Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla iştirak nafakasının arttırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince verilen ilk hükümde davacı kadının davasının kısmen kabulüne, iştirak ve yoksulluk nafakalarının aylık 2.000 TL 'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....

    Aile Mahkemesinin 26/07/2005 tarih 2004/468 Esas 2015/533 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuk için iştirak kendisi için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içerisinde takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 700,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının da aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı-k.davalı, dava dilekçesi ile 2007 yılında davalı lehine hükmedilen 500,00 TL yoksulluk nafakasını ekonomik şartların değişmesi nedeniyle ödeyemeyeceğini beyanla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı-k.davacı ise birleşen dava dilekçesi ile, kendisi için 2007 yılında hükmedilen 500 TL yoksulluk nafakasının 1.000TL 'ye çıkartılmasını ve müşterek çocuk için de aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davacı-k.davalının anlaşmalı boşanmadan sonra durumunda aleyhinde olağanüstü bir değişikliğin meydana gelmediğinden yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davalı-k.davacının ise yoksulluk nafakası ödenmeye başladıktan sonra babadan dolayı yetim aylığı almaya başladığından yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine...

      Aile Mahkemesi'nin 2018/1031 Esas sayılı dosyası ile iştirak nafakasının artırımı davası açıldığı, mahkemenin 17/09/2019 tarih, 2019/688 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının aylık 350,00TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, davacı tarafından davalı kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve fazla ödenen nafaka miktarının istirdatının talep edilidği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine, yoksulluk istirdatına ilişkin davasının ise reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafça verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu, tüm dosya kapsamına göre davacı kadın tarafından Adana 5....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, müşterek çocuğun istinaf aşamasında reşit olduğu, çocuğun reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kendiliğinden sona ereceğinin anlaşılmasına göre inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı 26/10/2006 tarihli kararı ile hükmedilen 250 TL tedbir nafakasının 500 TL artırılarak dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve tahsilde tekürrür oluşturmamak kaydıyla 750 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, aylık 750 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden aydan itibaren TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı kadının, ilk olarak 30.01.2006 tarihinde tedbir nafakası talepli davada .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile aylık 250,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm 27.12.2006'da kesinleşmiştir....

        Adetlerine ve ahlak anlayışına aykırı, sürekli seyahat eden, "çıplaklar kampı..." diye bilinen yerlerde eğlendiğini, davacının basit aile buluşmalarını bile yurt dışında düzenlediğini, senede 2- 3 kez Antalya, 3- 4 kez İstanbul, 5- 6 kez İzmir, en az 2 kez yurt dışına tatile giden birisinin yoksulluğa düştüğünden bahsedilemeyeceğini belirterek kadının yoksulluk nafakasının artırımı davasının reddine, dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakası bakımından ise müvekkilinin bağlanan iştirak nafakasını ödemekle yetinmeyip çocukların her türlü ihtiyacını karşıladığından asıl davanın tümüyle reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dosya kapsamından, 13.02.2007 tarihli anlaşmalı boşanma ilamında, davalı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, velayetleri davalıya verilen çocukların her biri için aylık 50,00 şer den toplam 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve tüm nafakaların her yılın Ocak ayında memur maaşı katsayısı oranında artırılmasının kararlaştırıldığı, eldeki davanın 19.08.2013 tarihinde açıldığı ve yoksulluk nafakasının son ulaştığı rakamın kaldırılmasının talep edildiği, yoksulluk ve iştirak nafakası toplamının, davacının maaşından birlikte kesilmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaç TL olduğunun belli olmadığı anlaşılmıştır....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2019/303 2020/84 DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakalarının Artırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; daha önce davacı kadın yararına hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 700 TL'ye, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 800 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davanın kabulü ile daha önce davacı yararına hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700 TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuk yararına daha önce hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 800 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2015/525 Esas 2015/642 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Muhammed Emin için aylık 300,00TL , Tuba için aylık 350,00TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin boşanma sırasında baskı altında olduğundan kendisi için yoksulluk nafakası talep etmediğini, ancak müvekkilinin boşanma ile yoksulluğa düştüğünü, çocukların bakımı nedeniyle çalışamadığını ve gelir elde edemediğini, davalının öğretmen olarak çalıştığını, iştirak nafakasının üzerinden ise 4 yıl süre geçtiğini, küçüklerin büyüdüklerini ve mevcut nafakanın yetersiz kaldığını belirterek müvekkili için aylık 750,00TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, müşterek çocuklardan Muhammed Emin için hükmedilen aylık 300,00TL iştirak nafakasının aylık 600,00TL.ye, küçük Tuba için hükmedilen aylık 350,00TL iştirak nafakasının aylık 750,00TLye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu