Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müşterek çocuğun küçük olduğunu, anne sütü aldığını, anneye bağımlı olduğunu, 0- 3 yaş aralığında bulunan küçüğün gelişim yaşı itibariyle günde 8 saat annesinden ayrı kalmasının menfaatine olmayacağını belirterek, mahkeme karanın kaldırılarak yeniden istinaf talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını istemiştir. GEREKÇE; Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi Hükmü kaldırılmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

      Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması hususları isabetsizdir. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece davalı-karşı davacı babanın bulunduğu cezaevi idaresinden görüş günleri de sorulmak suretiyle yatılı kalmayacak ve infazı kabil olacak şekilde, davalı-karşı davacı baba ile velayeti davacı-karşı davalı anneye verilen ortak çocuk arasında, babalık duygularını tatmin edecek nitelikte refakatçi eşliğinde olmaksızın ve kademeli olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

        Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Mahkemece tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken sanıkların yargılama sürecindeki davranışları, kasıtlı suçtan mahkum olmamaları, yeniden suç işlemeyecekleri gerekçesine dayanıldığı halde, sabıkasız olan sanıkların geçmişteki hallerine atıfla görevli memura direnme suçunda maddi zararda söz konusu olmayacağı gözetilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi, 2- Şikayetçi polis memuri ...'...

          Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/46 Esas ve 2020/12 Karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, ortak çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocukla baba arasındaki şahsi ilişkinin konu kararın istinafı üzerine dairemizin 09/12/2020 tarihli 2020/763 Esas ve 2020/1521 Karar sayılı ilamı ile düzenlendiği, Dairemiz karar tarihi itibariyle çocuğun 18 aylık olduğu, dava tarihi itibariyle ise 26 aylık olduğu, inceleme tarihi itibariyle çocuğun henüz 3 yaşını doldurmadığı, çocuğun yaşı itibariyle davalı anneye bağımlı olduğu, çocuğun yaşı itibariyle şahsi ilişkinin yatılı tesisinin çocuğun üstün menfaatine uygun olmayacağı, ancak çocuğun yaşının büyümesi nazara alındığında dairemizce kurulan şahsi ilişkinin süresinin artılmasının gerektiği, şahsi ilişkinin her ayın 1. Ve 3. Hafta sonları cumartesi günleri saat 10.00 dan 18.00 e kadar dini bayramların 2....

          nın velayetlerinin babaya verilmesine anne ile şahsi ilişki kurulmasına" karar verilmiş ancak gerekçeli kararın hüküm fıkrasında velayet konusunda bir karar verilmeyerek kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında çelişki yaratıldığı gibi hükmün gerekçesinde velayetlerin anneye verildiği belirtilmek suretiyle kısa karar ile gerekçe arasında da çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3 maddesi uyarınca hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m.298/2). Buna göre; tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, baba ile çocuklar arasında boşanma davasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin yerinde olup olmadığı ve boşanma davasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi kararı verilmesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, davanın kısmen kabulü nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi. 3....

              Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; -dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, -temsil kayyımı davaya katılmalı, -temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

                dair delil bulunmadığı dikkate alınarak, verilen cezanın TCK’nın 43. maddesi gereğince arttırılmak suretiyle fazla ceza tayini, 2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E....

                  UYAP Entegrasyonu