HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/161 KARAR NO : 2022/278 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2019/670 ESAS, 2020/713 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; boşanma ilamı ile velayetleri müvekkiline tevdi edilen çocuklar Toprak İsmet ve Asya Beren lehine hükmolunan aylık 300'er TL iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları karşısında yetersiz hale geldiğini ileri sürerek her bir çocuk bakımından aylık 1.500'er TL'ye yükseltilmesini ve hüküm altına alınacak tutarlara...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve 50.000,00- TL maddi 50.000,00.- TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000,00.- TL tazminata hükmedilmesi, müvekkil için 500,00- TL ve küçük çocuklar Furkan CEZAN ve Zeynep CEZAN'ın, velayeti ile her bir çocuk için için aylık 500,00.TL tedbir sonrasında yoksulluk ve iştirak nafakası olmak üzere toplamda 1.500,00- TL nafakaya hükmedilmesi müvekkile düğünde takılan tanesi 20 gram 6 adet bilezik, 3 adet çeyrek altın, 1 adet liralı yüz görümlük, 4 adet yüzük, inci takım set ile müvekkile ait yatak odası takımı, mutfak eşyalarının tamamı, kıyafetler ve çeyiz takımı olmak üzere ev eşyalarının müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini...
Sayılı dosyasında istinaftan feragat dilekçesi verilmiş ve karar kesinleştirildiği, bu durumda memuriyetten istifa dilekçesi veren davacının anlaşmalı boşanma davasında hükme bağlanan nafakaları ödeyemeyeceği hususu zaten belirli olduğu, bunun yanında 17/06/2019 tarihinde memuriyetten istifa dilekçesi veren davacının, istinaf süresi içerisinde anlaşmalı boşanma ilamının bu kısmını istinaf ederek ortadan kaldırma imkanı varken, aradan geçen dört günden sonra 21/06/2019 tarihinde istinaftan feragat dilekçesi vererek boşanma davasının kesinleşmesini sağladığı, davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı protokol gereğince yoksulluk ve iştirak nafakası ödemeyi kabul etmesi ve boşanma kararının istinaf etmeyerek kesinleşmesi sonrasında, eldeki dava tarihi arasında geçen kısa sürede müşterek çocuklar lehine olan iştirak nafakasının ve davalı kadın lehine yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin, iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı...
TEDBİR NAFAKASININ ARTIRILMASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 186TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 197 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2013/459 Esas ve 2013/851 Karar sayılı dosyası ile lehine 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek tedbir nafakasının 800,00 TL’ye yükseltilmesine ve her yıl % 25 oranında artırıma hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Somut olayda; davacı reddedilen yoksulluk nafakası ve müşterek çocuklar yönünden iştirak nafakası yönünden istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen ve reddedilen yoksulluk nafakasının 300,00.-TL (300x12= 3.600,00- TL), her bir müşterek çocuk yönünden istinafa konu edilen ve reddedilen iştirak nafakasının 350,00.-TL (350x12= 4.200,00- TL) olup, hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı davacı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince, hüküm tarihi itibarı ile kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunan davacı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15.09.2022 NUMARASI : 2021/304 ESAS, 2022/622 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2019/282 Esas, 2019/349 Karar nolu kararı ile boşandıklarını belirterek davacı kadın için belirlenen aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakalarını davalı tarafından eksiksiz ve kesintisiz olarak hatta fazlası ile ödendiğini, hatta davacının iddialarının aksine müşterek çocukların nafaka haricinde yapılan ödemeler dışında eğitim, giyinme ve diğer birçok kişisel ihtiyaç ve giderleri de davalının karşıladığını, davalının yeniden evlendiğini, evlenmesinin davacının kanunen tanınan tüm imkanları kötü niyetli olarak kullanmaya başlamasına yol açtığını, davalının ödediği nafaka bedelleri için icra takibi ve davalar ile karşı karşıya kaldığını, davalının maaşından başka herhangi bir gelirinin bulunmadığını, hüküm altına alınan nafaka takdirinden sonra da davalının gelir durumunda esaslı bir artış ve değişiklik de olmadığını, iştirak nafakalarının miktar açısından halen tatmin edici ve güncel olduğunu, bütün bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamı ve davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucu velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk 2009 doğumlu Metehan için 16/01/2017 tarihli kararda aylık 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, boşanma ve fer'ilerine ilişkin kararın 30/06/202 tarihinde kesinleştiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, daha önce hükmedilen aylık 2.000 TL iştirak nafakası miktarından sonra dava tarihine kadar arada geçen süre dikkate alındığında mahkemece çocuğun iştirak nafakasının aylık 750 TL artırım ile, 2.750 TL'ye yükseltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece belirlenen yıllık artırım miktarına yönelik açık bir istinaf başvurusu olmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; 2015 yılından beridir sabit kalan iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının 1.000'er TL artırılmasını ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanını reddini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....
İcra Ceza Mahkemesinde yargılandığını, ceza aldığını, davalı tarafın tehdit ve şantajları karşısında cezaevine girmemek için eş ve dostlarından her seferinde borç alarak bu nafaka bedellerini ödeyip cezaevine girmekten kurtulduğunu, daha fazla eş ve dost yardımıyla nafakayı ödeyecek durumunun olmadığını belirterek, davalı ve çocuklar lehine belirlenen nafakaların kaldırılmasına ya da makul düzeye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Dava TMK'nun 175. Maddesi gereğince davalı yararına boşanma hükmüyle birlikte takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar yararına belirlenen iştirak nafakalarının kaldırılması, olmadığı takdirde miktarının düşürülmesi talebi niteliğindedir....