Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/429 Esas-2015/102 Karar sayılı ilamı ile davacı T1 bağlanan 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 250,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL'ye; müşterek çocuk Asude Berna hakkında aylık bağlanan 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.300,00 TL arttırılarak aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında arttırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili hükmün; iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması talebinin reddine, nafakaların her yıl ...tarafından açıklanan .. oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Somut olayda;... Aile Mahkemesinin 2010/908 Esas sayılı dosyasının 01/03/2011 tarihli ara kararı ile davacı kadın lehine 750 TL ve müşterek çocuk lehine 500 TL tedbir nafakasına ilişkin hüküm kurulduğu, tarafların .... Aile Mahkemesinin 2013/718 Esas ve 2014/163 Karar sayılı lmaı ile 25.02.2014 tarihinde boşandıkları, davacı lehine aylık 750 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya verilen müşterek çocuk lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 01.07.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Davalı-davacı erkek bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiş ve Dairemizin 12/04/2021 tarihli, 2021/1424Esas ve 2021/2909Karar sayılı ilamıyla; kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının fazla olduğundan bahisle; kararın bozulmasına karar verilmiştir. Davalı-davacı erkek, bozma ilamı tarihinden sonra sunduğu 26/04/2021 tarihli dilekçesi ile temyiz kanun yolu başvurusundan feragat ettiğini bildirmiştir. Dairemizin bozma ilamı sonrası dosyanın gönderildiği bölge adliye mahkemesi, bozma ilamına uyulmasına karar vermiş; ancak erkeğin bozma ilam tarihinden sonra feragati olduğundan bahisle; yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden bozma ilamından önceki kararıyla aynı hükmü tesis etmiştir. Temyiz edilen hükmü Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır....
müşterek çocuk Furkan'ın okulu bırakarak 1.000 TL gelirle çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının ise indirilmesini talep ve dava etmiştir....
TL yoksulluk, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere aylık 150,00 'şer TL'den toplam 450,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Mahkemenin gerekçe kısmında davalı kadın lehine 500,00 TL tedbir ve devamında ise 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ancak hüküm kısmında ise 750,00 TL tedbir ve devamında 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak hükmedildiği, bu itibarla gerekçe ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki yaratılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, istinafa konu mahkeme hükmü yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1- c maddesindeki unsurları içermemektedir....
Aile Mahkemesinin 2015/14 esas ve 2016/86 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar yararına ise aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 500,00'er TL'ye yükseltilmesine, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile Antalya 3....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/348 Esas ve 2010/873 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuk için aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını, boşanma ilamı ile davacı kadın yararına da yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini belirterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın yargılama sırasında tedbir nafakası olarak hükmedilmesine, davacı yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ile Manavgat 2....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına; .....yönünden iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talebinin reddine; ....... yönünden iştirak nafakasının 180 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK. 327/....maddesinde; “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır”, 328/....maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemeleri yeralmaktadır. Yukarıdaki anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile kendiliğinden sona ereceğinden; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Somut olayda ......; 07/09/1993 doğumlu olup dava tarihi .../.../2011'dir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/865 Esas sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 325 TL'ye, iştirak nafakasının da 300'er TL'ye çıkartıldığını, müvekkilinin boşandıktan sonra işlerinin yolunda gitmediğini ve maddi sıkıntılar yaşadığını, bankaya kredi ve kredi kartı borçları bulunduğunu, annesine bakma yükümlülüğü bulunduğunu belirterek açmış oldukları davanın kabulünü, boşanma ile bağlanmış bulunan ve sonrasında artışına karar verilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını veya uygun görülecek bir indirim yapılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde;Davacı T1 açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile; Aksaray 2....