili için 09.07.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 14.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının süresi içerisinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı/şikayetçi dilekçesinde, borca itiraz niteliğindeki beyanları ile birlikte müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını, ödeme emrinde alacaklı tarafından hangi aylarda ne kadar eksik kira ödendiği açıklanmadığı gibi ödeme emrinde alacaklı vekilinin adresine de yer verilmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini şikayet yolu ile talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine dosyanın İstanbul ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini, borçlunun bu takip dosyasında da yetkiye itiraz ettiğini, borca itiraz edilmediği halde icra müdürlüğünün 11.05.2021 tarihli kararı ile yetkiye ve borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karara verildiğini ileri sürerek yetki itirazının ve borca itirazın kabulüne ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 Esas sayılı dosyasındaki takibe Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtilerek itiraz edilmesine rağmen dosyanın İstanbul ... İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, bu işlemin ayrıca şikayet konusu edildiğini ileri sürerek istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Borçlunun ... 3....
Uyuşmazlık, alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığına yöneliktir. Davacı/borçlunun, İstanbul 29. İcra Dairesi'nin 2021/1394 esas sayılı dosyasında takip borçlusu olduğu, kendisine bu dosyadan ödeme emri gönderildiği ve borçlu vekilinin UYAP üzerinden doğru dosyayı seçerek borca itiraz dilekçesini ve vekaletnamesini yasal 7 günlük süre içerisinde doğru icra müdürlüğüne gönderdiği, iradesinin bu takip dosyasına yönelik itirazda bulunmak olduğu tereddütsüzdür. Bu durumda borca itiraz dilekçesi içeriğinde icra müdürlüğünün ve dosya numarasının maddi hata sonucu yanlış yazılması, süresinde UYAP üzerinden doğru dosyaya yapılan itirazın geçersiz olması sonucunu doğurmaz. Kaldı ki Dairemizce, borca itiraz dilekçesine maddi hata sonucu yazılan İstanbul 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet ve borca itiraz K A R A R Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan şikayete ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamların icrası yolu ile yapılan takipte şikayet istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinde şikayet istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Somut olayda borçlu vekilinin 25.06.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi karşısında en geç bu tarihte tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 09.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddede öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Öte yandan başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi halinde ise İİK'nun 65.maddesinin uygulanması gerekip, bu maddenin 2.fıkrası uyarınca borçlunun maninin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde icra mahkemesine başvurması gerekmektedir. Gecikmiş itirazın icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz sonuç doğurmaz....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrarlamakla birlikte, borca itiraz ve tebligatın usulsüzlüğü sebeplerini içeren borca itiraz dilekçesinin icra dosyasına öncelikle sunularak ilgili icra dairesinin tensip düzenlemesinin beklendiğini, borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği bilinmediğinden icra dairesince tensip düzenlendikten sonra şikayet yoluna başvurulduğunu, ne var ki icra dairesi üç günlük süre içinde karar vermediğinden sehven şikayet süresi olan 7 günlük sürenin aşıldığını, her ne kadar dava usulden reddedilse de tebligatın alenen usulsüz olduğunun ortada olduğunu, tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğini icra müdürünün denetlemekle yükümlü olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....
Başvuru bu hali ile yetkiye ve borca itiraza ilişkin olup, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca bu itirazın 5 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l.maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun ise 25.03.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette bulunmadığı halde mahkemece bu hususun resen incelenerek tebliğ tarihinin düzeltildiği ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazların esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır....