Her ne kadar 60.aya kadar yapılan kişisel ilişki düzenlemesinde baba ile çocuk arasında her hafta kişisel ilişki kurulmuş ise de; aynı zamanda avukat olan annenin anlaşmalı boşanma sırasında daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlemesini çocuğun yararın uygun olmadığı halde kabul ettiği, gelinen aşamada anlaşmalı boşanma davası sırasında her hafta kurulan kişisel ilişki düzenlemesinden daha kısa süreli kurulan kişisel ilişkiye yönelik itirazının iyiniyet kuralları ile de bağdaşma yacağı, babanın anlaşmalı boşanma sırasında kurulan kişisel ilişki kapsamında, çocuğu ile her hafta 2 gece yatılı kişisel ilişki kurma hakkı olduğu halde çocuğun gelişim özelliklerini gözeterek daha kısa süreli ve yatılı olmayacak kişisel ilişki kurarak, çocuk yararına bu hakkından fedakarlıkta bulunduğu, mevcut kişisel ilişki nedeni ile çocuk ile baba arasında güçlü bir bağ kurulduğu, çocuk 60 aylık olana kadar düzenlenen kişisel ilişkinin yatılı olmadığı ve günlük kurulduğu, çocuğun yaşı gereği 60.ayı doldurana...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise iştirak nafakasının indirilmesi istenilmiş olup mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı- karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı, asıl davada; ... Aile Mahkemesinin 2006/860 Esas 2006/987 Karar sayılı boşanma ilamıyla müşterek çocuklar ... ve ... adına ayrı ayrı 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak, nafakaların yetersiz olduğunu belirterek; ... yönünden aylık 1.000,00 TL'ye, ... yönünden aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
yaşadığını, kadının ekonomik imkanlarının yerinde olduğunu belirterek ödemekte olduğu yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde nafakanın azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, Tarafların Antalya 3....
GEREKÇE;Dava,erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması/olmazsa indirilmesi ve iştirak nafakalarının indirilmesi,kadının karşı davasında ise yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının artırılması/gelecek yıllardaki artış oranının da belirlenmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Aile Mahkemesi’nin 2014/563 Esas 2014/678 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 850,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 25.11.2020 itibaren aylık 850,00 TL arttırılarak aylık 1.700,00 TL’ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine , iştirak nafakasının hükmün kesinleştiği tarihten başlamak üzere müteakip yıllarda ÜFE oranında artırılarak ödenmesine, Karşı Dava Yönünden; Davalı-karşı davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi yönünden davanın reddine, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını reddedilen karşı dava, kabul edilen asıl dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; müşterek çocuk adına iştirak nafakasının artırılması, karşı dava iştirak nafakasının kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır....
kişisel ilişkinin sürdürülmesini sağladığını belirterek, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulü ile anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/04/2015 NUMARASI : 2014/1486-2015/636 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi, iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi. 27.70.TL.Harç 27.70.TL.Peşin _____________...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-İndirilmesi-İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekiline ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasında tebliğ tarihinin net olmadığı ve üzerinde oynama yapıldığı, davacı tarafından sunulan PTT sorgulamasına göre gerekçeli kararın 27.07.2018 tarihinde muhataba tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, ilgili PTT müdürlüğünden gerekçeli kararın davacıya tebliğ edildiği tarih sorularak, verilen cevabi yazı dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2020 (Salı)...
Ayrıca her yıl Ağustos ayında kurulan kişisel ilişkide, kişisel ilişkinin başlayış .../.. 2016/6547 2016/7567 ve bitiş saatlerinin hükümde gösterilmemesi de infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. Bu bakımdan mahkemece müşterek çocuğun okul durumunu etkileyemeyecek ve infaza elverişli şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru değil ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....