DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle;Müşterek çocuk Cansu adına hükmedilen iştirak nafakasının 1.500,00TL 'ye artırılması taleplerinin olduğunun, Davalı yan ile Samsun 3. Aile Mahkemesinin 10/07/2014 tarih, 2013/89 Esas, 2014/370 Karar sayılı kararıyla boşandıklarının, Karar gereğince velayeti anneye verilen 2012 doğumlu küçük Cansu adına 200,00TL nafakaya hükmedildiğinin, hükmedilen nafakanın aradan geçen uzun zaman için de günün ekonomik koşullarına, hastane masrafları, yüzme kursu, eğitim öğretim giderleri yönünden müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının karşılanmaması güç olduğunun, bu nedenle nafakanın her yıl arttırılacak ÜFE oranında belirlenmesi iştirak nafakasının 1.500,00TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davacının müşterek çocuklar lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması isteminin yerinde olmadığı, ancak boşanma kararından sonra davacının ekonomik durumunun olumsuz yönde değiştiği, davacının müşterek çocuklar lehine bağlanan toplam aylık 600,00-TL iştirak nafakasını ödeme gücünün bulunmadığı anlaşıldığından Türk Medeni Kanunu'nun .... maddesindeki hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü, müşterek çocukların yaşları, sağlık ve eğitim durumları nazara alınarak nafakanın indirilmesi talebinin kısmen kabulüne, müşterek çocukların her biri lehine daha önce bağlanan aylık 300,00-TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 200,00-TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'...
Mahkemece; dosyadaki delillere, günün ekonomik koşullarına ve paranın satın alma gücüne göre davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “iştirak nafakasının artırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.Aile Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.11.2012 gün ve 2012/745 E., 2012/1570 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.04.2013 gün ve 2013/4454 E., 2013/6055 K. sayılı ilamı ile ; “…Davada; aylık 300,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının artırılarak, aylık 2.500 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir. Mahkemece, davalının ödeme gücü, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki artış ve önceki nafaka tahakkuk tarihinden dava tarihine kadar geçen zaman nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık iştirak nafakasının 1.650,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana-baba tarafından müşterek karşılanması da ilke olarak kabul edilmiştir (TMK. 327 md.). Bu nedenledir ki, iştirak nafakasının çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana-babanın mali durumları da gözetilerek takdiri gerekir.Somut olayda, müşterek çocuk 14 yaşında olup, devlet okuluna gitmektedir. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda davacı annenin asgari ücretli ve davalı babanın 925,00 TL kira gelirinin bulunduğu, geçirdiği ameliyatlardan dolayı çalışamadığı bildirilmiştir....
Müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının takdir edildiği tarihten itibaren geçen sürede enflasyon ve ekonomik nedenlerle değerinin düştüğü bir gerçektir. Yaşça büyüyen çocuğun, eğitim ve öğrenim koşullarının değişmesi nedeniyle, ihtiyaçlarının arttığı da açıktır. Buna göre, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, mahkemece; artırılan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Daha fazla bir miktarda nafakanın artırımına gidilmesi gerekirken; yazılı şekilde az miktarda iştirak nafakası takdiri hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; “...boşanma davasında peşin olarak belli bir miktarın ödenmesi karşılığında nafakaya hükmedilmemiş ise de aradan geçen süre içerisinde çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması, özel okulda eğitim alması, gibi etkenler göz önüne alındığında davacı anne ve davalı babanın ekonomik ve sosyal durumları ile orantılı olarak çocuğun ihtiyaçlarının giderilmesine katkıda bulunması gerektiği, bu durumda tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı yanında bulunan müşterek çocuk yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği...” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aylık 300 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanma sonucunda velayeti davacıya verilen müşterek çocuk için iştirak nafakası istemine ilişkindir....
-2- Mahkemece; müşterek çocukların giderleri, davalının geliri, sabit ödemeleri, evli, eşinin çalışmıyor oluşu, iki çocuğunu daha oluşu ve davacının gelir durumu, kira vermediği hususları ile iştirak nafakasına hükmedildiği tarihten bu yana geçen sürede paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma ve hakkaniyet gereği davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının her bir çocuk için dava tarihinden itibaren takdiren 650.00-şer TL'ye yükseltilmesine, her bir çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına dava tarihini takip eden bir yıl sonraki dönemden başlayarak her yıl.oranında ayrı ayrı artış yapılmasına karar verilmiş; verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; iştirak nafakasının aylık 200,00’er TL artırımının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır....
Dava dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığını ileri sürülerek davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 400 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 300 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma ilamının kesinleşmesi tarihinden itibaren henüz bir yıl geçmediğini, davacının babasının vefatı nedeniyle ölüm aylığı almaya başladığını, davalının ekonomik durumunun iyi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının 350 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ......
Aile Mahkemesinin 2017/604 Esas 2018/395 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilerek müşterek çocuk için aylık 1.250 TL iştirak nafakasının hüküm altına alınmasına karar verildiğini, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığından dolayı müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 1.250 TL iştirak nafakasının aylık 5.000 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 09/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; takdir edilecek iştirak nafakasının TUİK verilerine göre ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiş, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış, Adana 4. Aile Mahkemesi'nin 05/10/2021 tarih, 2020/668 Esas, 2021/630 Karar sayılı kararında özetle; Davacının davasının kısmen kabulü ile, Adana 8. Aile Mahkemesinin 2017/604 E - 2018/395 K sayılı ilamı ile Seyhan 08/11/2006 D.lu, T.C....