İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava/birleşen dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma kadın yönünden ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanma kararı verilmesi gerekirken yetersiz ve yasal olmayan gerekçeyle davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı kadın tarafından boşanma davası (TMK md. 166/1) ve bununla birlikte ziynet eşyalarına yönelik alacak davası açılmıştır. Mahkemece boşanma davasına yönelik karar verilmiş ise de ziynet alacağı hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Mahkemece ziynet alacağı hakkında olumlu yada olumsuz hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017(Pzt.)...
Davacı duruşmada alınan beyanında özetle; Dava dilekçesini tekrar ettiğini, davalı ile aralarında geçimsizlik olduğunu, evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, aralarında protokol düzenlediklerini, altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davalıdan herhangi bir tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talebim ile yargılama gideri talebinin olmadığını, davalının aylık 2.000 TL kira ödemesi yapması konusunda anlaştıklarını, protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların müşterek evliliklerinden çocuklarının bulunmadığını, fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, aralarında karakter ve mizaç farklılığı olduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, sövdüğünü, tehdit ettiğini, eve geç geldiğini, ailesinin etkisinde kaldığını, sadakatsizlik yaptığını, dolayısıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olduğundan şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile 100.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata, 8.875,00 TL ve 550 Euro paranın müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma ile düğünde takılan ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedelinin tahsili davaları olduğu, mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller sonucunda; taraflar 27/05/2019 tarihinde evlenmiş olup, bu evliliklerinden müşterek çocukları bulunmamaktadır....
tüm birikimi müvekkilce davalı eşe teslim edilmiş olup, müvekkil, davalı eşin kendisine verdiği harçlıkla geçinmiş, eşinin düzeleceği ve evliliklerin kurtulacağı umuduyla bu olumsuz duruma bile yıllarca katlandığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı eşin tam kusurlu hareketleri nedeniyle devamında yarar bulunmayan evliliğin sonlandırılması ve tarafların boşanmalarının temini için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, maddi manevi tazminat ile mal paylaşımına ilişkin her türlü hukuki ve cezai hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı eşin tam kusurlu hareketlerinden kaynaklı şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli haklı boşanma talep ve davamızın kabulüne, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 20/08/1990 tarihinde evlendiklerini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle 15/06/2016 tarihinde Amsterdam Mahkemesi'nin C/13/604770/FA RK 16- 1811 sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu kararın 19 ekim 2016 tarihde kesinleştiğini, Amsterdam Mahkemesi kararı ve anlaşmalı boşanma protokolüne göre tarafların birbirlerinden maddi manevi tazminat, eşya, ziynet ve yoksulluk nafakası talep etmediklerini, velayet ve iştirak nafakası konusunda anlaşmaya varıldığını, velayet sahibi davalıya reşit olmayan müşterek çocuklar lehine nafakaya hükmedildiğini belirterek Amsterdam Mahkemesinin 15/06/2016 tarih ve C/13/604770/FA RK 16- 1811 sayılı boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen 10.04.2014 tarihli hüküm, Dairemizce "toplanan delillerden tarafların düğünü sırasında kadına hediye edilen altınların erkeğin annesi tarafından beyaz renkli bir sandığa doldurularak kendi evine götürülüp bir daha kadına iade edilmediği, davacı kadının ise geçimsizlik nedeniyle intihara kalkışmasının ardından hastaneye kaldırıldığı, baba evine de hastaneden gittiği, müşterek konuttan bu şekilde ayrılan kadının ziynet eşyalarını yanına alamadığı, açıklanan sebeple davalı erkek tarafında kaldığı sabit olan davacı kadına ait ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddi doğru olmadığı" gerekçesiyle davacı kadının ziynet alacağı davasına...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 01/06/2011 tarihinde evlendiklerini ve 13/05/2014 doğumlu bir müşterek çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinin ilk bir kaç ayının iyi geçtiğini, daha sonra aralarında şiddetli geçimsizlik meydana geldiğini, davalının sürekli kavga çıkardığını, kadınlık ve annelik görevlerini yerine getirmediğini, evliliklerinin fiilen bittiğini iddia ederek şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarına ve müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen süresinde davaya cevap vermemiştir....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " A) Asıl davada; davacı - karşı davalı erkeğin boşanma davasının REDDİNE, B) Karşı davada ; tarafların TMK 166/1 Maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuğu 06/11/2010 doğumlu TC kimlik nolu Ela Çoşkun'un velayetinin T.M.K.'...