İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının gerçek maddi geliri bakımından detaylıca araştırma yapılarak hakkaniyete uygun olacak şekilde nafaka artırımı yapılması gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek yoksulluk ve iştirak nafakalarında cüzi miktarda artış yapılmış olmasının hakka ve hukuka aykırı olup kararın bozulmasını, yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile yerel mahkemece verilen kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı (TMK.nun 175, 182/3. ve 176/4. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Somut olayda;davacı dava dilekçesinde, kendisi için 500 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocukların her biri için, Sincan 4.Aile Mahkemesinin 2014/92 Esas, 2014/102 Karar sayılı ilamı takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının 500,00 TL 'ye yükseltimesini istemiştir. İştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkin bu davalar arasında fiili ve hukuki irtibat vardır. Zira davacının kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için artırılmasını talep ettiği iştirak nafakasının borçlusu davalı olacaktır. Bu nedenle davalardan biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olduğundan,mahkemece, her iki isteme yönelik davanın, birlikte görülmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karara ulaşılması gerekirken,mahkemece yanılgılı değerlendirilme ile yoksulluk nafakasına ilişkin istemin tefriki ile iştirak nafakasının hükme bağlanması usul ve yasaya uygun değildir....
K:3 D:5 A Blok Bayraklı / İZMİR DAVANIN KONUSU : Nafanın Kaldırılması / İndirilmesi İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07.10.2021 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİHİ : 07.10.2021 Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan incelenmesi uygun görülerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; "...tarafların İzmir 14. Aile Mah.nin 2014/796 E-2014/756 K. sayılı boşanma ilamı ile boşandıklarını, velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk ve davalı için aylık 500'er TL. iştirak ve yoksulluk nafakalarına hükmedildiğini, aradan geçen süre, artan masraf ve ihtiyaçlar sebebiyle bu miktarların yetersiz kaldığını, yoksulluk nafakasının aylık 750TL'ye, iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasını" talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2022 NUMARASI : 2022/46 ESAS 2022/662 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Artırılması-Şahsi İlişki-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin boşandığını, müşterek çocuk Furkan Yusuf'un velayetinin anneye verildiğini, 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bilahare nafakanın Aksaray 3. Aile Mahkemesinin 2019/167 esas sayılı dosyası ile 150 TL artırılarak 350 TL ye yükseltildiğini, arada geçen zamanda paranın alım gücünün düştüğünü, çocuğun masraflarının arttığını belirterek nafakanın aylık 650 TL artırımı ile 1000 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı ile .....Aile Mahkemesinin ...sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuklar ........ın velayetlerinin anneye verildiğini, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 750'şer TL iştirak nafakası belirlendiğini, çalışmış olduğu.....'nin iflasına karar verildiğini, belirlenen iştirak nafakasını ödeme gücü kalmadığını belirterek; iştirak nafakasının kaldırılmasına veya indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/683 esas 2018/630 karar sayılı ilamı ile karar verilen 1.000 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına, müşterek çocuk Cansu için karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması yönünden davacının davasının reddine, müşterek çocuk Cansu için karar verilen 2.000 TL iştirak nafakasının indirilmesi yönünden davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili; iştirak nafakasının kaldırılması aksi halde indirilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesinin davacının iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması davasının reddine dair karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davası, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince iştirak nafakasının artırımı talebi dışındaki davalar reddedilmiş, karar davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı davacı vekili dosyanın karar oturumu için mazeret dilekçesi sunmuş, mazeretine konu başka bir mahkemedeki duruşmasına dair belgeyi dilekçesine eklemiştir. İlk derece mahkemesince mazeret yerinde görülmeyerek reddedilip esas hakkında karar verilmiş ise de yapılan işlem davalı davacının savunma hakkını ihlal eder mahiyettedir. Dava ve karşı dava basit yargılama usulüne tabidir. HMK'nun 321....
yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kısmen kabulü ile; ödenmekte olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden tiibaren kaldırılmasına karar verildiği, verilen karara karşı davalı-karşı davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince verilen kararda kadın tarafından açılan ve kabulüne karar verilen yönden de talebinin reddine karar verilmesi gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Bu kapsamda davacının talebi, davalı B.B.için hükmedilen "iştirak" nafakasının kaldırılması veya azaltılması, davalı Rabia için ise hükmedilen "yardım" nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olmasına karşın mahkemece hüküm kısmının 1.bendinde yoksulluk nafakasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde; öncelikle dava konusu talep yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilmiş ancak devam eden cümlelerde ise hem yoksulluk hem iştirak nafakası düzenlemelerine dair bir takım açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre, hükümde, infazda tereddüte yol açacak şekilde açık çelişkiler bulunduğu, hükmün açık olmadığı ve davacının talep sonucunu karşılayacak şekilde tesis edilmediği, ayrıca mahkeme gerekçesinin gerek kendi içerisinde gerekse de hüküm fıkrası ile çeliştiği anlaşılmış olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2016 (Çrş.) .......