miktarının yeterli olmadığını, müşterek çocukların babası, maaşından kesinti yapılan nafaka dışında çocuklara maddi ve manevi olarak hiç bir desteği bulunmadığını, bu nedenlerle dava tarihinden itibaren başlamak üzere ve yasal faizi ile birlikte kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası ve çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 2.000,00 TLye çıkartılmasını ve her yıl artış oranının belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflarca hazırlan protokolde belirlenen ve mahkemece onaylanıp hükme bağlanan, ortak çocuklar ve davalı kadın lehine hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının Euro cinsinden ödenmesine karar verildiği halde ayrıca her yıl TEFE-TÜFE yıllık değişim ortalaması oranında artış yapılmasına karar verilmesi doğru olmadığından, protokol hükmünün 3-1 ve 4-2 maddelerinde geçen ve boşanma ilamının hüküm fıkrasının 4. bendi ile onaylanan Euro cinsinden belirlenen nafakalara TEFE-TÜFE yıllık değişim ortalaması oranında artış uygulanmasına ilişkin hükmün kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BARTIN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2013/620-2014/372 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında anlaşmalı olarak görülen boşanma davasında davalı lehine aylık 700 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar Kardelen ve Kaan lehine aylık 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak müvekkilinin işlerinin bozulması nedeniyle maddi sıkıntı içerisine girdiğini ileri sürerek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakaların indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile ....Anadolu 6. Aile Mahkemesinin 2013/23 esas 2014/495 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalıya her ay 2.000,00 TL yoksulluk, müşterek iki çocuk lehine ayrı ayrı 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 31/05/2016 tarihi itibariyle emekli olacağına, mevcut nafakanın önceki gelir durumuna göre hükmedildiğini, gelirinin azalacağını, nafakaları ödemesinin mümkün bulunmadığını belirterek; yoksulluk nafakasının 300,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kısmen kabulüyle yoksulluk nafakasının 600 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kararı nafaka miktarı yönüyle istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırımı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 5.Aile Mahkemesinin 2016/701 Esas 2017/144 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, boşanmanın 31/03/2017 tarihinde kesinleştiği, davacı lehine 450 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Fatma Nur Öğdüm lehine 275 TL iştirak nafakasına boşanma ilamı ile karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK 176/4 maddesine göre; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; davacı ile davalının 2004 yılında boşandıkları, boşanma sonucunda davacı hakkında 150,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için 100,00 TL, iştirak nafakasına hükmolunduğunu aradan geçen zamanda yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL den 750TL'ye, müşterek çocuk için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 600,00 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir....
İcra Ceza Mahkemesinde yargılandığını, ceza aldığını, davalı tarafın tehdit ve şantajları karşısında cezaevine girmemek için eş ve dostlarından her seferinde borç alarak bu nafaka bedellerini ödeyip cezaevine girmekten kurtulduğunu, daha fazla eş ve dost yardımıyla nafakayı ödeyecek durumunun olmadığını belirterek, davalı ve çocuklar lehine belirlenen nafakaların kaldırılmasına ya da makul düzeye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Dava TMK'nun 175. Maddesi gereğince davalı yararına boşanma hükmüyle birlikte takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar yararına belirlenen iştirak nafakalarının kaldırılması, olmadığı takdirde miktarının düşürülmesi talebi niteliğindedir....
Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, maddi tazminat miktarı, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının sabit maaş geliri ve saptanan malvarlığı karşısında, boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği ve bu yöne ilişkin Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle de yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kendi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm verilmiş olması, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve292.10...