"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişkinin süresi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı ile 01.01.2013 doğumlu müşterek çocuk ... arasında, tarafların aynı şehirde oturmaları halinde her yıl 1 Temmuz-31 Temmuz, farklı şehirlerde oturmaları halinde 1 Ağustos-31 Ağustos tarihleri arasında kurulan kişisel ilişki, çocuğun yaşının çok küçük olması, uzun süre anneden ayrı kalamayacak yaşta olması dikkate alındığında, çocuğun üstün yararına uygun olmadığından doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından nafakanın kaldırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin nafakanın kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Somut olayda, yoksulluk nafakası yönünden 100 TL'ye indirilmesi talep edilmiş, kabul edilen kısım 300 TL, reddedilen kısım 200 TL olup, 300 TL'nin 1 yıllık toplam tutarı 300x12=3.600 TL olduğu, bu miktarın 5.880,00 TL'yi aşmadığı, reddedilen 200 TL'nin de 1 yıllık toplam tutarının 200x12= 2.400 TL olduğu ve yine 5.880 TL'yi aşmadığı görülmektedir. İştirak nafakalarının indirilmesi talebi yönünden indirilmesi istenilen iştirak nafakası miktarı (ayrı ayrı) 250 TL olup, 1 yıllık toplam tutarı her bir çocuk yönünden 250x12= 3.000 TL'dir.Bu durumda indirilmesi istenilen iştirak nafakası miktarı her bir çocuk açısından kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altındadır.Az yukarıda açıklandığı üzere ilk derece mahkemesi kararı kabul edilen ve reddedilen miktarlar yönünden kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altında olup, kesin niteliktedir. Bu sebeple, tarafların istinaf başvurularının miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının yoksulluk nafakası miktarının indirilmesi talebinin kabulü ile, kadın lehine aylık 500,00 TL olarak bağlanmış bulunan yoksulluk nafakasının aylık 250,00'TL'ye indirilmesine, davacının, müşterek çocukların iştirak nafakası miktarlarının indirilmesi talebinin kabulü ile müşterek çocuklar Güneş ve Nazar'ın ayrı ayrı 500,00'er TL olan iştirak nafakalarının aylık ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri 1.... erkek vekili; toptan nafakaya hükmedilmesi, manevî tazminat ve miktarları, velâyet, kişisel ilişki, çocuk ve kadın için belirlenmiş olan tedbir nafakası miktarları yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı-davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin yatılı olarak verilmesi, toptan yoksulluk nafakası ve miktarı, tazminat miktarı, çocuk yararına verilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın ve çocuk lehine belirlenen nafaka miktarlarına her yıl TÜFE oranında artış yapılmaması yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ...için aylık 350 TL iştirak nafakasının dava tarihinden aylık 200 TL'e indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Aile Mahkemesinin 2012/911 esas ve 2012/992 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacı erkeğin müşterek çocuk ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, müşterek çocuk ile davalı kadın arasında Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2012/911 esas ve 2012/992 karar sayılı ilamı ile kurulan kişisel ilişkinin; "her ayın 2. ve 4. Pazar günü 10.00- 17.00 saatleri arasında, dini bayramların 2. Günü 10.00- 17.00 saatleri arasında, her yıl anneler gününde 10.00- 17.00 saatleri arasında anne yanında kalacak şekilde" yeniden düzenlenmesine hükmedilmiştir. Davalı kadın; davalı kadın ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek yatılı olmayacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı erkek vekili; istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
Toplanan delillerle, ortak çocuğun eğitim çağında olduğu bu nedenle her hafta kurulan kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, bu nedenle kişisel ilişkinin ayın belirli hafta sonları düzenlenmesinin çocuğun menfaatine ve üstün yararına uygun olduğu anlaşılmakta ise de babanın iş durumu ve samimi beyanları dikkate alınarak “her ayın 2. ve 4. haftası cuma günü saat 18.00'den Pazar günü saat 18.00'e kadar” kişisel ilişki kurulmasının küçüğün üstün yararına daha uygun olacağı anlaşılmaktadır. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı koca; iştirak nafakası yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı kadın; kişisel ilişki, iştirak nafakası miktarı yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararı ve menfaatidir. Velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bir başka deyişle velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir....
MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesinin dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....