Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/159 Esas-2018/193 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, müşterek çocuklar Ebru ve Melisa'nın velayetinin anneye verildiği, kadın için 450,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuklar için 250,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. TMK 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının takdiri ve artırılması kişilerin ekonomik güçleri oranında yapılması gerektiğinden, davalının 1167 TL aylık maaşının bulunduğu; ancak, nafaka ödemesi ve diğer kesintilerle davalının maaş almadığının anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmektedir. Dava, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden 350 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk 1996 doğumlu ...için aylık 400 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren müşterek çocuğun reşit olduğu 08.12.2014 tarihine kadar geçerli olmak üzere 650' TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, maddi tazminat miktarı, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının sabit maaş geliri ve saptanan malvarlığı karşısında, boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği ve bu yöne ilişkin Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle de yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kendi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm verilmiş olması, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve292.10...
Davada; 2003 yılında hükmedilen aylık 50 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 1000 TL'ye, aylık 50 TL ödenenin iştirak nafakasının 100 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık 50 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye aylık 50 TL olan iştirak nafakasının 100 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK.nun 182/... maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir. İştirak nafakasının miktarı takdir edilirken tarafların mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınması gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücüne göre, mahkemece saptanan nafaka miktarı az olup, TMK.nun ....maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir....
ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesinin, karar gerekçesinin, nafaka miktarlarının uygun ve yerinde olduğu gibi, ortada ıslah yahut davacı tarafın açık muvafakati bulunmadığından süresinde olmayan davalı kadının boşanmanın eki niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin boşanma davasının kabulü, tedbir ve iştirak nafakalarının az oluşu, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine yönelik istinaf başvurusu ile; davacı vekilinin hüküm altına alınan tedbir ve iştirak nafakalarının fazla oluşuna yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.si gereğince ayrı ayrı esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 05/02/2020 tarih,2019/126 Esas, 2020/31 Karar sayılı ilamı ile özetle; davacının nafakaya hükmedildiği tarihteki ekonomik ve sosyal durumu ile dava tarihindeki ekonomik ve sosyal durumu arasında önemli bir ölçüde azalma olmadığı gibi nafaka alacaklısının da ekonomik ve sosyal durumunda yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesini gerektirecek derecede bir iyileşme olmadığı, ayrıca davacının anlaşmalı boşanma protokolü ile kendi hür iradesi ile söz konusu nafakalar konusunda mutabık olduğu gerekçe gösterilerek davalı için verilen yoksulluk ve müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakalarının kaldırılması ilişkin davanın reddine karar verildiği, kararın yöntemince taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; müvekkilinin yıllar sonra Huntington hastalığına yakalandığını bu yüzden geri göreve alındığını, maaşından 1/3 oranında azalma olduğunu, kredi borçları bulunduğunu, hastalığı yüzünden tedavi giderleri yaptığını...