Bu durumda, mahkemece davacı-davalı anne aleyhine verilen iştirak nafakasının aylık 150 TL' yi geçmeyecek şekilde taktir edilmesi gerekirdi. Bu sebeple, mahkemenin son kararında, davacı-davalı anne lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı dikkate almayarak daha fazla iştirak nafakasına hükmetmesi usule uygun olmamıştır. Hal böyle iken, sayın çoğunluğun, usuli kazanılmış hakka uyulmayarak verilen iştirak nafakasının dahi az olduğu yönündeki görüşünün, usul ve yasaya uygun olmadığını düşünüyorum. Yukarıda açıklanan sebeple , temyiz edilen hükmün iştirak nafakası yönünden davacı-davalı anne lehine bozulması gerekirken, aleyhine bozulmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Somut olayda;Müşterek çocuk Poyraz lehine daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır....
ın babası olduğunun tespiti ve doğum giderleri ile iştirak nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile küçük ...'nın babasının ... olduğunun tespiti ile 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın artırımı (asıl dava), nafakanın azaltılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı -karşı davalı vekili dilekçesinde... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/883 Esas ve 2010/539 Karar sayılı ilamı ile davacı ... lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2003 doğumlu... ve 2005 doğumlu ..için ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 900,00 TL'ye; iştirak nafakasının her bir çocuk için 800 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından nafakanın azaltılması davasında, davacının yaşam tarzı, hali vakti yerinde olması, taşınır ve taşınmaz mal varlıkları ve tüm dosya kapsamı, gelen yazı cevapları birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel Mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, iştirak nafakasının azaltılması davasıdır....
(TMK. nun 330/1. maddesi) İştirak nafakası takdir edilirken ve iştirak nafakası artırılırken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan gerekçe çerçevesinde davacının istinaf talebi değerlendirildiğinde mahkemenin de kabulünde olduğu üzere iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması şartlarının bulunmadığı, davacının çocuğuna bakma yükümlülüğünün yasal olarak devam ettiği anlaşılmakla; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı kadın vekili, nafakanın azaltılması davasının görülebilmesi için öngörülen şartların gerçekleşmediğini, davacı erkeğin ekonomik durumunda bu denli bir değişikliğin bulunmadığını, davacı erkeğin dürüstlük kuralına aykırı davrandığını bu sebeple nafaka miktarlarının azaltılması davasının reddine, birleşen davanın da kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki asıl dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının ise kaldırılması veya bu talep kabul edilmediği takdirde azaltılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk için belirlenmiş olan aylık 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 200 TL arttırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. ./.. -2- 1-TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Hukuk Dairesi'ne TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK olmak üzere, velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünden verilen karar için KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Hukuk Dairesi'ne TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK olmak üzere, velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünden verilen karar için KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....