İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı-davalı erkek tarafından nafaka, tazminatlar ve ziynet eşya bedelinden kaynaklı aleyhe hükmedilen alacağa yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/son maddesi gereğince açılmış fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden tesis edilememesi hukuki nedenine dayalı boşanma, kadının karşı davası ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ve ziynet alacağı davasıdır....
-TL manevi tazminatın davacı karşı davalıdan alınmasına, dava sırasında verilen tedbir, davadan sonra iştirak, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece; "Boşanma talebi ve kusur değerlendirmesi açısından; Dava ve Birleşen dava T.M.K.'nun 166/1 maddesi anlamında boşanma istemine ilişkindir. Taraflara ait aile nüfus kayıt tablosu incelendiğinde; Tarafların 05/01/2021 tarihinde evlendikleri bu evliliklerinden 2 tane müşterek çocuklarının bulunduğu anlaşılmıştır....
Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını belirterek dava dilekçesindeki iddia ve taleplerini yinelemiştir. Davalı erkek vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki iddialarını tekrarla sadece şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kabulüne, ziynet ve maddi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili 06.11.2019 tarihli ıslah dilekçe ile; bilezikler yönünden 20.000,00 TL olan taleplerini 51.000,00 TL'ye, yüzük yönünden 500,00 TL olan taleplerini 780,00 TL ıslah ettiklerini belirterek ziynet alacağı yönünden 51.780,00 TL ziynet alacağının yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı davacı vekili yasal süresinde sunduğu 17.05.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, ziynet eşyalarının iadesi davasının tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m. 166/son) karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m. 166/1) ve ferileri ile ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı - karşı davacı tarafça nafakaların ve tazminatların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde tarafların boşanmalarına, 20.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tarafların doğacak çocuğunun velayetinin davacı anneye verilmesine, davacıya 800 TL , tarafların doğacak çocuğuna 500 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi sonrasında nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, 86 gram altın, 5.000 TL nakit para ve 9 adet cumhuriyet altınının davacı tarafa verilmesini talep etmiş, mahkemece ziynet eşyalarının iadesi talebinin boşanma dosyasından tefriki ile temyize konu dava dosyası esasına kaydına karar verilmiş, akabinde dosya üzerinden yapılan inceleme ile temyize konu karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 13/08/2020 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığını, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu, yaşanan geçimsizliğin ortak yaşamı çekilmez hale getirdiğini, davalı ile aralarındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle her konuda anlaşarak boşanmaya karar verdiklerini, protokol düzenlediklerini, protokol gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı duruşmadaki beyanında;" Açılan boşanma davasını ve davacı eşimin bu celse zapta geçen anlaşmalı boşanmaya dair beyanlarını hür irademle kabul ediyorum. Geçinemediğimiz doğrudur. Tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmemiz mümkün değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1649 KARAR NO : 2020/1335 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : IĞDIR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2018 NUMARASI : 2017/719 ESAS- 2018/716 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma ve ferileri davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Mahkememizden verilen 27/01/2022 tarih ve 2020/101 Esas 2022/27 sayılı kararı ' Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi'nin 13/04/2022 tarih ve 2022/538 Esas 2022/524Karar sayılı ilamıyla "Ziynet ve ev eşyası eşyası yönünden, taraflarca gösterilen tüm deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verilmesi hatalıdır. Davalı/karşı davacı kadın dava dilekçesi ile ziynet ve ev eşyasının iadesini talep etmiş, mahkemece bu talepleri ispatlanmadığından reddedilmiştir....
Tefrik kararı sonrası mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacı tarafın şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma talebi ile birlikte mal rejimi ve ziynet eşyası alacağı talebinde bulunduğu, mal rejimi ve ziynet eşyalarına ilişkin eksik harç ve gider avansının yatırılmadığı, eksik harç ve gider avansının tamamlanması için davacı vekiline ihtarda bulunulup kesin süre verildiği, aksi halde davanını açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtar edildiği ve verilen kesin süre içerisinde eksikliğin tamamlanmadığı anlaşılmakla; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurum'ca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır....