Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma hükmüyle velayeti davalı anneye bırakılmış olan müşterek çocuk ile davacı baba arasında yeniden düzenlenmek suretiyle her hafta Pazar günleri saat 10.00 - 18.00 saatleri arasında kurulan kişisel ilişki anneyi her hafta sonu eve bağımlı hale getireceği gibi, velayet görevini gereği gibi yerine getirmesini de engelleyici nitelikte olup doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi yönüne gidilmiştir (HUMK md 438/7)....

    Açıklanan nedenle, davacının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemenin nihai kararla el çekmiş olduğu dosyanın, ancak kanuni yollardan geçmek suretiyle hakimin önüne yeniden gelmesi halinde tekrar ele alınabilmesi mümkün olabilir. Kaldı ki, kişisel ilişkinin değiştirilmesinde istek dava yolu ile gerçekleştirilebilir. Yeni olayların çıktığına veya mevcut durumun kişisel ilişkinin değiştirilmesi gerekliliği iddiasında olan taraf, önlem alınmasını başka bir anlatımla hükmün değiştirilmesini bağımsız ve yeni bir dava ile gerçekleştirebilir. Hükmün değiştirilmesi, boşanma davasının bir devamı değildir. Başka bir anlatımla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini isteyen tarafın öngörülen diğer önlemlerde olduğu gibi değişikliğin gerçekleştirilmesi için harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davası bulunmalıdır. O halde yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davayı sona erdiren nihai karar verildikten sonra, kişisel ilişkiye yönelik hükmün değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yanında, bağımsız talep niteliğinde olan yoksulluk nafakasının indirilmesi isteğinde de bulunmuştur. Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesine yönelik talep reddedildiği halde, avukatla temsil edilen davalı taraf yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Torunla Kişisel Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararıyla velayeti babaya bırakılan çocukla, anne arasında tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi; aynı çocukla büyükbaba ve anneanne arasında da kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup, her üç davacı adına, vekilleri sıfatıyla Avukat ... ve... tarafından açılmış ve aynı avukatlar tarafından takip edilmiş karar ve temyiz dilekçesi de; adı geçen avukatlardan...'a tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde adı geçen avukata davacılar tarafından verilen vekaletname yoktur....

            gerçekleştirdiği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden, hakkında belirlenen cezanın koşulları oluşmadığı halde TCK'nın 103/4. maddesi ile arttırılması neticesinde fazla ceza tayini, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk...

              (TMK m.324) Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir....

              Sonuç olarak ; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, anlaşıldığından davacı/ karşı davalı kadının kusur belirlemesi, asıl davanın reddi ve hükmedilen tazminatlar dışındaki sair tüm istinaf başvurusu ile davalı/ karşı davacı erkeğin şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİ gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Kaldırılması ve Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı kadının kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba tarafından açılan nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının yapılan muhakemesi sonucunda verilen hüküm Dairemizce, her ayın belirli bir hafta sonu çocuğun baba yanında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişkinin kurulması gerektiği yönünden bozulmuş...

                  UYAP Entegrasyonu