Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet akdinden ve iş ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise, uyuşmazlığın hizmet akdinden değil vekalet ilişkisinden kaynaklandığı ve iş mahkemelerinin görevli olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4857 Sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, işçi ve işveren arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet akdinden ve iş ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise, uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklanmadığı, haksız fiil iddiasına dayalı alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4857 Sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün iş yerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....
Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re'sen gözetilmesi gerekir....
Dava, veklalet ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın vasfının kooperatif üyelerinin üyelik sıfatı ile diğer üyelere karşı açacağı dava olarak nitelendirildiği ve HUMK'nın 17. (6100 sayılı HMK 14/2) maddesi gereğince kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Oysa ki davacı, davalıya vermiş olduğu vekaletname gereğince gerçekleştirilen satış bedelini talep etmekte olup uyuşmazlık vekalet ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Vekalet ilişkisinden doğan alacak davasında da yetki ile ilgili kamu düzenini ilgilendiren bir yetki kuralı bulanmamaktadır. Kaldı ki, davalı ne ilk itiraz olarak süresinde ne de davanın açıldığı tarihinden karar tarihine kadar herhangi bir yetki ilk itirazında bulunmamıştır....
nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava kira alacağı nedeniyle kesilen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava konusu alacak taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra 16.12.2011 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır....
Buna göre, kira ilişkisinden kaynaklanmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine yapılan itiraz nedeniyle itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava konusu alacak taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra 11.04.2014 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; taraflar arasındaki temel ilişkinin kira ilişkisinden kaynaklanan kiralananın hor kullanılmasından dolayı yapılan masraflarının istemine ilişkin olduğu, 6100 Sayılı HMK'nun 4. maddesi gereğince kira ilişkisinden kaynaklanan doğan her türlü davalarının Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Davalı, taşınmazın maliki olup taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlıkta davaya bakmakla HMK.'nun 2. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kiraya veren tarafından ödenen su bedelinin kiracıdan rucuen tahsili istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır....
Mahkemece, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....