Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesinin, karar gerekçesinin, nafaka miktarlarının uygun ve yerinde olduğu gibi, ortada ıslah yahut davacı tarafın açık muvafakati bulunmadığından süresinde olmayan davalı kadının boşanmanın eki niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin boşanma davasının kabulü, tedbir ve iştirak nafakalarının az oluşu, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine yönelik istinaf başvurusu ile; davacı vekilinin hüküm altına alınan tedbir ve iştirak nafakalarının fazla oluşuna yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.si gereğince ayrı ayrı esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın iştirak nafakasının artırılması yönünden kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının artırılması yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme...
Davacı vekili, tarafların daha önce boşandıklarını, müşterek çocuk Alperen'in velayetinin müvekkiline bırakıldığını, en son tarihli mahkeme ilamı gereğince müvekkili için hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ayrı ayrı 175,00 TL'ye artırıldığını, müvekkilinin ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek müvekkili için hükmedilen yoksulluk nafakasının 350.00 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 400.00 TL'ye artırılmasını ve davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; yoksulluk ve iştirak nafakalarının ayrı ayrı 280.00 TL'ye artırılarak davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ortak çocuk ... için takdir edilen nafaka miktarı, davacı için takdir edilen yoksulluk nafakası ve ortak çocuk Aybüke için takdir edilen iştirak nafakalarının arttırımı talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma kararından sonra doğan Ayşegül'ün velayetinin düzenlenmesinin yanı sıra yoksulluk nafakası ve velayeti kendisinden bulunan ortak çocuk .... için daha evvel takdir edilen iştirak nafakasının da arttırılması talebinde bulunmuştur...
Değerlendirme Davacı kadın vekili dava dilekçesinde boşanma kararı ile davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının arttırılmasını istemiş ancak nafakalara yıllık artış yapılmasına ilişkin talebi olmamıştır. 6100 sayılı Kanun`un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkemece, davacı kadın tarafından yıllık artış yapılması talep edilmediği halde, talebi aşacak şekilde yoksulluk ve iştirak nafakalarına ileri ki yıllarda yıllık ÜFE oranında artış uygulamasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. V....
20,000 TL manevi tazminat ve çocuk için aylık 400 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının artırılması" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, reddedilen velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının artırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, boşanma ilamı ile küçükler A.. H.. ve F.. için aylık 150' şer TL olarak hüküm altına alınmış olan iştirak nafakalarının, artırılarak 350'şer TL ye yükseltilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakalarının 250' şer TL ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, küçük Abdullah Harun, yargılama sürerken 24.01.2014 tarihinde ergin olmuştur....
Mahkemece; tarafların ekonomik durumları ve davacının ihtiyaçlarında önemli bir değişme olmadığı kabul edildiğinden; yalnızca, aradan geçen süre nazara alınarak davacı ve çocuklar lehine dava tarihinde bir önceki yılın aynı ayına göre (%6,23) TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artış yapılması hakkaniyete uygun bulunmuş, davanın kısmen kabulüne, Gönen Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2011/433 Esas, 2012/81 Karar sayılı kararı ile hükmedilen davacı ve küçük Esin ve Elif için aylık 150,00'şer TL yoksulluk ve iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren ayrı ayrı TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya İlişkin talebin ise reddine; karşı dava yönünden ise, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir....