Davacı- karşı davalı erkek, dava dilekçesinin içeriğinde, davalı- karşı davacı kadın ile evliliklerinde uzun süreden beri var olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, davanın ... Aile Mahkemesince 2008/312, 2009/147 K sayılı, 18.11.2009 tarihli karar ile reddedildiğini, aradan üç sene geçtiğini ve bu süre içerisinde bir araya gelmediklerini, TMK m. l66/son gereği bu sürede ortak hayatın yeniden kurulmadığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebine dayanmaktadır. O halde, daha önce reddedilen boşanma davasına ilişkin dava dosyası getirtilip incelenerek gösterilen delillerin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi ve hasıl olacak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Mahkemece verilen ilk hükümde, tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 23.11.2015 tarihli kararıyla ziynet alacağının reddine ilişkin hüküm onanmış, boşanma davaları yönünden ise hükmün bozulmasına karar verilmiş, tarafların karar düzeltme talebi ise reddedilmiştir. Bozmadan sonra yapılan yargılama sonucu, ziynet alacağı davasının kesinleştiği nazara alınmadan, yeniden ziynet alacağı davasının reddine ve ziynet alacağı davasında davalı-karşı davacı erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2023 NUMARASI : 2022/937 ESAS, 2023/504 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile aralarında fikri ve ruhi anlaşmazlıklar nedeniyle evlilik birliğini devam ettiremeyeceklerini, nafaka, maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyası talep etmediğini, müşterek çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesini, sundukları protokol şartlarında şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamına göre davacının hiçbir delili toplanmadan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı kadının davanın kabulüne yönelik olarak istinafının bulunmadığı, bu nedenle boşanma kararının kesinleştiği, dolayısıyla kabul edilen ve kesinleşen boşanma kararı nedeniyle yargılama giderlerinin davalı kadından tahsilinde usul ve esas itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Develi 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesince, tarafların davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerin Kozan olduğu gerekçesiyle, Kozan 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacının yerleşim yerinin Develi olmasını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Boşanma davalarında yetki kesin değildir. Yetkinin kesin olmadığı hallerde, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı üzerine dava dosyası kendisine gönderilen ikinci mahkeme, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı ile bağlı olup, yetkisizlik kararı veremeyecektir. Somut olayda, davalının süresinde yapmış olduğu yetki itirazı neticesinde Develi 1....
GEREKÇE : Asıl davanın konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma; karşı davanın konusu ziynet eşyası alacağı; birleşen davanın konusu bağımsız tedbir nafakasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı alacak davasının kabulüne, birleşen nafaka davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. 1- Davacı/k.davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddi kararına yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; TMK.nun 166/1- 2 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir....
Akıl hastası olan davacıya kusur yüklenmesi mümkün olmamasına göre davalı-davacı kadının şiddetli geçimsizlik nedeniyle açmış olduğu davanın reddi gerekirken, davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * yoksulluk nafakası takdiri için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Hareketlerin iradi olmayan kocaya kusur yüklenemiyeceğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2 madde koşulları oluşmamıştır. Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen boşanma davası, davalı erkek tarafından ise; ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazının incelenmesinde; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, "yakamdan düş artık, seni istemiyorum, git başka biriyle evlen, belki bir kaç kuruş edersin" diyerek hakaret ettiği ve aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....