WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....

    Davalı vekili, davacının sosyal ve ekonomik durumunda herhangi bir değişliklik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının müşterek çocuklar için ödemekte olduğu iştirak nafakasının aylık 450,00'şer TL' ye indirilmesine, her bir çocuk için aylık 450,00'şer TL iştirak nafakalarının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesi gereğince; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılabilir....

      Davada, 2006 yılında boşanma ile birlikte eş ve müşterek çocuklara bağlanan yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, ... ve ... için reşit olana kadar davacı babanın nafaka yükümlülüğünün devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine, ... reşit olduktan sonra iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile konusu kalmayan davanın reddine ve eski eşi ...'nin 2008 tarihinde babasının ölümü üzerine mal varlığının arttığı nedeniyle yoksulluk nafakasının ve kızı ...'nin de evlenmesi nedeniyle yardım nafakasının kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, bir kısım davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Kural olarak, yoksulluğun ortadan kalkması halinde nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir (TMK.md.176)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BARTIN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2013/620-2014/372 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında anlaşmalı olarak görülen boşanma davasında davalı lehine aylık 700 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar Kardelen ve Kaan lehine aylık 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak müvekkilinin işlerinin bozulması nedeniyle maddi sıkıntı içerisine girdiğini ileri sürerek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakaların indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          Davacı verilen kararı; haksız ve yersiz olduğu iddiası ile istinaf etmiş, talebi gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01.01.2021 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 5.880,00 TL'dir. Yargıtay HGK'nın 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas - 235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebinde bulunmuştur....

          hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakalarının da toplam 100 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, müşterek 2 çocuk için hükmedilen 100'er TL iştirak nafakalarının 300'er TL'ye artırılmasını talep etmiştir....

              Davalı vekili cevabında ve karşı davasında; tarafların ahde vefa ilkesi gereğince sözleşme ile bağlı olduklarını, boşanmayı talep eden taraf olan davacının kötüniyetli olduğunu, davalının aldığı emekli aylığının iyi bir yaşam standardı sağlamadığını, boşanma esnasında da davacının çalıştığını, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiş, nafakalarının ise yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının 10.000 TL'ye, iştirak nafakalarının ise yıllık 141.000 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davaya ilişkin olarak, yoksulluk nafakasının 4.250 TL’ye indirilmesi, iştirak nafakalarının yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, karşı dava da reddedilmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının müşterek çocuklar yönünden iştirak ve davalı yönünden yoksulluk nafakalarının kaldırılması talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile müşterek çocuklardan İBRAHİM İNKUŞ yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile Ereğli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/472 Esas 2015/192 Karar sayılı ilamı ile hükmolunun 150,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuklardan NAZLI İNKUŞ yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, velayeti davacı anneye verilen çocuk için Ereğli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/472 Esas 2015/192 Karar sayılı, 06/02/2014 tarih, 6 nolu ara kararı ile hüküm altına alınan 150,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 150,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile...

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı-karşı davalı taraf; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasını; davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir...

                  UYAP Entegrasyonu