Dava; velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük ödenen iştirak nafakasının iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davacı taraf; dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi talebinin yanısıra, geriye dönük iştirak nafakası ödemelerinin iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasından geriye dönük ödenen iştirak nafakası talebinin 8.400,00.-TL'lik kısmı ile ilgili olarak harç ikmali yapılmış ancak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönüyle harç ikmali yaptırılmamıştır. Davalı ise; cevap dilekçesi ile; lehine boşanma davası ile hükmedilen yoksulluk nafakasının ÜFE'ye göre arttırılması talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yargılama aşamasında davalı tarafa harç ikmali yapması hususunda karar vermiştir....
DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Kaldırılması veya KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Amasya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/102 Esas - 2016/615 Karar sayılı kararıyla anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 21/10/2016 tarihinde kesinleştiğini, davalı adına 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar Asrın ve Arda adına aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasının müvekkilinden alınarak davalıya verilmesine, takip eden yıllarda Tüik tarafından açıklanan Üfe orarında artış yapılmasına karar verildiğini, davalının çalışıyor ve yoksul olmaması sebebiyle öncelikli olarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, kaldırma kararı verilmeyecekse 500,00 TL'ye indirilmesini, müşterek çocuklar için hükmolunan iştirak nafakalarının da 500,00'er TL'ye indirilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve...
GEREKÇE : Davacı taraf, velayetin değiştirilmesini, iştirak nafakasının kaldırılmasını, Çaycuma İcra Dairesi'nin 2015/3546 sayılı icra takip dosyasında başlatılan iştirak nafakasına yönelik icra takibinin iptalini, kadının evlenmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinafında, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında ret kararı verilmesine rağmen lehline vekalet ücreti hükmedilmediğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, icra takip dosyasında iştirak nafakası için başlatılan bir takip olmadığını, iştirak nafakası takibinin iptalinin talep edildiğini, bu talep hakkında karar verilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesine davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden kabulüne, iştirak nafakası yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; daha evvel boşanma davası ile hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 200TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece; yoksulluk nafakasının 200 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080TL'ye çıkarılmıştır. Kabul edilen ve reddedilen miktarlar dikkate alındığında hüküm, temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....
Esas ve 2011/4..Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına ve velayetleri davalıya bırakılan iki müşterek çocuk için 350’şer TL iştirak nafakasına karar verildiğini, müvekkiline ait şirketin son yıllarda zarar etmeye başladığını, müvekkili hakkında icra takipleri başladığını, vergi ve prim borçları bulunduğunu, davalının çalıştığını ve yetim aylığı almaya başladığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve iştirak nafakalarının 200’er TL’ye indirilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin asgari ücretle çalışmaya başladığını, müşterek çocukların özel okulda okuduklarını, boşanma davası üzerinden dört yıl geçtiğini, paranın alım gücünün azaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/7- 2022/153 DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, İştirak Nafakasının indirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2018 yılında anlaşmalı boşanma davası ile boşandıkları, kadın lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 800'er TL olarak iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, müşterek çocuklar için iştirak nafakalarının ödeyebileceği bir seviyeye indirilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 125 TL'den 175 TL'ye artırmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların 2003 yılında boşandıkları, boşanma ilamı ile 100 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 28.03.2005 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile nafakanın 100 TL'den 125 TL'ye artırıldığı, bu davanın ise 06.08.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı müvekkilinin boşanma kararı verildiği tarihte Karaman merkezde Tüp gaz bayisi olarak esnaflık yaptığını, Karaman'a doğalgazın gelmesi ve 2009 yılında çıkan global ekonomik kriz nedeniyle 23 yıldır devam ettirdiği işini bırakmak zorunda kaldığını, davalı tarafın ise babasına ait evde oturduğunu, fiilen kendisinin kullandığı bir arabası, 1 dükkanı ve 10 dairelik bir arsası, bankada nakit parası ve altınlarının olduğunu bildirerek öncelikle tarafların mali durumlarındaki değişiklikler ve davalının yoksulluğunun ortadan kalkmış olması da dikkate alınarak daha önce takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde 700,92 TL olan yoksulluk nafakasının azaltılarak aylık 150 TL ye , 872,85 TL olan iştirak nafakasının azaltılarak aylık 150 TL'ye indirilmesine ve her iki nafaka içinde aylık artış oranının ÜFE olarak tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile daha önceden davalı yararına hükmedilen aylık 400 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren aylık 100 TL'ye, müşterek çocuklar M. F. , O. K. ile B. H. yararına hükmedilen aylık 250 şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren her bir çocuk için aylık 100 TL'ye indirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebine ilişkindir. TMK.nun 175.maddesi gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir....
Davada; ödenmekte olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 60 TL'den aylık 150 TL'ye, iştirak nafakasının 30 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; "Davalının ekonomik durumu itibariyle nafaka artışını ödeyecek durumda olmadığı, işsiz olduğu herangi bir gelirinin bulunmadığı, omuzundaki rahatsızlıktan dolayı zorlayıcı işlerde çalışamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; TMK'nun 327/1 maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmü TMK'nun 331 maddesinde de "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafakanın miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" hükmü getirilmiştir....