İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; evlilik birliği temelinden sarsıldığı, olayların akışı karşısında uyuşturcu madde kullanan, eşine psikolik baskı uygulayan, evin infak ve iaşesi ile ilgilenmeyen, evlilik birliğinin kednsine yüklediği görevleri yerine getirmeyen davalının tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamını imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmediği, ayrıca evliliğin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, anlaşılmakla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle, "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 15/10/2016 doğumlu...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, dinlenen tanıkların beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, incelenen nüfus aile kayıt tablosu ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; dava, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; tarafların 24/06/1986 tarihinde evlenmiş olup, bu evliliklerinden müşterek altı çocukları bulunmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığından dayanılmayan delilin bildirilmesi için tensiple veya ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz. (HGK 20.04.2016 tarih 2014/695 ve 2016/522 karar sayılı kararı)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası birleşen dava ise evliliğin iptali olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine dairdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı kadının kusuru ve şiddetli geçimsizlik kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kocanın davalı eşine hakaret edip aşağıladığı ve onu istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü gerekir ise de bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış, davalıya yüklenebilecek hiç bir kusur gerçekleşmemiştir (TMK m.166/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının torunu olduğunu, oğlu ... ile gelini ... arasında şiddetli geçimsizlik yaşandığı bir dönemde ...'nin hem kocası ile barışmak hem de davalı ile ilgilenmek için 308 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devrini şart koştuğunu, kendisinin de duygusal yönden baskı altında kalarak taşınmazını davalıya temlik ettiğini, davalının temlik tarihinde 7 yaşında olup satın alabilecek durumda olmadığını, temlikten sonra ...'nin eski tutum ve davaranışlarını sürdürdüğünü ve boşanma davası açtığını, her ne kadar işlem satış görünsede aslında bağış olduğunun açık olduğunu, torununa olan düşkünlüğünden, hulus ve saffetinden yararlanılarak kandırıldığını ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, evli kalmalarında artık bir menfaatin kalmadığı" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....
Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, karşı dava, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davalarıdır....
Akıl hastası olan davacıya kusur yüklenmesi mümkün olmamasına göre davalı-davacı kadının şiddetli geçimsizlik nedeniyle açmış olduğu davanın reddi gerekirken, davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakası takdiri için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına göre, davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Hareketleri iradi olmayan kocaya kusur yüklenemeyeceğine göre, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 madde koşulları oluşmamıştır. Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocuklarının durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Tarafların boşanmalarına dair kararda tarafların “şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına” karar verilmiş, ancak tarafların birlikte düzenledikleri anlaşmalı boşanmaya esas 11.09.2003 tarihli “protokol” hükme geçirilmemiş, bu protokolün uygun bulunduğuna dair bir belirleme de hükümde yer almamıştır. O halde, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği ve taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:"Dava, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; tarafların 07/04/2014 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığı, dava dilekçesinin davalıya 15/09/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen (HMK m.137, 140/3, 187) vakıa esas alınarak davacıya kusur yüklenemeyeceği, davacı erkeğin 18/02/2019 tarihinde Samsun 2....