Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; davacının söz konusu nafakayı ödemekte zorlandığını, davalının artık yoksulluk durumunun kalmadığını, davalının gelirinin davacıdan yüksek olduğunu, mal paylaşımı davasında davalı tarafından davacıya icra takibi yaptıklarını, 123.500,00 TL yatırdığını, gelirinin iyi olduğunun göstergesi olduğunu, davacının gelirinin kendisini geçindirecek düzeyde olmadığını, davalının banka kaydının getirtme taleplerinin kabul edilmediğini belirterek istinaf talebinin kabulü ile davalı taraf adına ödemekle yükümlü olunan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve boşanma tarihinden itibaren ödenen yoksulluk nafakalarının iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Dava; velayeti davalı annede olan müşterek çocuklar Mehmet Tunç ve Merve Gamze lehine anlaşmalı boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır....
GEREKÇE : Asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı davanın ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması davaları olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tarafına bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuğa bağlanan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının da artırılarak aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası artış talebinin reddine, iştirak nafakası artış talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TMK'nun 176/4.maddesine göre; yoksulluk nafakasında, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması yahut azaltılmasına karar verilebilir.Yasamızda yoksulluk tanımlanmamış ise de, yoksulluk durumunun ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarına göre belirlenmesi gerekir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. İlk derece mahkemesi kararının “hüküm sonucu” bölümünün 3. bendinde ortak çocuklar lehine aylık 300’er TL (toplam 900TL) ve kadın için aylık 600TL tedbir nafakasına hükmedilmişken; 4. bendinde ortak çocuklar lehine aylık 100’er TL (toplam 300TL) ve kadın için aylık 600TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen tedbir nafakalarının çocuklar için iştirak, kadın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmek suretiyle, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının miktarı konusunda hüküm sonucu içinde çelişki yaratılmış ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir....
Davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna kadının ihtiyaçlarına uygun olması karşısında tarafların yoksulluk nafakasına yönelen istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Gerek iştirak gerekse de yoksulluk nafakasına müteakip yıllar için artırım kararı verilmesi talep edilebilir. Bu durumda nafakaya yıllık ÜFE oranında artırım yapılması kararı verilmesi gerekirken TÜFE oranında artırım kararı verilmesi isabetli olmamış, davalı vekilinin bu yöne temas eden istinafı kabul edilerek nafakalara yıllık ÜFE oranında artırım yapılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı kadın vekilinin iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin, davalı erkek vekilinin ise yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalı erkek vekilinin, iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....
miktarının yeterli olmadığını, müşterek çocukların babası, maaşından kesinti yapılan nafaka dışında çocuklara maddi ve manevi olarak hiç bir desteği bulunmadığını, bu nedenlerle dava tarihinden itibaren başlamak üzere ve yasal faizi ile birlikte kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası ve çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 2.000,00 TLye çıkartılmasını ve her yıl artış oranının belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nafakalarının kaldırılmasına ya da azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kısmen kabulüyle yoksulluk nafakasının 600 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kararı nafaka miktarı yönüyle istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırımı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 5.Aile Mahkemesinin 2016/701 Esas 2017/144 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, boşanmanın 31/03/2017 tarihinde kesinleştiği, davacı lehine 450 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Fatma Nur Öğdüm lehine 275 TL iştirak nafakasına boşanma ilamı ile karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK 176/4 maddesine göre; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....