Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

    Haksız işgal tazminatı (ecrimisil), taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunmayan malik tarafından, taşınmaza bir hakka, diğer bir deyişle malike karşı ileri sürülebilir bir hakka dayanmadan iyiniyet olmaksızın, zilyet olan kimseye karşı yöneltilebilen bir talep ve dava türüdür (HGK.1.11.2000, 2000/3-1341-1584). Davalı kiracı sıfatı ile aleyhine başlatılan ... İcra Dairesi'nin 2011/1408 sayılı takip dosyasında kendisine gönderilen ödeme emrine karşı yaptığı itirazında, 2009 yılının 9. ayından itibaren takip konusu taşınmazda oturduğunu, alacaklı ile yazılı veya sözlü kira kontratı yapmadığını beyanla kiracılık ilişkisini inkar etmiştir. Bu dava sırasında dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu ileri sürmüş ise de buna ilişkin delil ileri sürmemiştir....

      Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Davacı, dava konusu taşınmazın kiracısı olduğunu, davalının bu taşınmaza haksız olarak müdahale ettiğini, bu nedenle kiracısı olduğu taşınmazdaki davalının haksız müdahalesinin önlenmesini talep ettiği anlaşıldığına göre, davacının kira ilişkisinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp, hakka dayalı bir davadır. O halde, konusu TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası olmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

        Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olaya gelince; davacı vekili dava konusu 1240 parselin hazine adına kayıtlı olduğunu, bu parsel üzerinde bir ev bulunduğunu, davacının zilyet olarak Maliye Hazinesine ecrimisil ödediğini, davacıdan önce de abisi tarafından uzun yıllar kullanıldığını ve davacının satın aldığını, aynı yere yönelik tapu kayıtlarında evin davacının abisine ait olduğuna dair muhdesat şerhinin bulunduğunu ileri sürerek davacının zilyetliğinin belirlenmesini ve muarazanın ve vaki müdahalenin önlenmesini talep ettiğine göre yukarıda açıklanan bilgiler ışığında uyuşmazlığın temeli bir hakka dayalı olduğundan davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. İzah olunan gerekçeler ışığında; uyuşmazlığın Mersin 4....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; intifa hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Bilindiği gibi, öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

        O halde, davacının talebi ve davalının savunması karşısında, eldeki davanın hukuki nitelikçe zilyetliğin arkasında bulunan bir hakka dayalı olduğunun kabulü gerekir. Davacı, zilyetliğin arkasında şahsi bir hakka dayandığından, dava bir hak davası niteliğini kazanmıştır. HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. İlk derece mahkemesinin davada Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna ilişkin görevsizlik kararı yerindedir. Sonuç itibariyle; Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu kat irtifakı kurulu 10 parsel sayılı taşınmazda yer alan 14 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından hiçbir hakka dayalı olmaksızın işgal edildiğini, ihtarname keşide edilmesine rağmen davalının haksız işgale son vermediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı dava dışı kişiye teminat amaçlı devrettiğini, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının haklı bir sebebe dayalı olmaksızın taşınmazı işgal ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Dosya arasında bulunan dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına göre, taraflar taşınmazda paydaş olup, davacı taraf mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması isteğinde bulunmuştur.TMK'nin 981, 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Oysa somut olayda davacı hakka dayanarak dava açmıştır. Bu sebeple davanın TMK.nin 981 ve devamı maddelerine dayanan zilyetliğin korunması olarak kabulü yerinde değildir, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava hakka dayalı elatmanın önlenmesi davası niteliğindedir ve hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2020/569 ESAS - 2021/819 KARAR DAVA KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) KARAR : VEKİLİ : Av. MERYEM ÜSTÜNDAĞ - [35399- 09939- 42014] UETS DAVA TÜRÜ : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) DAVA TARİHİ : 29/10/2020 BİRLEŞEN BÜYÜKÇEKMECE 3. AHM 2020/360 ESAS SAYILI DOSYASI DAVACI T4-TC Kimlik No: VEKİLİ :Av.ERDEM BEYAZDAŞ DAVALI :KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VEKİLİ : Av....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haksız işgal tazminatı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış vaadi sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu