"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ortak çocuk 2014 doğumlu ...'ün velayeti boşanma kararı ile birlikte davacı- karşı davalı anneye bırakılarak, davalı-davacı babası ile arasında "Çocuk 06/09/2014 doğumlu ...'ün 0-5 yaşları arasında şahsi ilişkiye yer olmadığına, 05-10 yaş aralığında 3 ayda ayda bir olmak üzere uzman eşliğinde şahsi ilişki tesisine, 10-15 yaş aralığında 2 ayda ayda bir olmak üzere uzman eşliğinde şahsi ilişki tesisine, 15-18 yaş aralığında ise 1 ayda bir olmak üzere uzman eşliğinde şahsi ilişki tesisine" şeklinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
09:00'dan takip eden çarşamba günü 18:00'e kadar, yaz tatilinde temmuz ayının birinci günü saat 09:00'dan yedinci günü 18:00'e kadar, dini bayramların üçüncü günü saat 09:00'dan 18:00'e kadar şahsi ilişki tesisine" karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, yerel mahkemece belirlenen şahsi ilişki sürelerinin yerinde olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin şahsi ilişkiye yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin davada ... 2. Çocuk ve 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı eşinin başka bir bayanla gayri resmi yaşadığını, kendi çocuklarını da göstermediğini belirtip, çocuklarla kendisi arasında şahsi ilişki kurulmasını talep etmektedir. Dava, T.M.Y.nın 182. maddesi uyarınca çocukla-anası arasında kişisel ilişki düzenlenmesi istemidir. Davacının talebi 5395 Sayılı Yasa uyarınca koruma tedbirleri alınması olmayıp, sadece aile hukukundan kaynaklanan çocukla şahsi ilişki tesisi istemidir....
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, tanık beyanları, sosyal inceleme raporları göz önüne alındığında tarafların mahkemenin 2015/848 E. - 2017/888 K.sayılı ilamı ile boşandıkları ve müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, davacı babanın mahkemenin düzenlediği şahsi ilişki süresini yetersiz bulduğu ve bu nedenle şahsi ilişki süresinin artırılmasını istediği düzenlenen sosyal inceleme raporunda çocuğun baba ile şahsi ilişkinin yeterli olduğunu bildirdiği yine duruşmada da müşterek çocuğun şahsi ilişkinin mevcut haliyle devamını istediği, boşanma ilamında kurulan şahsi ilişkinin çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi, babanın babalık duygusunun tatmini açısından yeterli ve uygun olduğu, davacının şahsi ilişkinin arttırılmasını gerekli kılan bir durumu ispat edemediği değerlendirilmiş olmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı babanın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati...
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Protokol ile kararlaştırılan tarihten 1 yıl 2 ay geçtiğini, değişen bir durum bulunmadığını, çocuğun kas gevşekliği hastalığı nedeniyle zayıf bünyesi bulunduğunu, devam eden pandemi nedeniyle şahsi ilişkinin arttırılmasının yanlış olacağını nötrofil değeri 0 olarak doğan çocuğun bu rahatsızlığını henüz kontrol altına almışken yatılı olarak kurulacak şahsi ilişkinin menfaatine olmadığını, henüz tuvalet ihtiyacını kendi karşılayamadığını, gece 4- 5 kez bez kullandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince çocukla baba arasındaki şahsi ilişki yeniden düzenlenerek her ayın 1. ve 3. Cumartesi-pazar günleri, dini bayramların 2- 3. Günleri, sömestr tatilinin ilk pazartesi-çarşamba günleri, her yıl 1- 7 Temmuz tarihleri arasında yatılı şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden müşterek çocuğun tarafların boşanmalarından sonra dünyaya geldiği, anne yanında kaldığı, eldeki dava açılıncaya değin düzenli bir ilişki kurulmadığı bu durumun tarafların kabulünde olduğu, dosyaya sunulan 01/09/2021 tarihli sosyal inceleme raporunda çocukla baba arasında hiç ilişki kurulmamış olmasına vurgu yapılarak şahsi ilişkinin yatısız sık ve kısa süreli kurulmasının önerildiği, davacı babanın yerleşim yerinde istinabe yoluyla alınan raporda yatılı şahsi ilişkinin önerildiği, son alınan sosyal inceleme raporunda da yatılı şahsi ilişkinin önerildiği, davalının ortak çocuğu baba ile şahsi ilişkiden sonra davranış değişikliği gerekçesi ile özel bir kliniğe götürdüğü pedagog Dr....
da ikamet etmesi nedeniyle müşterek çocuk ile baba arasında her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 09:00 dan 30. günü akşam 17:00 ye kadar görüşme sağlanarak kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir. Davacı baba ile çocuk arasında boşanma kararı ile kurulan şahsi ilişki halen geçerlidir. Bu şahsi ilişki düzenlenirken davalı babanın ...'da ikamet ettiği de dikkate alınmıştır. Bu kararın infazına engel teşkil edecek bir olgunun bulunduğu da taraflarca ileri sürülüp ispat edilememiştir. Merkezi makam Sözleşmenin 21/2. maddesi gereğince daha önce baba ile çocuk arasında kurulan şahsi münasebetin kullanılması, bir başka deyişle infazı için gerekli adli süreci başlatmak ve bu konuda başvurucu babaya gerekli yardımlarda bulunmak yerine yeniden şahsi münasebet tesisi için bu davayı açmıştır. Davacı babanın talebi üzerine merkezi makam adına Cumhuriyet Başsavcılığının yeniden şahsi münasebet tesisi hususnda dava açmakta hukuki bir yararı bulunmamaktadır....
Tarafların 03/05/2019 kesinleşme tarihli boşanma kararına göre anlaşmalı olarak boşandıkları, çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulduğu, müşterek çocuğun 16/01/2017 doğumlu olduğu, çocuğun yaşı, gelinen aşama, babanın babalık duygularının tatmini, çocuğun kişisel gelişiminin sağlanması açısından mahkemece baba ile çocuk arasında yatılı şekilde şahsi ilişki kurulmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilirken davacı tarafın geçici yatılı şahsi ilişki kurulmasına ilişkin tedbir talebinin ise davanın esasını çözecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğinden ve daha önceki anlaşmalı boşanma ile karara bağlanan şahsi ilişkinin iş bu karar kesinleşinceye kadar devam edeceği anlaşıldığından tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
gerekçesi ile; "1- Davanın KABULÜ ile, -Velayeti davalı annede olan müşterek çocuk Artun ile davacı baba arasında mahkememizin 2021/110 esas sayılı dosyasında takdir edilen şahsi ilişki durumunun kaldırılarak her hafta Çarşamba Günü saat sabah 09:30'dan 13:00'a kadar ve her hafta cumartesi günü öğleden sonra saat 16:00'dan 19:00'a kadar davacı baba ile ŞAHSİ İLİŞKİ TESİSİNE, -Şahsi ilişki gün ve saatinde şahsi ilişkinin kurulacağı mahale müşterek çocuğun davalı anne tarafından teslim edilmesine ve yine davalı anne tarafından teslim alınmasına, şahsi ilişkinin kurulacağı zaman diliminde müşterek çocuğun yanında davalı anne bulunmaksızın herhangi bir motorlu araca bindirilmemesine yahut müşterek çocuğun şahsi ilişki gün ve saatinde müşterek çocuğun annesi ile birlikte dava tarihi itibariyle yaşadığı evden davacı tarafından alınması halinde herhangi bir motorlu taşıta bindirilmeksizin şahsi ilişki süresinin yürüme mesafesinde bulunan park, bahçe yahut açık alanlarda geçirilmesine veya yine...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının torunu ile yatılı şekilde şahsi ilişki talebinin reddine, şahsi ilişki talebinin kabulü ile çocuk ile dede arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ve torununa ulaşmak için çok çaba sarf ettiğini ancak bir türlü torununu göremediğini bu nedenle davayı açmak zorunda kaldığını, müvekkilin torununa karşı beslediği sevgi ve alaka göz önüne alındığında müvekkili ile torunu arasında yatılı şahsi münasebet tesis edilmesine engel bir durumun olmadığını, tarafların farklı şehirlerle yaşadıklarını, kurulan şahsi ilişkinin çok yetersiz kaldığını bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak lehe hususlar baki kalmak kaydıyla, yatılı şekilde şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....