Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ziynet ve çeyiz eşyalarının tahsiline ilişkin bu dava, incelenen boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp kesinleşen boşanma kararı bu davada kesin hüküm oluşturmadığından, ziynet ve çeyiz eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel teşkil etmemektedir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, davacı tarafça düğünde takılan ziynetlerin ve düğün sonrası çeyiz eşyalarının bedellerinin tahsilinin talep edildiği de nazara alındığında düğün tarihinden önce açılan ve yerel mahkemece karar verilen söz konusu boşanma davasının, red ile sonuçlanıp kesinleşmesinin iş bu dava ile ilgisi bulunmamaktadır....

    Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, bu evlilikten müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davacı-karşı davalının kusurlu davranışlarından dolayı evlilik birliğinin şiddetli geçimsizlik nedeniyle temelinden sarsıldığını, evliliğin devamına imkan kalmadığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, velayetleri müvekkiline verilecek olan müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00‘er TL olmak üzere toplam aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, ayrıca müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarını davacı-karşı davalının müvekkilinden zorla aldığını ve müvekkiline iade etmediğini belirterek, söz konusu ziynet eşyalarına ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 03/10/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, taraflar arasında görülen şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı boşanma isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 22/03/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin üç ay süren evliliğinde davalının sadakatsiz davranışları ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle ziynetlerini almadan müşterek evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek sözkonusu ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 10.500 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davalının müvekkiline ve ailesine hakaretler içeren mektup bırakarak evi terk ettiğini, giderken ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

          in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Bergama Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.06.2006 gün ve 2006/39 Esas, 2006/138 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: 765 sayılı TCK.nın 434/2. maddesi gereğince kamu davasının yenilenmesinin, sanığın evlenme tarihinden itibaren zamanaşımı süresi içinde tamamen kendi kusurlu hareketiyle boşanmaya sebebiyet vermesi durumunda mümkün olacağı, kusurun karşılıklı olması halinin bile davanın yenilenmesini gerektirmeyeceği, şiddetli geçimsizlik nedeniyle mağdure tarafından açılan boşanma davasında tarafların hangisinin kusurlu olduğunun belirtilmediği gibi Kınık Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2000 gün ve 1999/224 Esas, 2000/130 Karar sayılı boşanma dosyası incelendiğinde, mağdurenin boşanma talebinin, tarafların yaşadıkları geçim sıkıntısı nedeniyle...

            TL'nin 1.000,00 TL'sinin asıl dava tarihinden (04/06/2021 ), geriye kalan 101.235,00 TL'sinin ıslah tarihinden (19/09/2022 ) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı- karşı davacı erkekten alınarak davacı- karşı davalı kadına verilmesine, B-Karşı davada; davalı- karşı davacı erkeğin boşanma davasının feragat nedeniyle REDDİNE, "karar verilmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2018/1820 ESAS-2020/487 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2020 yılında evlendiklerini, yapılan düğünde müvekkilinin ailesi, davalının ailesi ve yakın çevre akrabalar tarafından 22 ayar 20 gr 15 adet bilezik, 1 adet 22 ayar altın saat, 1 adet 22 ayar set (kolye, küpe, bileklik), 30 adet çeyrek altın olmak üzere ziynet takıldığını, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle Alanya 1....

            Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı -karşı davalının kusurunun olmadığı tüm tanık beyanları göz önüne alınarak kanaat getirilmiş, kadının açtığı boşanma davasının kabulüne ile karşı boşanma davasının, kadının boşanmaya neden olan olaylarda kusursuzluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle; "Asıl boşanma davasının kabulü ile; tarafların TMK'nın 166/1 maddeleri uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Davacı-karşı davalının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla daha önce takdir edilen 450,00.TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak üzere aynı miktarla kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı-karşı davalı T1 TMK 174/1. maddesi gereği mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden dolayı boşanma hükmünün...

            şiddet uygulandığını, davalının müvekkiline ve evine bakmadığı gibi müşterek çocuğa da bakmadığını, müvekkilini aldattığını, evlilik birliğini yürütmenin müvekkili açısından mümkün olmadığını, müvekkiline düğünde takılan 7 adet 22 ayar, 22 gram ray bilezik, 70 adet çeyrek altın, 1 adet Osmanlı tuğrası üzerinde bulunan altın kolyeden oluşan ziynet eşyalarını düğünden sonra davalının ailesinin alarak bozdurduğunu ve davalının ve ailesinin borçlarını ödediğini belirterek tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla tarafların şiddetli geçimsizlik, davalının hakareti, onur kırıcı davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı adına kayıtlı banka hesapları, posta çeki ve davalının araç ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasına, müvekkili lehine 6284 S.K.uyarınca tedbir kararı verilmesine, müvekkili için aylık 1.500,00 TL tedbir, devamında her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmak üzere yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 1.500,00...

            UYAP Entegrasyonu