mevcut ve sabit olup, olayların bu aşamaya gelmesinde, eşinin ailesini istemeyen, eşine ekonomik şiddet uygulayan, hakaret eden, küçümseyici sözler davalı- birleşen davacı kadın ile eşine fiziksel şiddet uygulayan, ekonomik şiddet uygulayan ve ilgisiz, küçümseyici ve alaycı tavırlar sergileyen davacı- birleşen davalı kadının boşanmaya yol açan olaylarda eşit kusurlu olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmemesi nedeniyle tarafların karşılıklı olarak boşanma taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle; "Asıl davada davacı- birleşen davalı erkeğin boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Davacı - birleşen davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, Birleşen davada ; davalı birleşen davacı kadının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan Musa’nın evli olduklarını, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtıklarını, davalı ...’nın malik olduğu ...Bölge, ... parsel sayılı taşınmazın 1/24 hissesini 18/01/2007 tarihinde tapuda satış gibi göstererek kızkardeşinin kayınpederi olan diğer davalı ...’a muvazaalı olarak devrettiğini, bu taşınmaz arsasının alınmasında ve üzerine inşaat yapılmasında müvekkilininde çalışması sebebiyle hakkı olduğunu, müvekkilinden mal kaçırıldığını, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile gerçek sahibi olan ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili taraflar arasında Aile Mahkemelerinde açılan boşanma davası, katkı payı davası ve evlilik birliği içinde alınan mallara ilişkin davaların devam ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince kadın kusursuz kabul edilmiş, erkek kadının güven sarsıcı davranışına vakıa olarak dayanmış, kadının 0545 315 38 81 numaralı hat ile farklı erkeklerle görüştüğünü iddia etmiştir. Kadın dosya kapsamına dahil edilen sosyal inceleme raporunda iletişim numarası olarak 545 232 72 57 numaralı hattı bildirmiştir. Erkeğin HTS dökümünü istediği 0545 315 38 81 numaralı hattın kadın tarafından kullanıldığı sabit olmamakla birlikte hattın UYAP üzerinden yapılan sorgulamasında GSM şirketlerine kayıtlı böyle bir hattın bulunmadığı bilgisine (uyarısı ile karşılaşılmıştır) ulaşılmıştır. Bu itibarla kadının güven sarsıcı davranışının ispat edilemediği kabul edilmiştir....
Davacı vekili 21/08/2023 tarihli dilekçesi ile davalı ile müvekkilinin boşanma ve ferileri hususunda anlaştıklarını, dosyanın anlaşmalı boşanma yapılması için yerel mahkemesine iadesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı erkek vekili tarafından kadının asıl davasının kabulüne, kusura, velayete, haysiyetsiz hayat sürme ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davalarının kabul edilmemiş bulunmasına, tazminat taleplerinin reddine, aleyhe hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik olarak istinaf edilmiştir. Davacı-davalı kadın vekili 07/09/2021 havale tarihli istinafa cevap dilekçesi ile kusur belirlemesinin müvekkiline yoksulluk nafakası verilmemesinin tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek, karşı yanın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma, erkeğin birleşen davası ise, zina, haysiyetsiz hayat sürme ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma ve eki niteliğindeki istemlere ilişkindir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
içeren söz ve davranışlarda bulunduğunu, davalının evin geçimine katık sağlamadığını bu nedenle sürekli olarak ailesini maddi olarak zor durumda bıraktığını, taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması, kazandığı maaşı başkalarıyla rahat harcaması ve evin geçimine katı sağlamaması müvekkilinin kabul edemediği bir durum olduğunu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müştürek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, müvkkili için 500,00 TL yoksulluk nafakasına, müvekkili için 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini" talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 4.03.1988. tarihinde evlendiklerini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle 17.10.2001 tarihinde boşandıklarını, evlilik birliğinin devamı sırasında katkısı ile taşınmazlar satın alındığını ve davalı adına tescil edildiğini iddia ederek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla katkı payına karşılık 90.000.000.000 Tl’nin yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, davacının bu taşınmazların alımında katkısı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu edilen 1163 ada 4 parselde kayıtlı 10 nolu dairenin,tarafların boşandıktan sonra aralarında tanzim ettikleri 4.6.2002 ve eki 7.06.2002 tarihli protokoller kapsamında davacının ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...her ne kadar davacı vekili taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş ise de yaşanan son hadisede davacı kadının hiçbir sebep yokken kendi isteği ile evden ayrıldığı, dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı anlaşılmakla kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez ilkesi gereğince davacı tarafından açılan boşanma davasının REDDİNE"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; tarafların zina sebebiyle boşanmalarma, kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sadakatsizlik ve şiddetli geçimsizlik sebebiyle temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı- davacı lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, davacı-davalı erkekten aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının kadın lehine dava tarihinden itibaren alınmasına, boşanma halinde bunun yoksulluk nafakası olarak devamına ve belirlenecek nafakanın artırım davasına gerek olmaksızın her nafaka dönem yılı bitiminde uygulanmak üzere her yıl TUİK'in belirlediği TÜFE oranından aşağı olmamak üzere kendiliğinden artış uygulanarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 7 yıldır evli olduklarını, aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu, davalının kendisine ve ailesine sürekli aşağılayıcı sözler söylediğini, sürekli hakaret ettiğini, belli bir işi olmadığını, geçimlerini davalının ailesinin yardımları ile sağladıklarını, davalının kendisini tarlada çapa işlerinde çalıştırdığını ve parasını elinden aldığını belirterek boşanmaya, 50.000,00 TL maddî 100,000,00 TL manevî tazminata, 50.000,00 TL ziynet alacağına ve aylık 1.500,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. II....