DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 28.01.2021 tarihinde boşandıkları, evliliklerinden Zeynep Aybüke, Şeyma, Hamza isimli çocuklarının olduğu, davacı kadının ev hanımı olduğu, kirada kaldığı, aylık kira giderinin 750 TL olduğu, üzerine kayıtlı taşınmaz, araç olmadığı, Seydişehir'de yaşadığı, davalı erkeğin hemşire olarak çalıştığı, aylık maaşının 12.623,14 TL olduğu, üzerine kayıtlı 6 taşınmazı olduğu, babasına ait evde oturduğu, 1 araç olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ÜFE artış oranları, çocukların ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasının doğru olduğu, yoksulluk nafakası yönünde arttırılan miktarın yerinde olduğu, ancak iştirak nafakaları yönünden arttırılan miktarın fazla olduğu anlaşılmakla, davalının iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile çocuklar Aybüke ve Şeyma yönünden iştirak nafakasının aylık 950,00şerTL ye yükseltilmesine, çocuk Hamza için ise aylık 1.200,00TL...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı-k.davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin karşı davasının ve tüm taleplerinin reddedilmiş olması, davacı-k.davalının davasının ve tüm taleplerinin kabul edilmiş olması, müşterek çocukların velayetlerin müvekkile verilmesi gerekirken müvekkilin davasının ve tüm taleplerinin reddi ile müvekkil aleyhine olarak yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması, müvekkilin karşı davasının reddine yönelik olarak gerekçe kısmında hiç değinilmemesi ve müvekkilin davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesinin gerekçelendirilmemesi, tarafların nafakanın ödenmemesi konusunda anlaşma yapmış olmalarına rağmen müvekkilin nafaka yükümlüsü olarak nitelendirilerek nafakanın kaldırılması taleplerinin reddi ile nafakanın arttırılmasına karar verilmesi, bu husustaki iddialarına gerekçe kısmında hiç değinilmemesi, tarafların sosyal ve mali durumları araştırılmadan, gelirlerinin...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında 100’er TL olarak hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk ve iştirak nafakasının 200'er TL'ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SUNGURLU ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2014 NUMARASI : 2014/30-2014/214 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz olduğunu belirterek 200.00 TL olan yoksulluk nafakasının 500.00 TL ye, Mücahit için 175.00 TL olan iştirak nafakasının 400.00 TL'ye, Emre için 150.00 TL olan iştirak nafakasının 300.00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir....
Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 175 TL den 750 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 500 TL ye artırılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalının ekonomik ve sosyal durum araştırmasında üzerine kayıtlı bir malvarlığının ve gelirinin olmadığı hususları tespit edilmiş ise de, davacı tarafça dosyaya sunulmuş belgeler, davalının yaşadığı yer ve davacı tanıklarının anlatımları itibariyle davalının malvarlığının görüneni yansıtmadığı ve muvazaalı işlemlerinin olduğunun değerlendirildiği, bu haliyle davalının nafaka ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldıracak bir durum bulunmadığı, aradan geçen zaman süreci, günümüz koşullarında paranın satın alma gücü ve ekonomik şartlar göz önünde bulundurulmak sureti ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde TMK nun 4 maddesi ve hak ve nesafet kuralları gereği yoksulluk ve iştirak nafakasının bir miktar arttırılması gerektiği anlaşılmıştır."gerekçesi ile; "Davacı karşı davalının yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına yönelik davasının KISMEN KABULÜ ile, Antalya 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı-davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, aleyhe tedbir-iştirak-yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktar itibariyle düşük oluşu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davalı taraf hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamından, kabul edilen yoksulluk nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 550x12= 6.600 TL olduğu, iştirak nafakalarının ise ayrı ayrı 200x12= 2.400'şer TL olduğu, kararı davalı istinaf ettiğinden kararın kabul edilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davalı tarafın kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2015 NUMARASI : 2015/102-2015/523 Uyuşmazlık ve hüküm; TMK.'nun 304. Maddesi uyarınca doğum giderleri; gebelik ve doğumun gerektirdiği diğerlerin karşılanması ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının yükseltilmesi, ayrıca doğacak çocuk için iştirak nafakası takdir edilmesi istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte davacı için aylık 100 TL yoksulluk ve velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL’ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacı tarafa ödenen yoksulluk nafakasının aylık 400 TL'ye, müşterek çocuk için ödenen iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye çıkartılması yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....