Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile mahkemesine açılan dava ile arttırılmasına karar verildiği, müşterek çocuk için aylık 225 TL iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen nafakaların müvekkilinin ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, belirterek davanın kabulü ile, müşterek çocuk için aylık 1.225 TL, müvekkili için aylık 1.300 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacı tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 450 TL artırılarak aylık 750 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının 450 TL artırılarak aylık 675 TL'ye yükseltilmesine, belirlenen nafakaların her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....

Müşterek çocuk 2012 d.lu Mislina yönünden kabul edilen iştirak nafakasının yıllık (fark) miktarı 450x12=5.400‬TL, davacı yönünden kabul edilen yoksulluk nafakasının yıllık (fark) miktarı ise 150x12=1.800 TL olup bu miktarlar karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davalı yönünden HMK nun 341/4 maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK nun 346 maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352- (1)-b madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması nedeniyle HMK nun 341/4 ve 352- (1)-b maddeleri gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verildiğini ve iştirak nafakasının sona erdiğini, 7 yıldır davacı için ödenen nafakada her hangi bir artırım olmadığını, davacının çalışmadığını ve başkaca gelirinin olmadığını, mevcut nafakanın davacının ihtiyaçlarına yetmediğini, davalının ekonomik durumunda düzelme olduğunu iddia ederek 200.TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı /vekili dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....

Aile Mahkemesinin 2017/16 Esas 2017/100 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının artırılarak aylık 400,00 TL olarak belirlendiğini, her ne kadar nafaka artırımı yapılmış ise de verilen kararda her sene ÜFE oranında artırılmasına karar verilmediğini, müvekkilinin çalışmadığını, herhangi bir gelirinin bulunmadığını, kendisinin ve çocuğunun masraflarını karşılamaya çalıştığını ancak yetersiz kaldığını, davalının çalıştığını ve düzenli bir gelirinin bulunduğunu, günümüz değişen ekonomik koşullarında müvekkilinin oldukça zorlandığını ve ihtiyaçları karşılayamaz duruma geldiğini, tüm bu nedenlerle aylık 400,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının artırılarak aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

Müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 100,00'er TL olarak bağlanmış bulunan iştirak nafakasının istinafa konu yerel mahkeme kararı ile aylık 150,00'şer TL arttırılarak 250,00'şer TL'ye yükseltildiği, bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının ayrı ayrı 1.800,00 TL'ye tekabül ettiği, davacı kadın için aylık 150,00 TL bağlanmış bulunan yoksulluk nafakasının istinafa konu yerel mahkeme kararı ile aylık 200,00 TL arttırılarak 350,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 2.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2021 tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırı altında kalan davalının istinaf talebinin dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Aile Mahkemesinin 2013/439 Esas, 2014/802 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ve müşterek çocuğun velayetinin davacı annesine verilmesine karar verilerek davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücünün düşmesi ile aradan geçen zamanda nafakaların yetersiz hale geldiğini belirterek, davacı lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Hatice Atabay lehine hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde açıkladığı sebeplerle; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile müvekkili lehine hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen 300,00 er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı 600,00'ar TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin reddine, birleşen davada müşterek çocuklar Efe ve Eren lehine ayrı ayrı hükmedilen aylık 300,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı vekili dava dilekçesi ile aylık yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye, iştirak nafakasının 3.175,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Usulüne uygun açılmış bir davada başvuru harcı ve gerekli nispi veya maktu peşin harcın mahkeme veznesine yatırılması gerekir. (Harçlar Kanunu madde 32). Harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Davada 129,73 TL nispi harç yatırılması gerekli iken 108,40 TL harç yatırıldığı anlaşılmakla, davacıya eksik harç miktarı olan 21,33 TL'yi yatırması için Harçlar Kanunun 30- 32 madde gereğince usulüne uygun süre verilmesi, harç noksanlığı giderildiği takdirde talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi aksi halde, Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekmektedir. Belirtilen husus gözetilmeden dava hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Nafakaların artırımına ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten, eldeki davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu